Canlı Yayın
Miray Öncü
Heyecanla ilk kar yağışını izlerken, Erzurum Palandöken’de kayak oteli sahibi olan arkadaşımın sosyal medya paylaşımlarında bazı kayak merkezlerinin pandemi döneminde açık olduğu duyurusuyla karşılaşınca hemen konu hakkında biraz daha araştırmaya başladım.
Pistler açık mı? Haftasonları Kayak Yapılabiliyor mu?
Telefona sarıldım ve hemen aradım. Ondan öğrendiğime göre, hafta sonu pistlerde misafirlerin istediği gibi kayak yapabildiğini öğrendim. Türkiye’nin en popüler kayak merkezlerinden Palandöken’de dünyanın en ünlü kayak pistlerinden biri olan Ejder tarafındaki birçok pist de açık. Haftasonu karantinası için güzel bir alternatif. Bu dönemde siz de başladınız mı peki yavaş yavaş seyahatlere?
Eğer cevabınız evet ise ve siz de bir kayak tutkunu iseniz, o zaman güzel ülkemizin kayak pistleri açısından ne kadar zengin olduğunu da vurgulamak adına duyuruda yer alan yurtiçi kayak merkezlerini listeliyorum:
Uludağ, Gediz, Denizli, Davraz, Saklıkent, Kartalkaya, Keltepe, Ilgaz, Yıldıztepe, Erciyes, Yıldızdağı, Çambaşı, Yedikuyular, Ergan, Ovacık, Haserek, Palandöken, Atabarı, Yalnızçam, Sarıkamış, Ağrı, Gevaş, Merga Bütan
Kaynak: Uludağ Info
Kayak merkezlerinde salgın önlemleri
Bir yandan uzun süreli evde kalmanın verdiği, bir yerlere gitme, seyahate çıkma özlemi, bir yandan da pandemi korkusu terazinin iki ucunda yer alıyor. Bu durumda akla hemen nasıl önlemler alınıyor diye geliyor.
Kayak sporu kendi özünde açık havada ve sosyal mesafeye daha yatkın ve çoğunlukla maske, kask, ağzı ve burnu kapatan rüzgarlık gibi ekipmanlarla yapıldığı için, doğası gereği salgın önlem kurallarına uygun olsa da, otellerdeki ve yeme-içme alanlarındaki durumla ilgili soru işaretleri var.
Bunun için Kültür ve Turizm bakanlığının öncülüğünde Güvenli Turizm Sertifika Programı oluşturuldu. Otel ararken Güvenli Turizm Sertifikası olup olmadığına bakarak gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz.
Aklımdaki soruları yanıtlamak üzere, bu sertifikayı ilk alanlardan Kartalkaya’da çok sevdiğim bir butik kayak otelinin sahibi ile görüşme yaptım ve kendisinden alınan önlemleri öğrendim:
Tüm personel COVID-19’a ile ilgili özel bir eğitimden geçmiş, kurallara uygun olarak PCR testleri yapılıyor.
Otel girişinde, kızılötesi derece ile ölçüm yapılıyor, üst düzey dezenfektan önlemleri alınıyor ve misafirlere hijyen kiti veriliyor. Aynı şekilde otelin tüm genel alanlarında dezenfeksiyon istasyonları kurulmuş.
Otele HES kodu ile giriş yapılıyor. Rezervasyon bölümünde bariyer uygulaması var ve fiziki mesafe ile çalışılıyor.
İçeride hem 7/24 sağlık ekibi bulunuyor hem de özel bir karantina bölgesi oluşturulmuş. 7/24 sağlık hizmeti için de Bolu’da tam teşekküllü bir hastane ile işbirliği anlaşması imzalanmış.
Oda temizliğinde kat hizmetleri, özel hijyen kuralları kapsamında temizlik yapıyor, işlemi bitirdikten sonra ise 1 saat oda havalandırılıp ozonlama işlemine tabi tutuluyor.
Restoranda masalar, kayak odasında oturma alanları ve benzeri genel mekanların tamamı sosyal mesafe kurallarına göre hizalanıp korunuyor.
Spa, havuz ve çocuk odası gibi bölümler ise güvenlik sebebiyle kapalı.
Kartalkaya’ya kayağa gitmeyi planlıyorsanız, bu hafta itibariyle İstanbul’a yakın kayak merkezlerinde, kar yağışı da başladı. Kar kalınlıkları da kayak için gerekli olan yüksekliğe yavaş yavaş ulaşıyor.
