hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Çiğdem Öztabak Çiğdem Öztabak

    Super modüler yazılımlar ile yenileyici bir dijital sınır - SuperModular.xyz

    11.12.2022 Pazar | 10:33Son Güncelleme:

    Birlikte daha yenileyici bir dijital sınır geliştirelim. Bu cümlenin sahibi onarıcı finans ve toplum yararına sürdürülebilirlik projelerine liderlik eden Kevin Owocki. Kevin, web2’de oldukça fazla iş geliştirmiş, tüm tecrübelerindeki noktaları birleştirirken, öğrendiklerini web3’e adapte ederken, toplum yararına olmasını ve sürdürülebilir olmasını önemsemiş birisi. Aynı zamanda Gitcoin’in kurucularından ve bilgisayar bilimci. Yeni projesi supermodular.xyz hakkında ve geçmiş tecrübelerinden bir çok yeni şeyler öğrendiğim bir röportaj gerçekleştirdim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Facebook oyunlarından, dating uygulamalarına uzanan ilginç kariyer hikayesinde de paylaştığı o aydınlanma noktalarının da sizlere de yeni koordinasyon fikirleri vermesini hedefledik. Kevin’in cevapları benim için bir solukta okuyacağım bir kitap gibiydi. Okuyacaklarınızın şimdiden size ilham verici müthiş bir film izlemiş hissettireceğine garanti verebilirim.

    Kevin Owocki bir blockchain uzmanı, bilgisayar bilimcisi, SuperModular'ın CEO’su ve kurucusu. Regen Web3 projeleri oluşturan bir girişim stüdyosu olan Gitcoin'in de kurucu ortaklarından. Daha önce Gitcoin’in girişimleri fonlama metodundan bahsettiğim yazıya da göz atabilirsiniz. Kevin, Bigisayar Bilimleri üzerine yaptığı lisans eğitimini tamamladıktan sonra, 15 yıl boyunca Web2 dünyasındaki açık kaynaklı yazılımların ve Web start-upların kurucusu ve CTO’su olarak hizmet vermiş ve vermeye de devam ediyor.

    Kevin’in 2017 yılında kurduğu Gitcoin aracılığı ile, ekosistem içerisindeki projelere 72 milyon doların üzerinde para toplandı ve dağıtıldı. Şimdi ise, yeni projesi SuperModular’ı geliştirmeye odaklanmış durumda. SuperModular’ın vizyonunda ise özellikle kamu hizmetleri ve finansman araçları için kullanılan modüler bir ürün yığını oluşturmak bulunuyor. Podcast severler için de hatırlatmakta fayda var, Kevin aynı zamanda Bankless ağında Green Pill podcast’inin de sunucusu ve yayınlarında genellikle dünya için olumlu etkiler yaratan yenileyici kripto-ekonomik sistemlerini bizlere öğretiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Super modüler yazılımlar ile yenileyici bir dijital sınır - SuperModular.xyz

    Kevin'in geçmişte yaptığı projelerden başlayarak SuperModular üzerine bilgiler edineceğiz. Gelelim röportajımıza

    Web2'de yaptığın önceki projelerden bahsetmek istiyorum. Örneğin, Meta'da (Facebook) Code-Monkey adlı bir oyun geliştirdin. Ben şahsen Facebook'un bu dönemini Web3'ün ilk yıllarına çok benzer buluyorum. Code-Monkey nasıl geliştirildi ve bu yolculukta neler öğrendin?

    2007'de çeşitli girişim arayışları içindeyken aynı zamanda bir sürü Facebook uygulaması da geliştirdim. Bunlardan biri ise bir flash oyun sitesiydi; o zamanlar flash oyun siteleri, kullanıcıları bir siteye çekmenin ve bunun üzerine reklam geliştirmenin en popüler yollarından biriydi. Yaklaşık 50-100$ gibi cüzi bir miktara bir flash oyun sitesi ve 1000 adet flash oyun için lisans satın alabiliyordunuz. Kısacası, 1000 farklı flash oyun lisansım vardı. Böylece Facebook’un ilk dönemlerinde, bir kullanıcının Facebook Duvarına bir flash oyun koymasına izin verecek bir uygulama geliştirdim. Örneğin, arkadaşınızın Facebook duvarında Beer Pong oynayabilirdiniz; insanları uygulamayı kullanmaya davet ettiğinizde ise ekstra puanlar kazanabileceğiniz bir skor tablosu ve bir dizi farklı sosyal özellik olabiliyordu. Bunu Farmville'in çalışma şekline benzer bir şey olarak düşünebilirsiniz, ancak 24 yaşında biri tarafından oluşturulduğu için o kadar da gelişmiş değildi tabii ki.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sanırım ben her zaman girişimcilik projeleri ile ilgilendim ve başkaları tarafından da benimsenebilecek şeyler inşa etmeye çalıştım. Facebook oyunları, eski bir medya deneyimini -flash oyunları- alıp yeni bir ortama koymak için ilginç bir fırsattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Facebook ve Ethereum dönemleri arasında bazı benzerlikler olduğuna katılıyorum. Gördüğüm merkezi paralellik, Facebook'un herhangi bir geliştiricinin Facebook sosyal grafiğine erişebileceği bir dizi API'ı etkinleştirmesiydi, bu da bir sosyal işletim sisteminin üzerine inşa edilebilecek şeylerin Kambriyen patlamasına benzer bir etki yaratmasıdır. Kambriyen patlaması, Kambriyen dönemin başlangıcında (yaklaşık 542 milyon yıl önce) Dünya'daki canlı çeşitliliğinde yaşanmış ani artıştır. Patlamadan kasıt canlı sayısındaki hızlı artıştır.

