Canlı Yayın
Ersoy Soyer
2 Nisan tarihinde yapılması planlanan halk oylamasıyla scooteların artık sokaklarda olup olmayacağını oylayacak olan Paris’liler, Dünya’da scooterları istemeyen ilk şehir olabilir. Böyle bir karar çıkarsa, diğer ülke ve şehirler nasıl etkilenirler henüz bilinmese de bir şeylerin değişeceği muhtemel görünüyor. Paris’te sokaklarda çöplerin toplanmaması büyük bir problem iken, Sen nehrinden paylaşımlı bisiklet ve scooterların toplanması da ayrıca operatörler için can sıkıcı bir hal almış durumda. Tüm bunlar konuşulurken ve Paris bir kargaşa halindeyken diğer bir yanda Autonomy etkinliği düzenlendi.
Linz’e geçmeden önce Paris Autonomy’i sizler için yakından deneyimleme şansı buldum. Çoğunlukla veri şirketleri, elektrikli bisiklet üreticileri, şehirlerin paylaşımlı scooter ve bisiklet işletmeciliğini yapan operatörler, yeni nesil ulaşım sistemleri geliştiren taşımacılık sektör paydaşları ve sürdürülebilirlik alanındaki tüm profesyoneller bir arada yer aldılar. Girişimcilerde yeni test ettikleri ürünleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başardılar.
Fuarda ülkemizi temsil eden katılımcılara rastlamak da gayet keyif vericiydi. Fransa Türk Konsolosluğumuzun Ticari Ateşeleri, Yapıdrom Mobility , yatırım yaptığı ve desteklediği girişimleri ve partnerleriyle birlikte FarkLabs de yeni teknolojileriyle etkinlikte yer aldılar. Klasik bisikletleri elektrikli bir bisiklete dönüştüren bir Türk girişimi olan Byqee’nin Autonomy içerisinde yarışmadan halk oylamasıyla ödül alması da ayrıca mutluluk vericiydi. Kendilerine yolculuklarında başarılar diliyorum.
Son dönemde kargo ve paket teslimat ürünleri geliştiren teknoloji şirketleri ve üreticiler, yeni nesil araçlarıyla etkinliklere bir hayli yoğunlukta katılım sağlıyorlar. Pandemi sonrası bireysel araç sahiplenme, paylaşımlı araçlar ve kargo ihtiyaçları artınca, haliyle bu alanda fazlaca ihtiyaç oluşmuş ve firmalar da yeni araçlarıyla teknolojilerini geliştirmeye devam ediyorlar.
Etkinlikte özellikle hava taşımacılığı alanında çalışmaları da görmeyi arzuluyordum ama ne yazıkki rastlayamadım. Buradaki sebebin şehirlerin henüz regülasyonlarını tamamlayamamaları olduğunu düşünüyorum. Belki de bu sebeple şirketlerin doğru zamanı beklediklerini de düşünüyorum.
Etkinlik öncesinde Paris’in girişimcilik merkezi olan Station F’i de ziyaret etme şansı buldum. Öncesinde merak ettiğim ve mutlaka görmek istediğim bir girişimcilik merkeziydi. Eski bir tren garının Fransa’nın gelecek teknolojilerine ve Unicorn’larına ev sahipliği yaptığını görmek gayet keyifli bir keşifti. Apple, Google, Microsoft, Amazon ve birçok yatırım şirketi girişimcilerle bir aradalar. Girişimcilerin nitelikli projelerini ortaya çıkarmaları için farklı olanakları sunmaya ve birlikte çalışmaya devam ediyorlar. Choose Paris Region yetkililerinden Pierre Basseras bizleri karşılayarak nasıl bir ekosisteme sahip oldukları ve fırsatlar konusunda bizleri detaylıca bilgilendirdi. Itiraf etmeliyim burayı ziyaret ederken aklıma bizim tarih kokan Haydarpaşa garı da geldi. Haydarpaşa garını nasıl bir gelecek bekliyor bilmiyorum fakat misyonuna yeniden gar olarak hizmet etmeyecek ise Türkiye’nin gururu olacak muhteşem bir girişim ve teknoloji üssü olmaya gayet uygun görünüyor. Bu amaçla dönüştürülürse harika bir nokta olabilir. Ulaşım olanakları sebebiyle de istanbul için dünyaya açılan bir teknoloji kapısına dönüşebilir. Umuyorum iç sesimiz duyulur ve teknoloji üreten muhteşem bir kampüs olma şansını Haydarpaşa yakalayabilir.
