

Fenerbahçe beklendiği gibi başladı oyuna. Karşı sahaya yıkmak istedi oyunu... Ama ilk dakikalarda pozisyon yoktu. Fenerbahçe'nin etkili olduğu dakikalar 10 ile 25. dakikalar arasındaydı. Ancak pozisyon yine yoktu, yine yoktu. Seyirci açıkçası sabretti. Zaten geçtiğimiz maçlara oranla stadın dolu olduğunu söylemekte mümkün değildi. Geride pas yapan, pozisyona giremeyen Fenerbahçe daha 30. dakikada ıslıklandı. Sadece sağ kanattan Gökhan Gönül'ün çabaları sahada görünüyordu, seyirci de oyuncuya özel tezahüratla moral verdi. Van Persie de, bireysel girişimi ve klasıyla Fernandao'ya bir pozisyon yaratmak istese de, Konyaspor defansı başarılıydı.
***
İlk yarıda da pozisyon vermedi Fenerbahçe, bu sezon olduğu gibi...Fenerbahçe lig başından beri verdiği görüntüyü yine sahaya yansıttı. Organize olmayan bir takım, yıldız kavramının sahaya yansımadığı, pas çeşitliliğinin ve hızının olmadığı bir görüntü çizdi. İlk yarı boyunca, arka alandaki top çevirme, orta ve ön tarafa yansımadı. Dahası da var, Fenerbahçe bu sezon ilk kez rakip kaleye ilk yarı boyunca tek isabetli şut atamadı. Bırakın pozisyonu, isabetli şut bile atamadı sarı lacivertliler... Islıklayan seyirciye hak vermemek elde değildi.
***
Oyundaki bu "zevksizlik" kulübeden de görülmüş olacak ki; ikinci yarıya Nani ve Volkan Şen sahadaydı. Fenerbahçeli oyuncular, Konyaspor defansına önde basmaya çalıştı, başarılı da oldu. 53. dakikada karşı kaleyi bulan ilk şutu atan Diego Ribas'ın sert vuruşunda Konyaspor kalecisi Serkan Kırıntılı iyi yer tuttu. Sadece 4 dakika sonra Diego daha sert bir şut çıkardı, bu kez de zor da olsa kalesini gole kapadı Konyaspor kalecisi Serkan Kırıntılı...
Bu dakikalarda izleyenler, dönen topları alan bir Fenerbahçe gördü. Kanatlardaki Volkan Şen ve Nani'nin etkisi sahaya net yansıdı. Çok organize bir pozisyon yoktu ama yine de Fenerbahçelileri bir nebze de olsa mutlu eden bir takım vardı.
***
Değişikliklerle birlikte karşı kalede baskıyı kursa da Fenerbahçe, golü bulamıyordu. Seyirci ilk yarıya oranla daha mutlu olurken, Fenerbahçe'nin takımsal anlamda "çabuk" düşünememesi futbolun karşılığını vermiyordu. "Ummadık taş baş yardı" Sol kanattan gelen Hasan Ali'nin çalımı golü getiriyordu. Hasan Ali'nin vuruşunda dönen topu Fernandao tamamlıyordu. Golden sonra da pozisyonlar buldu sarı lacivertli takım... Gol olmadı, aslında Fenerbahçe taraftarları için gol olup olmamasından çok takımın ikinci yarıda oynadığı futbol daha önemliydi. Atak futbol, bu takımın böyle oynayabileceğini gösteriyordu.
***
Fenerbahçe defansı, özellikle Mehmet Topal, neredeyse görevini hatasız yerine getirdi. Takım, hiç pozisyon vermedi.Diego Ribas çaba gösterdi, çok koştu. Gökhan Gönül, takımın en iyisiydi. "Gitti geldi, nefesi bitmedi." Kanatlarıyla oyuna yön veren, baskı kuran Fenerbahçe'yi hatırlattı. Kısacası hucüm isteyen Fenerbahçe taraftarı, ikinci yarı bir nebze de olsa mutlu oldu. Üzücü olan tarafı Fenerbahçe'nin bu sezon 6 galibiyetinden 5'inde olduğu gibi yine sadece 1 farklı skorla galip gelmesiydi.