    Şimdiyse, Ethereum bir finans internetine sahip olmamızı sağlıyor. Herhangi bir geliştirici bir belirteç ya da akıllı sözleşme oluşturabiliyor. Bu ikisi arasındaki temel fark ise Facebook'un kâr amacı güden bir varlığa bağlı kapalı kaynaklı ve tescilli bir platform olması, Ethereum'un ise açık kaynak ve güvenilir bir şekilde tarafsız olmasıdır.

    Facebook'ta flash oyunlar oluştururken öğrendiğim derse gelirsek, birçok kişi tarafından benimsenebilecek yeni bir şey oluşturabileceğimdi. Bu deneyim ayrıca kodlama, ürün ve pazarlama becerilerimi de geliştirmeme yardımcı oldu. Code-Monkey oyunları üzerinde çalışmayı, yapma fırsatı bulduğum en önemli iş olarak tanımlayamam ancak, Web2'de bir inşacı olarak benim için önemli bir güven oluşturma anı olarak tanımlayabilirim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir online arkadaşlık-dating uygulaması da geliştirdin geçmişte ve hatta uygulamanız milyonlarca kişiye bile ulaşmış. Bu deneyimi nasıl özetlersiniz?

    Code Monkey ve Facebook oyunlarını geliştirdiğim sırada, bir bankada yazılım mühendisi olarak tam-zamanlı bir işte çalışıyordum. Bir süre sonra Facebook oyunlarındaki reklamlardan asıl işimden daha fazla para kazanmaya başladım. Bu noktada ise start-upların benim için tam zamanlı bir seçenek olabileceğine karar verdim.

    Her yere özgeçmişimi göndermeye başladım ve Ignighter adında bir arkadaşlık-dating sitesi kuran iki kişiyle bağlantı kurdum. Teke tek romantik olması beklenen bir randevuya çıkmaktansa, bir grup arkadaşınızla dışarı çıkmanın daha güvenli, daha az garip ve daha çok eğlenceli olacağı fikrini benimseyen bir grup-arkadaşlık sitesiydi. Tabii ki, sosyal flörtleşme 2022 yılında da var olan bir şey, ancak 2008'de çoğu insanın erişebildiği çevrimiçi arkadaşlık deneyimi, daha çok ruh eşinizle tanışmayı vaat eden match.com'du. Bu yüzden daha eğlenceli, sosyal, online bir arkadaşlık alanı oluşturmak için yola çıktık. O zamanlar 24 yaşındaydım ve bu yüzden nasıl flört edip kadınlarla tanışacağımı bulmak, zaten hayatımın o aşamasında yaptığım bir şeydi. Bu yüzden bir tanışma sitesi başlatmak için gerçekten ilginç bir zamandı.

    Ignighter'daki ekibimiz, Colorado, Boulder'daki bir tohum aşaması hızlandırıcısı olan TechStars'tan geçti. Bu deneyim bana yazılım mühendislerine nasıl liderlik edeceğimi, insanların gerçekten seveceği kaliteli yazılımları nasıl oluşturacağımı ve nasıl CTO olacağımı öğretti. 2008 senesinde ekibe katıldığımda yaklaşık 7000 kullanıcısı olan Ignighter'ı, ayrıldığım sene 2013’te yaklaşık 3 milyon kullanıcıya çıkarmıştık. En baştaki üç kişilik bir ekibimizi ise en sonunda yaklaşık 40 kişiye çıkardık. O yıllar, benim için çift taraflı pazarların nasıl kurulacağını öğrendiğim, biçimlendirici bir deneyim oldu.

    Çift taraflı pazar yerleri, arz ve talebi birbirine bağlayan bir web sitenizin olduğu yerdir. Bunun bir e-ticaret örneği olarak; envanter tedariki ile bu envanteri satın almak ve kendilerine sevkedilmesini isteyen müşterilerin talebine bağladıkları amazon.com olabilir. Çift taraflı pazar yerleri, Web evriminin önemli bir parçasıdır. Gitcoin'in ilk günlerine bakarsanız, bir çevrimiçi pazaryerinden veya online arkadaşlık web sitesinden pek de farklı değildir. Tek farkı, insanları birbirleriyle randevuya çıkmak amacıyla eşleştirmememizdi :) İnsanları, birbirlerinin açık kaynak projesine fon sağlamak veya bu projelerin üzerinde çalışmak isteyip istememelerine göre eşleştirmeye başladık.

    Bütün bu deneyimlerden öğrendiğin şey neydi?

