hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Çiğdem Öztabak Çiğdem Öztabak

    OpenAI Draması ve Yakın Gelecekteki AGI

    19.11.2023 Pazar | 09:08Son Güncelleme:

    Yapay zeka son yıllarda teknoloji dünyasının en heyecan verici ve tartışmalı alanlarından biri haline geldi. Bu yazıda derin öğrenmenin temellerini atarak bu önlenemez gelişmelerin önünü açan ve aynı şekilde de endişeli olan çok önemli bilim insanları Geoffrey Hinton ve Dr. Fei-Fei Li ve Dr.Li’nin yeni bitirdiğim kitabından bahsedeceğim. Ama öncesinde Cuma günü teknoloji iş dünyasının önüne bomba gibi düşen bir OpenAI draması oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    OpenAI (ChatGPT, Dall-E gibi yapay zeka programlarının sahibi şirket ) ve yönetim kurulu, CEO’ları ve şirketin kurucu ortaklarından Sam Altman’ı güvenlerinin kalmaması sebebiyle kovduklarını açıkladı. Bu, CEO Sam Altman ve şirketin başkanı Greg Brockman için sürpriz olmuş gibi duruyordu ve Cumartesi akşamı Sam’in şirkete CEO olarak geri dönmesi için tüm OpenAI çalışanlarının baskı yaptığı haberleri yayılmaya başladı. Siz bu yazıyı okurken, yepyeni beklenmedik gelişmelerin olması da ihtimaller dahilinde. Herkes Sam Altman merkezli bir OpenAI Netflix dizisi bekliyor artık.

    Cuma gününden bu yana, karşılıklı atılan tweet’ler ile, yarı hisseye sahip yatırımcı Microsoft’un haberinin olup olmadığı, Teams yerine Google Meet’de buluşmalarına kadar her detayı öğrendik! Ortada bir yönetimsizlik, iletişimsizlik, ego savaşı olduğu da bir kesin. Şirketin kendi blog’larından açıkladığı bu görevden alınma bülteni ise tamamen zayıfça yazılmış ve açıkça Sam Altman’ı bilgi gizlemekle itham eden bir bültendi. Ancak bu ayrılışların, kovuluşların bugun zaten konu etmek istediğim AGI’a giden yolun - yapay zekanın çok fazla gelişmiş bir hale gelmesine yönelik duyulan endişelerle güçlü bir ilgisi olabilir. Önce biraz kavramları hatırlayalım.

    AGI

    AGI, insan zekası ile aynı seviyede işlev görebilen, hatta onu geçebilen bir teknoloji. Bu, insanın zihnine benzer, duyguları, düşünceleri ve öğrenmeyi taklit edebilen bir zeka türü. İnsanın iç dünyasını, karmaşık düşüncelerini, duygularını ve sezgilerini yansıtan aynı insan beyni gibi çok katmanlı bir yapıya sahip. AGI’ın sınırları belirsiz, olasılıkları sonsuz. Ve her yeni keşif, hem heyecan verici hem de ürkütücü. Filmlere konu olan, son olarak bu yıl vizyona giren The Creator filminde de işlenen bir konu. Bu, sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda insanın kendisini, zekasını ve varoluşunu sorgulatan bir macera.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AGI’ın kapılarını açan derin öğrenmenin keşfi olmuştur. 75 yaşındaki bilim insanı Geoffrey Hinton işte burada devreye giriyor. Derin öğrenmeyi tanımlamış bir bilim insani. Bugün Dall-E’nin, Midjourney’nin ürettiği görsel içeriklere hayretler içinde bakıyorsak onun sayesinde. Hatta dönüşebilen ya da klonlanan ses yapay zeka çalışmalarının da öncüsü. Ted konuşmasından izleyebilirsiniz. Hinton’ın çalışmalarıyla, yapay zeka alanındaki ilerleme OpenAI'ın ChatGPT'si ve Google'ın Bard'ı gibi araçlarla somutlaştı. Bu sene de Google'daki görevinden aniden istifa etti. Sebebi ise, Al'in gelişiminden duyduğu yüksek endişeleri. Hinton, yapay zekanın potansiyel tehlikeleri konusunda endişelerini açıkça dile getiriyor ve bunu insanlık için "varoluşsal bir tehdit" olarak görüyor. Basitçe, yapay zeka yazılımınının beyin sinir ağlarını taklit edeceğine ve yeniden yaratabileceğine inanıyor. Derin öğrenmeyi 2016 yılında tanımlayarak, Turing ödülünü almıştı. Ayrıca AGI konusunda bu sene OpenAI Ceo’su Sam Altman’ı da uyaran bir grup insan içinde yer aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Geçmişine baktığımızda ise Geoffrey Hinton’ın büyük-büyükbabası ünlü matematikçi George Boole. Aileden gelen bilim alanında yüksek bir tecrübe var. Büyükbaba Boole lisede gördüğümüz sembolik mantığın mimarı. 1’lerin ve 0’ların birbiriyle olan ilişkisini keşfeden, bir anlamda Aristo’dan sonra kodlamanın yolunu açan acayip bir hikayesi var. Torununun oğlu derin öğrenmeyi keşfeden Nobel ödül sahibi ve işine insanın varoluşunu tehdit etmesi sebebiyle kendi kendine son veriyor.