Kayak sporunu bu kadar özel yapan nedir?
Pistlerin açık olduğunu öğrendiğim anda içimde bir kıpırtı oluştu. Yaklaşık 15 yıldır, yurtiçi ve yurtdışı birçok farklı yerde kaydıktan sonra, bir defa kayak ya da snowboardu seven birinin, neden bunu tutkuya dönüştürdüğünü düşünmeye başladım. Nedir kayak ve snowboardu bir sporun da ötesinde bu kadar özel yapan?
Bir spor dalının bu kadar çok ““Seviyorum❣️Çok seviyorum” dedirtmesinin sebebi nedir?
Kayak ve Snowboard tutkuyla devam ettirilen bir kış sporu. Arada kalmak diye bir şey yok. Ya seversin ya sevmezsin. Mevsimi nispeten kısa. Aralık’tan Nisan’a (Yurtdışında daha uzun süre açık olan var tabii ki)
Yalnızca bir spor değil, kültürünü de beraberinde getiriyor. Kışlık bir seyahat-yaşam tarzı. Temelinde diğer tatiller gibi ”bu ara çok yoruldum, hadi biraz dinleneyim” tatili değil. Aksine, döndükten sonra yorgunluğu atmak için dinlenmek gerekiyor.
Toplasan doğru düzgün kayıp keyif alabileceğiniz bu şekilde 15-20 hafta anca var. Sezonu değerlendirmek için cuma gidip, pazar dönen çok. Bu sporda ustalaşmak da zor. 1.yıl karda ayakta durma, 2.yıl mükemmel dönüşler, 3.yıl bilenlerle aynı grupta kaymaya çalışma derken, dördüncü yılda oh şahane keyif alıyorum artık dersiniz.
Bu kadar emek üzerine bir de özel ekipmanlar almanız gerekir.Tam da bu yüzden daha niş ve kıymetlidir. Uzaktan bakınca havalı fotoğraf ve videolar görürler ama arka planda kaç kere düşmüşsünüzdür karlara, kaç kere soğuktan burnunuz yüzünüz donmuştur,kaç yere yanlış piste girip şimdi ben buradan aşağıya nasıl ineceğim demişsinizdir kim bilir.
Kaymayıp kışın keyfini çıkarmak da bir tercih. Ya da gündüz o kadar kaydıktan sonra bir kutlama yapmak da. Bu kültüre sahip kişiler genelde bir çevreyi oluşturur ve bir kaç yıl içinde hayatınıza daha önce tanımadığınız kişiler de girer. Yeni arkadaşlarınız olur. Bir sonraki yıl onu nereden tanıyorsun dediklerinde, ”dağdan” ya da ”kayaktan” dersiniz.
Bu yazıyı okuyan kayakçı ve boardcu arkadaşlarım için de hep düşündüğüm iyi ki hayatıma tek tek girmişler. Kışın başlayan dostluklar, uzun soluklu oluyor.
AMAN DİKKAT! Çok keyifli ama bir o kadar da riskli olabilir.
Bu kadar sevdiğimiz sporun riskli yanları da var tabii. Kontrolsüz hız başta olmak üzere, pist dışına çıkmak da heyecanlı gözüktüğü kadar risklidir de. Baştan söyleyelim, kimseye önermiyoruz.
Bundan yaklaşık 5 yıl önce, kalabalık bir grup arkadaşımızla Bansko’ya yaptığımız kayak seyahatinde, bir arkadaşımız off-pistte yanlış bir yola saptı. Aşağıya bizden önce indiğini sanmamıza rağmen, pist bitiminde göremeyince meraklandık.
Arama kurtarma ekibine haber verdik. Kar motorları ile yaklaşık 45-50 dakikalık bir aramanın sonunda hava iyiden iyiye kararırken, bir kulübenin yanında arkadaşımızı buldular. Orada yaşadığı korkunun yannı sıra, bir de üzerine euro cinsinden yüklü bir miktar para cezası ödemek zorunda kaldı. Hem candan, hem paradan... O günden beri de off-pistlere çıkarken hep ayrı bir dikkat ederiz.
Bu anlar bana hep Caspar David Friedrich’in Winter Landscape With Church (1811) eserini hatırlatır. Karların ortasında, ağaçların altında gökyüzüne karşı ellerini açmış dua eden bir adam. İnançlar farklı olsa da... Hayatta kalma isteğimiz aynı.