    Tüm bunlardan öğrendiğim şey, ağ etkilerinin gücü oldu Çiğdemd. Ağ etkileri, pazarın bir tarafının yalnızca pazarın diğer tarafı oradaysa belirtilen pazara gerçekten girmek istediği ve aynı zamanda bunun tersinin de geçerli olduğu ikili ve üçlü pazarlarda elde ettiğiniz durumdur. Bunun harika bir örneği Twitter'dır. Ben gidip Twitter'da vakit geçiriyorum çünkü tüm arkadaşlarım orada ve tüm arkadaşlarım orada çünkü onların arkadaşları da orada. Bir online arkadaşlık web siteniz varsa ve çıkabileceğiniz diğer kişilerin bilgileri yoksa, o zaman kimse orada takılmaz. Aynı şey Gitcoin için de geçerli. Orada fon sağlamak isteyen projeler olmasaydı, fon sağlayanlar da olmazdı. Yani, ağ etkilerini öğrenmek, online arkadaşlık web sitesi deneyiminden öğrendiğim en önemli dersti.

    Bu süre zarfında bir mühendislik ekibini nasıl yöneteceğimi, insanların sevdiği ürünleri nasıl onlara sunacağımı ve site performansını nasıl sürdüreceğimi de öğrendim. Gitcoin tarihinde bazı sayfaların yüklenmesinin dört saniye sürdüğü bir dönem vardı. Site üzerinde binlerce kişi en sevdikleri açık kaynak projelerini finanse etmeyi beklerken, performans optimizasyonu yapmayı ve siteyi hızlı ve çabuk tutmayı bilmek, bilmem gereken şeyler arasındaydı. Sonuç olarak, arkadaşlık sitesi üzerindeki çalışma dönemim, web tabanlı bir mülkü nasıl yöneteceğimi ve bir şirketin veya ürünün çift taraflı bir Web2 pazarında nereye gitmesi gerektiği konusunda daha belirleyici seçimler yapmayı öğrenmek için iyi bir eğitim adasıydı benim açımdan.

    Ethereum ekosistemindeki ve genel olarak Web3'teki yolculuğun 2015'te başlıyor. Karar vermene ne sebep oldu ve bu yeni yolu izlemekte zorlandığın anlar oldu mu?

    Web3 ve Ethereum çok güzel ama çok yeni bir tasarım alanı. Öncelikle, Satoshi'nin tamamen eşler-arası elektronik nakit için bir vizyon bulması için Bitcoin tanıtım belgesinin büyük bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. 2011'de Bitcoin'in oradaki en iddialı projelerden biri olduğunu ve başarılı olursa çok büyük olacağını tweet attığımı hatırlıyorum.

    Ethereum hakkında da aynı şekilde hissediyorum, Bitcoin'in yaptıklarını alarak insanların bize ait değerleri paramıza programlayabilecekleri akıllı sözleşmelere ve programlanabilir paraya sahip olmamızı sağladı. Bu inanılmaz derecede güzel ve geniş bir tasarım alanı. Web2’deki girişimci arkadaşlarımın, daha iyi bir fotoğraf paylaşım uygulaması, daha viral bir sosyal ağ uygulaması veya iPhone uygulaması oluşturmadan daha öteye gidemekleri bu alana kıyasla, Web3 çok daha taze bir market alanı.

    Bakacak olursak Web2 ekosistemi aşırı olgundu. Web2'nin baştan sona formüle edilmiş bir rotası bulunmakta; aboneler ediniyorsunuz, ardından abonelerden ayda 9,99 dolar ücret alıyorsunuz ve sonrasında daha fazla abone kazanmak için abone başına maliyetinizi optimize etmeye çalışıyorsunuz. Yaşam boyu değerinizi artırıyorsunuz ve ardından Google'a 150 milyon dolara satıyorsunuz. Tabii ki, Web2 ile ilgili sorun, verilerimize sahip oldukları için hayatlarımız üzerinde çok fazla güce sahip olan bu teknoloji devleri.

    Web3, bunun üzerindeki sıfırlama düğmesine basma ve masmavi bir okyanusa atlama hissini uyandırıyor insanın içinde. Arkadaşım John Paller daima "mavi okyanus" benzetmesini kullanır; eğer bir yerde yeni bir şey inşa etmek istiyorsanız, sular altında kalmış kırmızı bir okyanustansa, büyük-küçük balıklarla, yaşam enerjisi ve buna benzer birçok şeyle dolup taşan tamamen berrak bir okyanusa, mavi bir okyanusa girmeyi tercih etmelisiniz. Burada aynı zamanda daha az rekabete sahipsinizdir.

    Web3'te inşa edilen iki ucu keskin kılıç ise, başarılı bir uygulamayı neyin başarılı kıldığına dair henüz iyi bir formüle sahip olmamasıdır. Bu iki ucu keskin bir kılıç çünkü Web3'te bir şeyler inşa etmek için sizinle rekabet eden çok fazla insan yok. Sanırım bu, Ethereum ve Web3 hakkında öğrendiğim ilk şeylerden biri. Demek istediğim, akıllı sözleşmeler oluşturmak, IPFS'nin üzerine inşa etmek, akıllı sözleşmelerinizi nasıl güvenli hale getireceğiniz ve insanlara bu akıllı sözleşmelerle etkileşim kurmayı nasıl öğreteceğiniz gibi öğrenmeniz gereken birçok teknik alan var.