2 Nisan tarihinde yapılması planlanan halk oylamasıyla scooteların artık sokaklarda olup olmayacağını oylayacak olan Paris’liler, Dünya’da scooterları istemeyen ilk şehir olabilir. Böyle bir karar çıkarsa, diğer ülke ve şehirler nasıl etkilenirler henüz bilinmese de bir şeylerin değişeceği muhtemel görünüyor. Paris’te sokaklarda çöplerin toplanmaması büyük bir problem iken, Sen nehrinden paylaşımlı bisiklet ve scooterların toplanması da ayrıca operatörler için can sıkıcı bir hal almış durumda. Tüm bunlar konuşulurken ve Paris bir kargaşa halindeyken diğer bir yanda Autonomy etkinliği düzenlendi.
Linz’e geçmeden önce Paris Autonomy’i sizler için yakından deneyimleme şansı buldum. Çoğunlukla veri şirketleri, elektrikli bisiklet üreticileri, şehirlerin paylaşımlı scooter ve bisiklet işletmeciliğini yapan operatörler, yeni nesil ulaşım sistemleri geliştiren taşımacılık sektör paydaşları ve sürdürülebilirlik alanındaki tüm profesyoneller bir arada yer aldılar. Girişimcilerde yeni test ettikleri ürünleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başardılar.
Fuarda ülkemizi temsil eden katılımcılara rastlamak da gayet keyif vericiydi. Fransa Türk Konsolosluğumuzun Ticari Ateşeleri, Yapıdrom Mobility , yatırım yaptığı ve desteklediği girişimleri ve partnerleriyle birlikte FarkLabs de yeni teknolojileriyle etkinlikte yer aldılar. Klasik bisikletleri elektrikli bir bisiklete dönüştüren bir Türk girişimi olan Byqee’nin Autonomy içerisinde yarışmadan halk oylamasıyla ödül alması da ayrıca mutluluk vericiydi. Kendilerine yolculuklarında başarılar diliyorum.
Son dönemde kargo ve paket teslimat ürünleri geliştiren teknoloji şirketleri ve üreticiler, yeni nesil araçlarıyla etkinliklere bir hayli yoğunlukta katılım sağlıyorlar. Pandemi sonrası bireysel araç sahiplenme, paylaşımlı araçlar ve kargo ihtiyaçları artınca, haliyle bu alanda fazlaca ihtiyaç oluşmuş ve firmalar da yeni araçlarıyla teknolojilerini geliştirmeye devam ediyorlar.
Etkinlikte özellikle hava taşımacılığı alanında çalışmaları da görmeyi arzuluyordum ama ne yazıkki rastlayamadım. Buradaki sebebin şehirlerin henüz regülasyonlarını tamamlayamamaları olduğunu düşünüyorum. Belki de bu sebeple şirketlerin doğru zamanı beklediklerini de düşünüyorum.
Etkinlik öncesinde Paris’in girişimcilik merkezi olan Station F’i de ziyaret etme şansı buldum. Öncesinde merak ettiğim ve mutlaka görmek istediğim bir girişimcilik merkeziydi. Eski bir tren garının Fransa’nın gelecek teknolojilerine ve Unicorn’larına ev sahipliği yaptığını görmek gayet keyifli bir keşifti. Apple, Google, Microsoft, Amazon ve birçok yatırım şirketi girişimcilerle bir aradalar. Girişimcilerin nitelikli projelerini ortaya çıkarmaları için farklı olanakları sunmaya ve birlikte çalışmaya devam ediyorlar. Choose Paris Region yetkililerinden Pierre Basseras bizleri karşılayarak nasıl bir ekosisteme sahip oldukları ve fırsatlar konusunda bizleri detaylıca bilgilendirdi. Itiraf etmeliyim burayı ziyaret ederken aklıma bizim tarih kokan Haydarpaşa garı da geldi. Haydarpaşa garını nasıl bir gelecek bekliyor bilmiyorum fakat misyonuna yeniden gar olarak hizmet etmeyecek ise Türkiye’nin gururu olacak muhteşem bir girişim ve teknoloji üssü olmaya gayet uygun görünüyor. Bu amaçla dönüştürülürse harika bir nokta olabilir. Ulaşım olanakları sebebiyle de istanbul için dünyaya açılan bir teknoloji kapısına dönüşebilir. Umuyorum iç sesimiz duyulur ve teknoloji üreten muhteşem bir kampüs olma şansını Haydarpaşa yakalayabilir.
SON DAKİKA
