

İlk maçlar tamamlanırken bunun daha da artacağını düşünüyorum. Kaybedenlerin kazanma ve gruptan çıkma adına ortaya koyacakları performans müthiş olacak. İspanya ilk maçta 5 gol yemiş olabilir ama asla kupayı bırakmayacaktır. 37 golün atıldığı 5 penaltı kararının verildiği ve 2 kırmızı kartın çıktığı kupada Uruguay’da performansı ilerleyen maçlarda artacaktır.
1998 Paris sokaklarını dolaşırken gelen penaltı kararları Eyfel Kulesi’ni sallamıştı. Ama bu penaltılar ilk maçlar tamamlanırken sadece 2’de kalmıştı. Şimdi 4 penaltı kararı zannederim Rio’daki efsanevi heykeli yerinden sökebilir. Hakem hatalarının saçları yerinden koparttığı düşünülürse Brezilya’ya karşı mücadele veren Hırvatların yaşadıkları unutulacak gibi değil…
İlklerin yaşandığı kupa 40 yıl sonra bize farklı bir tutkunun esintisini getirecek. Tam 25 hakem arasından 1974 Doğan Babacan’dan sonra sahne alan isim Cüneyt Çakır. Tarık ve Bahattin ile birlikte yarın 22:00’de başlayacak Brezilya-Meksika maçını yönetecek hakemimiz bu kadar form yoksunu isim arasında yarı finali görebilir.
Bosna ilk golünü Arjantin ağlarına yollarken tüyleriniz diken diken olup yüreğinizde bir Bosna tutkusu ateşi yandı mı? Bilmem ama biz mutluluk sardı beni. Arjantin’de Messi ismi sahnede bu buseyi söküp alsa da dudaklarımdan şaşkınlığın dozunu atlatamamıştı bedenim.
Teknoloji ve Futbolun aşkı yaşandı Fransa-Honduras karşılaşmasında. Kale direklerinde yer alan ve 14 farklı kamera ile hakemin kolundaki saate çizgiyi geçen topun durumunu haber eden teknoloji sahadaydı. Uyumlu ikili öncesi ne canlar yanmıştı. 1966 Finalinde Almanya-İngiltere maçı hala konuşulmuyor mu? Teknolojik futbol olmalı mı? (Bu arada karşılaşmayı Almanya önünde 4-2 kazanan İngiltere şampiyon olmuştu)
Kupa yolculuğunda Bosna dünya kupaları tarihinin kendi kalesine en erken golünü atarken, bizim yokluğumuz yüreklerimizi yaktı. Ama Cüneyt Çakır dışında kendi isteği ile kupada yer alan bir hakem daha var. Hakem asistanlığı yapan Rüştü Özkınalı. Bursa’dan Brezilya’ya uzanan yolculuğunu eğitim ile bütünleştiriyor.
Kupa yolunda taraftarların coşkuları-atılan gollerin mükemmelliği-karnaval havası ve favorilerin kayıpları ilk maçlara damga vurdu. İkinciler yarın başlarken bazı takımlar daha ilk karşılaşmalarını oynayacak bu da farklı bir ironi olsa gerek.
Turnuvada yer almayan ama liginden en çok oyuncuyu Brezilya’ya uğurlayan Türkiye acaba taraftardan, acaba futbol oyun yapısından ve en önemlisi çağın gereklerine göre yaklaşımın ne demek olduğundan haberdar olabiliyor mu?
Sahi dünya kupasında izlemek bilgilenmek adına kaç teknik adam ve kaç futbolcu var…
İlk maçlar tamamlanırken bunun daha da artacağını düşünüyorum. Kaybedenlerin kazanma ve gruptan çıkma adına ortaya koyacakları performans müthiş olacak. İspanya ilk maçta 5 gol yemiş olabilir ama asla kupayı bırakmayacaktır. 37 golün atıldığı 5 penaltı kararının verildiği ve 2 kırmızı kartın çıktığı kupada Uruguay’da performansı ilerleyen maçlarda artacaktır.
1998 Paris sokaklarını dolaşırken gelen penaltı kararları Eyfel Kulesi’ni sallamıştı. Ama bu penaltılar ilk maçlar tamamlanırken sadece 2’de kalmıştı. Şimdi 4 penaltı kararı zannederim Rio’daki efsanevi heykeli yerinden sökebilir. Hakem hatalarının saçları yerinden koparttığı düşünülürse Brezilya’ya karşı mücadele veren Hırvatların yaşadıkları unutulacak gibi değil…
İlklerin yaşandığı kupa 40 yıl sonra bize farklı bir tutkunun esintisini getirecek. Tam 25 hakem arasından 1974 Doğan Babacan’dan sonra sahne alan isim Cüneyt Çakır. Tarık ve Bahattin ile birlikte yarın 22:00’de başlayacak Brezilya-Meksika maçını yönetecek hakemimiz bu kadar form yoksunu isim arasında yarı finali görebilir.
Bosna ilk golünü Arjantin ağlarına yollarken tüyleriniz diken diken olup yüreğinizde bir Bosna tutkusu ateşi yandı mı? Bilmem ama biz mutluluk sardı beni. Arjantin’de Messi ismi sahnede bu buseyi söküp alsa da dudaklarımdan şaşkınlığın dozunu atlatamamıştı bedenim.
Teknoloji ve Futbolun aşkı yaşandı Fransa-Honduras karşılaşmasında. Kale direklerinde yer alan ve 14 farklı kamera ile hakemin kolundaki saate çizgiyi geçen topun durumunu haber eden teknoloji sahadaydı. Uyumlu ikili öncesi ne canlar yanmıştı. 1966 Finalinde Almanya-İngiltere maçı hala konuşulmuyor mu? Teknolojik futbol olmalı mı? (Bu arada karşılaşmayı Almanya önünde 4-2 kazanan İngiltere şampiyon olmuştu)
Kupa yolculuğunda Bosna dünya kupaları tarihinin kendi kalesine en erken golünü atarken, bizim yokluğumuz yüreklerimizi yaktı. Ama Cüneyt Çakır dışında kendi isteği ile kupada yer alan bir hakem daha var. Hakem asistanlığı yapan Rüştü Özkınalı. Bursa’dan Brezilya’ya uzanan yolculuğunu eğitim ile bütünleştiriyor.
Kupa yolunda taraftarların coşkuları-atılan gollerin mükemmelliği-karnaval havası ve favorilerin kayıpları ilk maçlara damga vurdu. İkinciler yarın başlarken bazı takımlar daha ilk karşılaşmalarını oynayacak bu da farklı bir ironi olsa gerek.
Turnuvada yer almayan ama liginden en çok oyuncuyu Brezilya’ya uğurlayan Türkiye acaba taraftardan, acaba futbol oyun yapısından ve en önemlisi çağın gereklerine göre yaklaşımın ne demek olduğundan haberdar olabiliyor mu?
Sahi dünya kupasında izlemek bilgilenmek adına kaç teknik adam ve kaç futbolcu var…