    Web3 ve Ethereum ekosistemi beni gerçekten çok heyecanlandırdı. Çünkü programlanabilir para oluşturmak ve dünya için daha iyi olabilecek ekonomik sistemler oluşturmak isteyen tam bir mavi okyanus fikriydi. Web3 ekosistemiyle ilgili harika olan şey de bu. Beni her gün yataktan kaldıran şey de, bu alanın her geçen gün ne kadar çok geliştirildiğini izleyebilmek: birbiri üzerine inşa edilen, hep birlikte çalışan ve umarım ki dünya için de iyi olacak bir ekosistem yaratan farklı projelerden oluşan bu güzel sonsuz bahçenin yaratılışına şahit olmak.

    Kısacası Web3 çok eğlenceli bir alan ama aynı zamanda daha üzerinde çalışılması gereken çok şey bulunuyor. Bu alanda her zaman şuna önem vermişimdir; uzun vadede bu alana elimden geldiğince çok değer katmak ve aynı zamanda bu kadar önemli bir ekosistem kurumunun uzun vadeli geleceğinde neler olabileceğine dair açık fikirli olmaya çalışmak.

    Kendini “Solarpunk” olarak tanımlıyorsun. Solarpunk tam olarak nedir, biraz daha açıklayabilir misin? Ve kendinden başka, Solarpunk olarak kimleri ya da hangi kurumları tarif edersin?

    Solarpunk; güncel sorunlarımızı sürdürülebilirlik ile, koordinasyon başarısızlıklarını ise hep birlikte çözmek adına bizler için en doğru olması gerekeni hayal eden bir sanat akımıdır. Açıkçası, içinde bulunduğumuz büyük ekolojik çöküş ve iklim değişikliği sorunları, insanlığın görüp görebileceği en büyük koordinasyon başarısızlıklarından biridir, ancak çok önemli olduğunu düşündüğüm başka sorunlar da mevcut elbette.

    İstihdamın düşük olduğu küçük bir madenci kasabasının gözündeki koordinasyon hatası şu şekildedir: "Yerel ekonomimizi nasıl canlandırırız ve masamıza nasıl yemek koyarız?”

    Koordinasyon başarısızlıklarının her zaman ekolojik olması gerekmez. ( Kevin kitabında da bu örnekten daha detaylı bir şekilde bahsediyor. Kitaba ulaşmak için lütfen bana ulaşın)

    Temel olarak Solarpunk'lar, sürdürülebilirlik odaklı ve birbiri ile uyum içinde yaşamaya odaklanarak çağdaş sorunların ve koordinasyon eksikliklerinin çözüldüğü bir dünya hayal etmektedirler.

    Solarpunk, rejeneratif Web3 ekosisteminde var etmek istediğimiz dünyayı hayal etmemize yardımcı olmaktadır. Rejeneratif Web3 ekosistemi, ekosistemin kamu hizmetleri ve koordinasyon araçlarına odaklanan ve bu araçları kullanarak dünyanın daha iyi bir yer olmasına yardımcı olan bir parçasıdır.

    Google'da Solarpunk'ı ararsanız, bu tür bir dünyayı hayal etmemize yardımcı olmak için yaratılmış şahane sanat eserleri göreceksiniz. Web3 ekosisteminde Solarpunk olan onlarca proje olduğunu düşünüyorum.

    Gitcoin'i bir Solarpunk organizasyonu olarak kabul edebilirim. Çünkü koordinasyon hatalarını çözmek için kripto kullanımına yardımcı olmakta. Blok zincirine karbon kredisi koymaya yardımcı olan, aracıları ortadan kaldıran ve dolayısıyla kredileri daha ucuz hale getiren Toucan Protokolünü bir Solarpunk Web3 platformu olarak düşünebilirim. Ethereum blok zincirinde bulunan özgün insanlara dair birer kayıt oluşturup, bu kişilere UBI’ı bölüştüren bir platform olan Proof of Humanity’yi de bir Solarpunk protokolü olarak düşünmekteyim. Bu arada, bazı insanların Proof of Humanity’den UBI alarak bu sayede kripto paralarla yaşamlarını idame ettirebilmeleri gerçekten çok güzel bir şey ve bence bu aynı zamanda insanlık için çok büyük bir adım.

    Aslında Solarpunk tam bir sanat hareketidir. Her geçen gün daha da çok değişiyor ve gelişiyor. Bence herhangi bir regen Web3 projesi — bunları ben ImpactDAO'lar olarak adlandırıyorum, bunun da anlamı olumlu bir etki yaratmaya odaklanan DAO'lar, yani Solarpunklar oluyor. Bulunduğumuz noktada muhtemelen yüzlerce ImpactDAO mevcut. Solarpunk ve Web3 çok iç içe hareketlerdir ve açıkçası gelecekte onların birlikte büyüdüğünü görmeyi umut ediyorum.

    GreenPilled kitabına eşlik eden bir kitap olarak, ortak yazarlarımla birlikte ImpactDAO’lar hakkında, ekosistemde birlikte bulduğumuz 100 farklı ImpactDAO'yu gösteren bir kitap yayınladık. Bizimle bu tasarım alanında gezmek adına ImpactDAO ve GreenPilled kitaplarını almak isteyen kişiler, GreenPilled kitabının bir kopyasını buradan ücretsiz olarak GREENPILL_TURKEY kupon kodunu kullanarak indirebilir.

    Gitcoin, senin ve genel olarak alan için mükemmel bir kırılma noktası oldu. Beş güzel yıl geçti. Gitcoin'in ne olduğunu ve Gitcoin'in çatısı altında ne tür projeleri olduğunu anlatarak hem anılarımızı tazeler hem de yeni Web3 meraklılarımıza yardımcı olur musun?

