hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Fem Bozdağ Fem Bozdağ

    Sanat yönetiminin Antik Yunan'dan kiliseye yolculuğu

    10.05.2021 Pazartesi | 10:33Son Güncelleme:

    Sanat yönetimi, başlangıcı Antik Yunan dönemine dayanan, 20. yüzyılda ise tam hali ile kimlik kazanan bir olgudur. Sanatın yanına yönetim kavramının kazandırılmasındaki ilk adımlar, Antik Yunan döneminde yapılan tiyatro ve festivallerin arka planında görülür. Sanat yönetimi alanında yer alan görev dalları, sanatın sanatçıyla, sanatçının da izleyici ile bağlanması amaçlarına hizmet eder.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Thespis, M.Ö. 6. yüzyılda Antik Yunan etkinliklerinde sanat yönetimi açısından önemli bir role sahiptir. Bu dönemde tiyatro ve festivaller, Dionysos ve diğer tanrılara yönelik yapılırken, Thespis yarattığı bireysel oyuncu kavramı ile oyunculara yeni bir kimlik kazandırmıştır. Oyuncular, yeni bir kişilik edinme amacıyla performanslarında çeşitli maskeler kullanmıştır. Bu dönemde şair ve oyuncu olan Thespis önderliğinde bir festival yönetim kurulu oluşturmuştur. Kurul, sahne ve sahne arkasındaki düzeni sağlama ve yürütmeden sorumlu tutulmuştur. Planlanan etkinliklerde finansal kaynak bulma amacıyla hamilik arayışlarında da bulunan kurul, süregelen dönem boyunca sabit ilkeler edinerek, festivallerin sürdürülebilirlik açısından gelişmesine de katkıda bulunmuştur.

    Sanat yönetimi kavramının gelişiminde önemli bir yer edinen Anglosaksonlar, M.S. 5. yüzyılda İngiltere’ye göçen bir kitleden oluşur. Anglosaksonların yaşamın birçok alanında kendilerine has bir yönetim biçimi vardır ve İngiltere tarihinde önemli bir yere sahiptir. Hristiyanlık inançlarını benimseyen halk, göç ettikleri bölgeleri savaşarak korur ve bölgedeki maden kaynakları yardımıyla el işçiliklerini geliştirmeye fırsat bulur.

    Savaşçılarına hem görsel hem de korunma açısından maden kaynaklarını kullanarak haç ve kemer tokası gibi ekipmanlar hazırlayan Anglosaksonlar, dönemlerinde eğitim gerektiren minyatür alanında da faaliyet gösterir. Ancak ekipman ve objelerin kullanımı kilise bünyesinde sınırlandırılmış, zanaatkarların üretimleri halk ile paylaşılmamıştır. Anglosakson döneminde kilise, sanat yöneticisi konumuna gelmiştir. El işçiliği üzerine çalışma gösteren kişiler, kilise tarafından finansal açıdan desteklenmiştir. Barınma ve eğitim olanakları ile topluma destek olan kilise, Ortaçağ boyunca tüm Avrupa’da büyük bir hakimiyet elde etmiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    El sanatları geliştikçe, kilisenin zanaatkarlardan beklentisi artmıştır. Kilise, bünyesinde çalışan zanaatkarlardan dekorasyon geliştirmeye yönelik isteklerde bulunmuştur. Ortaçağ döneminde okuma yazma oranı oldukça düşük olduğundan, kiliseye giden halka fresk ve vitraylar ile İncilden kesitler sunulmuştur. Belirli bir süreden sonra kilise sınırları dışına çıkarak aristokrat ailelerin siparişleri üzerine eserler yapan sanatçılar, Rönesans dönemine kadar eserlerine imza atamamıştır. Mimarlık ve sanat tarihinde adından sıkça bahsettiren birçok heykeltraş, ressam ve taş ustası, kilise himayesi altında eşsiz eserler yaratarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.