Fenerbahçe beklendiği gibi başladı oyuna. Karşı sahaya yıkmak istedi oyunu... Ama ilk dakikalarda pozisyon yoktu. Fenerbahçe'nin etkili olduğu dakikalar 10 ile 25. dakikalar arasındaydı. Ancak pozisyon yine yoktu, yine yoktu. Seyirci açıkçası sabretti. Zaten geçtiğimiz maçlara oranla stadın dolu olduğunu söylemekte mümkün değildi. Geride pas yapan, pozisyona giremeyen Fenerbahçe daha 30. dakikada ıslıklandı. Sadece sağ kanattan Gökhan Gönül'ün çabaları sahada görünüyordu, seyirci de oyuncuya özel tezahüratla moral verdi. Van Persie de, bireysel girişimi ve klasıyla Fernandao'ya bir pozisyon yaratmak istese de, Konyaspor defansı başarılıydı.
***
İlk yarıda da pozisyon vermedi Fenerbahçe, bu sezon olduğu gibi...Fenerbahçe lig başından beri verdiği görüntüyü yine sahaya yansıttı. Organize olmayan bir takım, yıldız kavramının sahaya yansımadığı, pas çeşitliliğinin ve hızının olmadığı bir görüntü çizdi. İlk yarı boyunca, arka alandaki top çevirme, orta ve ön tarafa yansımadı. Dahası da var, Fenerbahçe bu sezon ilk kez rakip kaleye ilk yarı boyunca tek isabetli şut atamadı. Bırakın pozisyonu, isabetli şut bile atamadı sarı lacivertliler... Islıklayan seyirciye hak vermemek elde değildi.
***
Oyundaki bu "zevksizlik" kulübeden de görülmüş olacak ki; ikinci yarıya Nani ve Volkan Şen sahadaydı. Fenerbahçeli oyuncular, Konyaspor defansına önde basmaya çalıştı, başarılı da oldu. 53. dakikada karşı kaleyi bulan ilk şutu atan Diego Ribas'ın sert vuruşunda Konyaspor kalecisi Serkan Kırıntılı iyi yer tuttu. Sadece 4 dakika sonra Diego daha sert bir şut çıkardı, bu kez de zor da olsa kalesini gole kapadı Konyaspor kalecisi Serkan Kırıntılı...
Bu dakikalarda izleyenler, dönen topları alan bir Fenerbahçe gördü. Kanatlardaki Volkan Şen ve Nani'nin etkisi sahaya net yansıdı. Çok organize bir pozisyon yoktu ama yine de Fenerbahçelileri bir nebze de olsa mutlu eden bir takım vardı.
***
Değişikliklerle birlikte karşı kalede baskıyı kursa da Fenerbahçe, golü bulamıyordu. Seyirci ilk yarıya oranla daha mutlu olurken, Fenerbahçe'nin takımsal anlamda "çabuk" düşünememesi futbolun karşılığını vermiyordu. "Ummadık taş baş yardı" Sol kanattan gelen Hasan Ali'nin çalımı golü getiriyordu. Hasan Ali'nin vuruşunda dönen topu Fernandao tamamlıyordu. Golden sonra da pozisyonlar buldu sarı lacivertli takım... Gol olmadı, aslında Fenerbahçe taraftarları için gol olup olmamasından çok takımın ikinci yarıda oynadığı futbol daha önemliydi. Atak futbol, bu takımın böyle oynayabileceğini gösteriyordu.
***
Fenerbahçe defansı, özellikle Mehmet Topal, neredeyse görevini hatasız yerine getirdi. Takım, hiç pozisyon vermedi.Diego Ribas çaba gösterdi, çok koştu. Gökhan Gönül, takımın en iyisiydi. "Gitti geldi, nefesi bitmedi." Kanatlarıyla oyuna yön veren, baskı kuran Fenerbahçe'yi hatırlattı. Kısacası hucüm isteyen Fenerbahçe taraftarı, ikinci yarı bir nebze de olsa mutlu oldu. Üzücü olan tarafı Fenerbahçe'nin bu sezon 6 galibiyetinden 5'inde olduğu gibi yine sadece 1 farklı skorla galip gelmesiydi.