    İltifatınız için çok teşekkür ederim. Genel olarak Gitcoin, bir yazılım mühendisi iseniz veya Ethereum ekosistemindeki müştereklere katkıda bulunan biriyseniz madeni para alabileceğiniz bir kitle fonlaması platformudur. Çalışma modeli şu şekilde işler; Gitcoin Grants her üç ayda bir eşdeğer havuz oluşturur. En son oluşturulan eşdeğer havuzun değeri ise 3 milyon dolardı. Bu eşdeğer havuz, bir kitle fonlama kampanyası dolayısı ile Ethereum ekosistemindeki en iyi projelere dağıtılır.

    Yani, her üç ayda bir iki hafta boyunca, tüm ekosistem içerisindeki en çok önemsenen projelerin finanse edildiği bir kitle fonlama kampanyası gerçekleştirilir. Bazı Gitcoin Grants turları, ekosistemin önem verdiği şeyler üzerine 700.000 veri noktasına sahipti. Gitcoin'in kullandığı eşdeğerlilik formülü küçük bağışçıların tercihleri üzerinden optimize edildiğinden, bu kişilerin çoğu bir seferde yalnızca 1 ABD doları kadar katkıda bulunuyor.

    Gitcoin, Glenn Weyl, Vitalik Buterin ve Zoe Hitzig tarafından icat edilen bir finansman mekanizması olan “Quadratic Funding”in en önde gelen uygulayıcılarından birisidir. Quadratic Funding işleyiş şekli şu şekildedir; eğer iki proje de 100$ katkı alır, ancak ilk projede her bir 100$ için 1$ katkıda bulunan 100 katılımcı varsa ve ikinci projede 100$ veren 1 katılımcı varsa, daha geniş katkı tabanına sahip ilk proje eşdeğer havuzun %99’unu alacaktır.

    Yani Quadratic Funding, finanse edilecek projelerin, geniş bir alanda demokratik bir biçimde desteklenen projeler olduğundan emin olmanın güzel bir yoludur. Dolayısıyla, orada bir geliştirici iseniz ve ekosistem için iyi bir şey yapıyorsanız ve bu çalışma için ödüllendirilmek istiyorsanız Gitcoin-grants adresinden bir Gitcoin Grants’e kaydolabilirsiniz.

    Projenizin iyi bir fikir olduğuna dair ikna etmeniz gereken merkezi bir hibe yöneticisinden hibe almak yerine, projenizin finanse edilmeye değer olduğuna kendi akranlarınızı ikna ederek başlayabilirsiniz. Bence Gitcoin Grants’de gerçekleştirilen Quadratic Funding’in büyüsü tam olarak bu.

    Gitcoin'in çatısı altında ne tür projelere sahip olduğuna gelecek olursak, an itibariyle Uniswap, Yearn Finance, 1inch Exchange gibi piyasadaki milyar dolarlık pazar hacimlerine sahip olan Unicorn DAO'ların Gitcoin Grants sistemi tarafından kısmi olarak desteklendiğini söylemekten gerçekten gurur duyuyorum.

    Beraber Ethereum ağının temelini oluşturan ve aynı zamanda güvenliğini sağlayan Prismatic Labs, Nimbus ve bir dizi başka açık kaynak projesi de Gitcoin mezunlarıdır.

    Son birkaç yılda Gitcoin'in sadece yazılımları finanse etmekle kalmayıp aynı zamanda medyayı dönüştüren, iklim değişikliğini önleyen projeleri, Ukrayna'yı desteklemeye yardımcı olan projeleri ve beraberinde çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı destekleyen projeleri finanse etmeye evrildiğini görmek gerçekten harika.

    Bu beş güzel yılın ardından, CEO'luk liderliğinizden ayrılmaya karar verdin ve DAO Üyesi oldun. Sizi bu karara götüren faktörler nelerdir?

    Tanım gereği bir DAO'nun CEO'su olmamalıdır. DAO, token sahipleri tarafından demokratik olarak yönetilen merkezi olmayan özerk bir kuruluştur. DAO'larla ilgili en önemli şeylerden birinin güvenilir tarafsız olmaları olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla güvenilir tarafsızlık, temel olarak, yazılımın ve platformun her farklı kullanıcıyı birbirine eşit olarak gördüğü ve onlara karşı güvenilir bir şekilde davrandığı anlamına gelir.

    Şirketler güvenilir tarafsız değildir çünkü hangi politikaların uygulanacağı CEO'nun keyfine kalmıştır. Bildiğiniz gibi, bir CEO ve ekibi arka planda tüm düğmeleri çevirebilir ve finansmanı en çok önemsedikleri projelere yönlendirebilir.

    Tabii ki, bir merkezi hibe platformu olarak Gitcoin, kullanıcılarına karşı güvenilir tarafsız olmak için çok uğraştı, ancak merkezi bir şirket ve merkezi bir CEO ile merkezi bir platformda hiçbir zaman kanıta sahip olma imkanı olmadı. Yaptığımız şeyin kullanıcılarımızın yararına olduğunu kanıtlamanın hiçbir yolu yok. Bu nedenle önümüzde, bir şirket olmaktan çıkıp bir DAO haline gelerek, daha güvenilir tarafsız bir kamu hizmetleri finansmanı ekosistemi oluşturmak için büyük bir fırsat bulunmakta.