    Ayrıca GPT-3 ve GPT-4’un gelişimini de oldukça önceden tahmin ederek paylaşan müthiş bir vizyon ve bilgi sahibi Hinton. Ben yakın geleceğin Geoffrey Hinton’ın yapay zeka ile ilgili öngörüleri ışığında şekilleneceğini düşünüyorum. Ve bugun öğreniyoruz ki, OpenAI dramasının altında yatan gerçek de GPT-5’in henüz insanlık için hazır olmaması yüzünden şirket ortaklarının aynı fikirde olmaması. Bunda evet Sam Altman’ın ortaklara danışmadan konuyla ilgili yatırım aramaya çıkması da etken olabilir ancak ana sebep oldukça sofistike duruyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AGI’ın insanoğlunun varlığını tehdit etmesi.

    Bundan bir kaç hafta önce Sam Altman kendisi zaten, yapay zekanın sorduğumuz sorulara ne kadar akıllı cevaplar vermesinin şaşırtıcı olmadığının, asıl bir insanı ikna etme gücünün bizleri şaşırtacağını anlatan bir tweet paylaştı.İşte bu tam da Geoffrey Hinton büyükbabamızın endişelendiği şey!

    Geoffey Hinton ile bu endişeleri paylaşan önemli bir isim daha var. O da Stanford profesörü Fei-Fei Li. Dr. Li'nin etik ve insan merkezli yaklaşımı ( aynı merkezde kendi labratuvarı var.) ile Hinton'ın teknolojinin hızla ilerleyişine dair sağduyulu uyarıları var. Dr.Li Çin’den Amerika’ya göçmüş bir ailenin göçmen kızı ve hayatı da ilham dolu. Son kitabı “ The World I See" de yapay zeka ve insanlık arasındaki karmaşık ilişkiyi derinlemesine inceliyor. Kitabı bu gündemde özellikle tavsiye ediyorum ve birkaç notumu paylaşıyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dr.Li litapta, bir yandan derin teknik uzmanlık ve yenilikçi bir yaklaşım sunarken, diğer yandan insan merkezli bir bakış açısı ve etik kaygılarla dolu olduğunu gizlemiyor. Bu, onun çalışmalarını sadece bilimsel bir başarı olarak değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir dönüşüm aracı olarak da önemli kılıyor.

    Kitap, özellikle yapay zekanın günlük hayatımıza nasıl entegre olduğunu somut ve çarpıcı örneklerle gösteriyor. Dr. Li, "Görme yeteneği, insan deneyiminin temel bir parçasıdır ve bilgisayarların bu yeteneği kazanması, onları hayatımızın, gruplarımızın kontrol edemeyeceğimiz bir şekilde tam içine sokuyor" diye altını çiziyor örneğin. Bunun belki en erken örneği geçtiğimiz hafta lansmanı yapılan yakaya takılan, kamerası da olan Humane AI oldu. Yani Dr.Li’nin kitabında bahsettiği ön görülerinden birisi gerçek olmuş oldu. Kitap, AGI’ın yani teknolojinin nasıl insan benzeri yetenekler kazandığını ve bu durumun geleceğimizi nasıl şekillendirebileceğini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

    "The World I See", sadece teknoloji meraklıları için değil, aynı zamanda toplumun her kesiminden insanlar için de düşündürücü ve çok çok bilgilendirici. Dr. Li'nin akıcı anlatımı, konuya hakimiyeti, sizi yapay zekanın karmaşık dünyasında maceralı bir yolculuğa çıkarıyor.

    Kaynak İlüstrasyon: Ricardo Rey