Canlı Yayın
Doç. Dr. Bahar Yüksel 
Adetin ikinci gününden sonra da devam eden karın ağrısı, kasık ağrısı,bel ve bacak ağrısı, bağırsak alışkalnlıklarında değişme, hastaların ‘patlayacağım’ diye tarif ettiği karın şişliği, idrar problemleri, gebe kalmada zorluk, tekrarlayan düşükler hatta bazen hastalığın tuttuğu yere göre kol ağrısı ve nefes darlığı bile yapabiliyor.
Neden kaynaklanıyor?
Öncelikle bu hastalığın bir kanser olmadığını ama yaşam kalitesini çok bozması ve her organa yayılabilmesi nedeniyle kansere benzetildiğini söylemekte fayda var. Normalde rahim içini dolduran ve her ay adet döneminde dışarı atılan hücreler bazı kadınlarda ailevi yatkınlık sebebi ile tüplerden karın içerisine geçiyor ve karın boşluğunda dolaşırken denk geldiği organa yapışıp burada büyümeye, kendi hormonlarını üretmeye ve kendi adetini görmeye başlıyor. Bu da tekrara eden ağrı ataklarına sebep oluyor.
Tanı ve tedavisi nasıl?
Tanısı kesinlikle bu konuda uzmanlaşmış kadın doğum hekimleri tarafından konulabiliyor. Çünkü çoğu zaman hastaların şikayetleri olmasına rağmen ultrasonda ya da MR’da bir şey çıkmayabiliyor. O aşamada deneyimli bir göz çok önemli oluyor. Tedavisi ömür boyu devam eden bir tedavi. Çoğu zaman cerrahi olarak hasarlı dokuları çıkarmamız ve sonrasında gerek hormonal gerekse destekleyici tedaviler vermemiz gerekiyor. Hayat tarzını sağlıklı yaşam tarzına değiştirmekse olmazsa olmazı. Çünkü bu her nekadar kadınsal dokulardan kaynaklanan ve hormonla tetiklenen bir hastalık olsa da aynı romatizmal hastalıklarda olduğu gibi vücüt içerisinde inflamasyona yani bir nevi gribal etkilere yol açıyor bunları temizlemenin yolu da sağlıklı beslenme, spor yapma ve uygun destekleri almaktan geçiyor.
Özellikle vurgulamam gereken konu ise bu hastaların en az 10 yıl geçtikten sonra tanı alabilmeleri. Bu da 10 yıl boyunca evde, okulda, iş yerinde sorun yaşadıkları yaşam kalitelerinin çok bozulduğu bir hayatlarının olması anlamına geliyor. Bu nedenle farkındalık ve erken tanı için hekime başvurmak çok önemli.
Adetin ikinci gününden sonra da devam eden karın ağrısı, kasık ağrısı,bel ve bacak ağrısı, bağırsak alışkalnlıklarında değişme, hastaların ‘patlayacağım’ diye tarif ettiği karın şişliği, idrar problemleri, gebe kalmada zorluk, tekrarlayan düşükler hatta bazen hastalığın tuttuğu yere göre kol ağrısı ve nefes darlığı bile yapabiliyor.
Neden kaynaklanıyor?
Öncelikle bu hastalığın bir kanser olmadığını ama yaşam kalitesini çok bozması ve her organa yayılabilmesi nedeniyle kansere benzetildiğini söylemekte fayda var. Normalde rahim içini dolduran ve her ay adet döneminde dışarı atılan hücreler bazı kadınlarda ailevi yatkınlık sebebi ile tüplerden karın içerisine geçiyor ve karın boşluğunda dolaşırken denk geldiği organa yapışıp burada büyümeye, kendi hormonlarını üretmeye ve kendi adetini görmeye başlıyor. Bu da tekrara eden ağrı ataklarına sebep oluyor.
Tanı ve tedavisi nasıl?
Tanısı kesinlikle bu konuda uzmanlaşmış kadın doğum hekimleri tarafından konulabiliyor. Çünkü çoğu zaman hastaların şikayetleri olmasına rağmen ultrasonda ya da MR’da bir şey çıkmayabiliyor. O aşamada deneyimli bir göz çok önemli oluyor. Tedavisi ömür boyu devam eden bir tedavi. Çoğu zaman cerrahi olarak hasarlı dokuları çıkarmamız ve sonrasında gerek hormonal gerekse destekleyici tedaviler vermemiz gerekiyor. Hayat tarzını sağlıklı yaşam tarzına değiştirmekse olmazsa olmazı. Çünkü bu her nekadar kadınsal dokulardan kaynaklanan ve hormonla tetiklenen bir hastalık olsa da aynı romatizmal hastalıklarda olduğu gibi vücüt içerisinde inflamasyona yani bir nevi gribal etkilere yol açıyor bunları temizlemenin yolu da sağlıklı beslenme, spor yapma ve uygun destekleri almaktan geçiyor.
Özellikle vurgulamam gereken konu ise bu hastaların en az 10 yıl geçtikten sonra tanı alabilmeleri. Bu da 10 yıl boyunca evde, okulda, iş yerinde sorun yaşadıkları yaşam kalitelerinin çok bozulduğu bir hayatlarının olması anlamına geliyor. Bu nedenle farkındalık ve erken tanı için hekime başvurmak çok önemli.
SON DAKİKA