    Dolayısıyla, CEO olarak istifa etmem biraz da güvenilir tarafsızlık yaratmak içindi. Aynı zamanda, yeni liderlerden oluşan güzel bir merkeziyetsiz fraktal yaratabilmek ve bu yeni liderlerin daha önce benim de bulunduğum bu alanı doldurarak, bir başka nesil için Gitcoin’i bir şirket mentalitesi ile değil, bir DAO vizyonu ile yeniden inşa edilmesine yardımcı olmak istedim. Tüm kararları veren merkezi bir CEO'nuz mevcut ise, oluşumunuz gerçek bir DAO değil demektir.

    Elimdeki gücü ve kontrolü bırakarak, kontrol gayesi olmayan liderliğin nasıl bir şey olduğuna dair bir örnek olabilmiş olmayı umut ediyorum. Bence Web3 proje kurucuları, projelerinin merkeziyetsiz hale dönüştürülmesi gerektiğinde, ellerindeki gücü bırakarak bunu topluluğa geri vermeyi düşünmelidir. CEO’luktan ayrılma kararım benim için çok güzel bir deneyim oldu. Ayrıca şirkette işe aldığımız insanlara (artık kendilerinin de egemen olduğu bir DAO’da), onlara ve onların DAO’yu nerelere getireceklerine dair inancımızın tam olduğunu söylemek için mükemmel bir fırsattı. Bu yüzden Gitcoin'de yaptığım işle gerçekten gurur duyuyorum. Ayrılmak acı-tatlı bir histi ama bence Gitcoin büyümeye ve daha güvenilir tarafsız olmaya devam ettikçe - ve umarım bu alandaki en iyi DAO'lardan biri olmaya devam ettikçe - gelecek başarılarını izlerken her şeye değeceğini düşünüyorum.

    Türkçe’ye kazandırılmasına aracılık ettiğim yeni kitabınız Greenpilled'den bahsetmemiz gerekiyor :) Kitapta geçen yıl bir YOLO anı yaşadığınızdan bahsettin ve Twitter (takipçileriniz) ve sektörden insanların yardımıyla kitabı çok kısa bir sürede bitirmeyi başardın. Bu süreç nasıldı ve bu yazı serüveninde neler yaşadın?

    Kitabı Türkçeye çevirdiğiniz için Didem Çakır Tecer’e ve sana çok teşekkür ederim. Türkiye pazarının çok hızlı büyüdüğünü ve Türklerin GreenPilled’i sevdiğini anlıyorum ve bunu çok takdir ediyorum.

    Kasım 2021'de Twitter'da bir anket yayınladım. “Selamlar, yenileyici kripto ekonomisi gelecekte bir kategori olabilir gibi geliyor. Bir kitap yazıp rejeneratif kripto ekonomisinin sunacağı fırsatların ne olduğundan bahsedeyim mi, birkaç örnek vererek insanların bu yeni tasarım alanını görmelerine yardımcı olayım mı sizce?” diye sordum. Sanırım bu tweet’e yaklaşık 500 beğeni gibi bir geri dönüş aldım. Bu şekilde kriptonun dünya için ne kadar iyi ve canlandırıcı olabileceğini çözmeye çalışan kişilere yönelik bir market talebi olduğunu gördüm.

    GreenPilled kitabının ardındaki fikir, bir tasarım alanını ifade etmek ve ekosistemi hakiki bir anlamda yenileyici olmaya zorlamaktı. Gitcoin'de geçirdiğim dönemde, kamu hizmetlerini finanse etmenin neden bu kadar zor olduğu, koordinasyon başarısızlıklarını tersine çevirmenin neden bu kadar zor olduğu ve koordinasyon başarısızlıklarını çözmek için neden Ethereum'un nihai koordinasyon teknolojisi olduğu üzerine fikirler topluyordum. GreenPilled kitabına piyasada talep olduğunu fark ettiğimde, GitcoinDAO'nun kurucusu olarak son iki ila üç yıldır topluluk önünde yaptığım konuşmalarda yaptığım tüm sunumları önüme aldım. Tüm bu fikirleri kendimizin yayınladığımız bir kitapta derledim. Aralık 2021 ve Ocak 2022, GreenPilled kitabının yazıldığı ve bir kitap haline getirildiği tarihlerdir, ancak bu fikirler yıllardır ekosistemde mevcuttu.

    Örneğin, Virgil Griffith'in 2016-2017 yılları arasında Ethereum'un oyunun kurallarını değiştiren bir teknoloji olduğu ve koordinasyon başarısızlıklarımızı biraz daha az başarısız hale getirmek için nasıl değiştirebileceği hakkında bir blog yazısı var. Bu fikirler yıllardır ekosistemde var olmaktaydı ve ben ise sadece onları alıp bir kaynağa koyarak insanların, kriptonun dünya için nasıl yenileyici olabileceği konusunu anlamalarını hızlandırmaya yardımcı oldum.

    Bence bir sonraki adım, gerçek anlamda fark yaratan Dapp'lerden oluşan bir ekosistem ortaya çıkarabilmek. Kriptonun dünyayı nasıl yeniden canlandırabileceğinden kriptonun dünyayı nasıl yeniden canlandırdığına geçmek, ekosistemin önümüzdeki üç veya dört yıl içerisinde bizlere biçtiği bir görevdir ve bu güzel vizyonun meyve verdiğini görmeyi ve sizlerle birlikte bu vizyonu inşa etmeyi umuyorum. GreenPilled, bir nevi o ateşin yanmasını sağlayacak çıradır. Bu nedenle, kripto paranın Web3 ekosistemi ile dünyayı nasıl yeniden canlandırabileceğine dair vizyonumu paylaşmak benim için büyük bir zevkti ve umarım bu kitap sayesinde daha “Yeşil Haplı” ekosistemler yaratmak adına dışa doğru olumlu bir şekilde dalgalanma yaşanır.

    Gitcoin'den sonra farklı bir projeye, SuperModular'a odaklandınız. Bunun üzerine bir sürü sorum var; öncelikle SuperModular, Web3'teki hangi sorunu çözmekte?

    Supermodular, daha yenileyici bir Web3 ekosistemi oluşturmak için çalışan insanlara sermaye, mentorluk ve diğer kaynakları sağladığımız bir regen Web3 girişim stüdyosudur.

    Belirtilen amacımız, daha yenileyici bir dijital sınır oluşturmaktır. İnşacıların uyum sağlamasına yardımcı oluyoruz ve Web3 ekosisteminde başarılı olmaları için ihtiyaç duydukları sermayeye ve bağlantılara erişmelerini sağlıyoruz. Supermodular'ın yaptığı şey, Gitcoin ile haşır neşir olarak elde etmiş olduğumuz başarıyı alarak, bunu yeni nesil inşacılara iletmek.

    Peki halihazırda bir ekibi var mı ve varsa bu ekipte kimler bulunuyor?

    Şirket yönetiminde çalışan gerçekten harika bir ekibimiz var. Irina Marinescu kurumsal danışmanımız. Carey, Rachael ve Amira yönetim, insan ilişkileri ve muhasebe alanlarında çalışmakta. Ayrıca Octavian Trout isminde, Gitcoin günlerimde de beraber çalıştığım ve yeniden işe almayı başardığım harika bir tasarımcım bulunmakta. Topluluk önünde konuşmalarımı incelerseniz, slaytların çok iyi görünmesinin yegane sebebi Octavian'dır.

    Supermodular'daki çekirdek ekip bu ve Gitcoin yıllarından mezun olup gelen daha birçok insan var. Birlikte pek çok şeye tanıklık ettik, beraber nasıl çalışacağımızı kavradık, nihayetinde bu denli yetenekli insanlarla çalışmak gerçek bir nimet.

    SuperModular dünyayı ne çeşit yollarla iyileştirici şekilde etkileyebilir?

    Temel olarak Supermodular, daha yenileyici bir dijital sınır geliştirmeye yardımcı olan yeni süper-modüller veya ürünler başlatan bir girişim stüdyosudur. Bunun bir örneği, dünyanın her yerinden hackerların sermayeye erişmelerine ve halihazırda Web3'te yaptıkları iş için para kazanmalarına yardımcı olan bir Hackathon ürünü oluşturmaktır.

    Supermodular'ın dünyayı etkileme yollarından biri, inşacıların teknolojinin kendisini geliştirmelerini ön ayak olmaktır. Supermodular'ın, yenileyici projeler oluşturmaya ve yeteneklerin bu projeleri bulmasına yardımcı olduğumuz için, yenileyici bir dijital sınır için bir jeneratör işlevine sahip olduğunu düşünüyorum.

    Umudum, önümüzdeki beş yıl içinde bir düzine süper-modülün mezun olduğunu görmek. Beş yıl içinde "Tamam, Gitcoin başlattığımız ilk projeydi ve Gitcoin ile aynı öneme sahip altı proje daha başlattık" diyebilmeyi çok isterim. Bu nedenle, yeni nesil inşacılar yetiştirmek ve daha yenileyici bir dijital sınır oluşturmak için daha yapacak çok işimiz var. Bu işe de burada başlıyoruz.

    SuperModular’ın değer önerisi nedir?

    Her süper-modülün kendi değer önerisi vardır. Yani bizim işimiz, inşacıların süper-modüller inşa ederken değer önermelerini bulmalarına yardımcı olmaktır. Buidlbox, kutu içinde bir Hackathon’a sahip bir süper modüldür. Bir şirketseniz, Buidlbox bir Hackathon düzenlemeyi kolaylaştırır. Bir hacker iseniz, en umut verici işlerle bağlantı kurmanızı kolaylaştırır.

    Gitcoin, alandaki projeler için daha demokratik bir sermaye tahsisi oluşturmaya yardımcı olan bir süper-modüldür. Kernel, geliştirdiğimiz bir başka projedir. Kernel, Web3 ekosistemindeki en iyi geliştiricileri alıp Web3’ün derin değerlerine yönlendirerek kariyerlerini sıfırdan başlatmalarına yardımcı olan bir bakım topluluğudur.

    Dolayısıyla, oluşturduğumuz her süper-modülün kendine özgü bir değer önerisi bulunur ve süper-modülleri oluşturan inşacılar, projelerini veya süper-modüllerini başlatmak için yardım almak istediklerinde SuperModular’a gelmektedirler.

    Supermodular, inşacılara yardımcı olabilecek sermayeye, yeteneğe ve kaynak erişimine sahiptir. Gitcoin ve Kernel'i piyasaya sürerken yaşadığımız zorluklar sayesinde bu tecrübeye sahibiz.

    Ve Protocol Labs ile yaklaşan partnerliğiniz var, bundan biraz bahsedebilir misin, neler katacak projenize?

    Protocol Labs ve Supermodular, Hypercerts.xyz adlı bir araç üzerinde çalışmakta. Hiper-sertifikaları, etki sertifikaları veya karbon kredileri gibi düşünebilirsiniz. Aslında, iklim hareketi dünyasında karbon kredileri üzerine şöyle bir fikir var; eğer 10 ton karbon yakalama veya 10 ton karbonun atmosfere yayılmasını önlediğiniz bir durumda, bu olayı tokenize ederek eylemi gerçekleştiren kişinin atmosferden 10 ton karbon çıkardığını söyleyebilirsiniz. Daha sonra bu yakalama veya önlemeye finansal bir değer biçebilirsiniz. Bu şekilde kendi karbon emisyonlarını dengelemek isteyen kişiler, karbon kredisi satın alarak emisyonlarını dengelemek için bu kredileri kullanabilecekler.

    Hiper sertifikaları herhangi bir etki vektörü üzerindeki karbon kredileri olarak düşünebilirsiniz. Mesela atmosferden 10 ton karbon çıkardım, ya da 10 kişinin yoksulluktan kurtulmasına yardım ettim, ya da yerel topluluğumdaki 10 çukuru tamir ettim ya da 10 aylık açık kaynak yazılımı finanse ettim.

    Temel olarak, dünya için yaptığınız herhangi bir iyilik hiper sertifika olarak kodlanabilir. O halde, bunun arkasındaki büyük güzel vizyon ise bu hiper sertifikalar için "alım baskısı" yaratabilirsek ne olacağıdır? Ya dünya üzerinde olumlu bir etkiye sahip olan herhangi bir ImpactDAO, hiper sertifikalar yayınlayabilir ve bunları bu etkiye katkıda bulunmak isteyen kişilere açık pazarda satabilir hale gelirse?

    Dolayısıyla, Web2'deki duyar kasımından (Virtue Signalling) ilerleyerek Web3'te duyar kanıtına (Proof-of-Virtue) gidiyoruz; Web3’te bir hiper sertifika satın aldığınızda, aslında dünyayı yeniden canlandırmaya nasıl yardımcı olduğunuzu gösterebilirsiniz. Hiper sertifikalar aracılığıyla dünyayı ne denli yenilediğinizi göstermek adına kullanılacak teknoloji, aslında herhangi bir NFT için kullanılan teknolojinin aynısıdır.

    Temel olarak yaptığımız şey, hiper sertifikalar yayınlayan ImpactDAO'lar ile bu hiper sertifikaları satın almak isteyen insanlar arasında üçlü bir pazar oluşturmak ve pazarda bulunan iki taraf arasında, aynı zamanda pazarın bir etki-değerlendirici tarafı da var. Bu, insanların hiper sertifikalara bakabilecekleri ve dünya üzerinde gerçekten bir etkiye sahip olup olmadıklarını kontrol edebilecekleri bir itibar ekonomisi yaratıyor. Dolayısıyla, etki değerlendiriciler, etki oluşturucular ve etki alıcıları, hiper sertifikalarla oluşturmaya çalıştığımız üçlü pazarı oluşturmaktadır.

    Protocol Labs bu konuda nihai ortak olmuştur çünkü iki ekip de birbirini tamamlayan becerilere sahip ve ikimiz de dünyayı kripto ile nasıl yeniden canlandırabileceğimiz konusunda ortak bir vizyonu paylaşmaktayız. Protocol Labs ekibiyle çalışmak gerçek bir zevk.

    Son olarak, SuperModular için gelecek planlarınız nelerdir? Ve umarım senin ve başlattığın tüm işler yenileyici ve koordinasyona katkı sağlayıcı olmaya devam eder. Bu kitap gibi olan röportajımız ve samimi cevapların için çok teşekkürler.

    Supermodular ile gelecek planımız, birbirini stratejik olarak tamamlayan ve dünyayı birlikte yeniden canlandırabilen süper-modüllerden oluşan bir ekosistem başlatmaktır. Bunun bir örneği, Gitcoin Grants oluşturmaya yardımcı olmak için Buidlbox'ı kullanmak veya her Gitcoin Grants katkısının bir hipersertifika satın almasını sağlayacak şekilde Hypercerts'i Gitcoin Grants'e entegre etmek olabilir.

    İnşa edebileceğimiz en güzel şeylerden birinin, yenileyici Web3 projelerinden oluşan süper modüler bir ekosistem olduğunu düşünüyorum. Benim becerilerimin ve ekibimin becerilerinin en efektif kullanımı, daha yenileyici bir dijital sınır geliştirmek gibi geliyor. Ekibimizle birlikte, GitcoinDAO, alandaki diğer DAO'lar, Web3 ekosisteminde bulunan ve Web3'ü kârdan daha fazlası olarak gören -özellikle Web3'ü etki ve daha canlandırıcı bir dijital sınır oluşturmak için kullanmayı önemseyen- herkesle koordineli bir şekilde çalıştığım için çok mutluyum.