Bu yüzden aman dikkat, zamanında arkadaşlarımın yaptığı bu hatayı siz yapmayın. Kendinizi seviyorsanız, kurallara uyarak karın keyfini çıkarın!
Kaynak: The National Gallery, UK
Alpler’e gidemeyenler bu yıl Türkiye’deki kayak merkezlerinde
Alplerin bulunduğu Avrupa bölgesine henüz turistik uçuşlar açılmadığı için, bu yıl yurtiçi kayak turizminin hareketli geçmesi bekleniyor. Yurtiçi kayak otellerinde pandemiye rağmen rezervasyonlar ilgi ve talep görüyor.
Aylardır yeniden evlerde oturduktan sonra kim istemez ki, Bolkarda özgürce kayabilmeyi, Kaymasa bile dışarıda buz gibi hava varken, sıcacık bir sahlep yudumlamayı Karlar üzerinde bir sucuk ekmek yiyip, arkadaşlarla muhabbet edebilmeyi Akşamüzerleri açık havada, termal kıyafetler iç sıcaklığını korurken, ateş başında müzik dinlemeyi.
Bu hayallerle birlikte, şimdiden herkese güvenli kayak tatilleri diliyorum. Hayat size kar verdiğinde, kar melekleri yapmayı unutmayın!
Miray Süleymanoğlu Öncü
Heyecanla ilk kar yağışını izlerken, Erzurum Palandöken’de kayak oteli sahibi olan arkadaşımın sosyal medya paylaşımlarında bazı kayak merkezlerinin pandemi döneminde açık olduğu duyurusuyla karşılaşınca hemen konu hakkında biraz daha araştırmaya başladım.
Pistler açık mı? Haftasonları Kayak Yapılabiliyor mu?
Telefona sarıldım ve hemen aradım. Ondan öğrendiğime göre, hafta sonu pistlerde misafirlerin istediği gibi kayak yapabildiğini öğrendim. Türkiye’nin en popüler kayak merkezlerinden Palandöken’de dünyanın en ünlü kayak pistlerinden biri olan Ejder tarafındaki birçok pist de açık. Haftasonu karantinası için güzel bir alternatif. Bu dönemde siz de başladınız mı peki yavaş yavaş seyahatlere?
Eğer cevabınız evet ise ve siz de bir kayak tutkunu iseniz, o zaman güzel ülkemizin kayak pistleri açısından ne kadar zengin olduğunu da vurgulamak adına duyuruda yer alan yurtiçi kayak merkezlerini listeliyorum:
Uludağ, Gediz, Denizli, Davraz, Saklıkent, Kartalkaya, Keltepe, Ilgaz, Yıldıztepe, Erciyes, Yıldızdağı, Çambaşı, Yedikuyular, Ergan, Ovacık, Haserek, Palandöken, Atabarı, Yalnızçam, Sarıkamış, Ağrı, Gevaş, Merga Bütan
Kaynak: Uludağ Info
Kayak merkezlerinde salgın önlemleri
Bir yandan uzun süreli evde kalmanın verdiği, bir yerlere gitme, seyahate çıkma özlemi, bir yandan da pandemi korkusu terazinin iki ucunda yer alıyor. Bu durumda akla hemen nasıl önlemler alınıyor diye geliyor.
Kayak sporu kendi özünde açık havada ve sosyal mesafeye daha yatkın ve çoğunlukla maske, kask, ağzı ve burnu kapatan rüzgarlık gibi ekipmanlarla yapıldığı için, doğası gereği salgın önlem kurallarına uygun olsa da, otellerdeki ve yeme-içme alanlarındaki durumla ilgili soru işaretleri var.
Bunun için Kültür ve Turizm bakanlığının öncülüğünde Güvenli Turizm Sertifika Programı oluşturuldu. Otel ararken Güvenli Turizm Sertifikası olup olmadığına bakarak gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz.
Aklımdaki soruları yanıtlamak üzere, bu sertifikayı ilk alanlardan Kartalkaya’da çok sevdiğim bir butik kayak otelinin sahibi ile görüşme yaptım ve kendisinden alınan önlemleri öğrendim:
Tüm personel COVID-19’a ile ilgili özel bir eğitimden geçmiş, kurallara uygun olarak PCR testleri yapılıyor.
Otel girişinde, kızılötesi derece ile ölçüm yapılıyor, üst düzey dezenfektan önlemleri alınıyor ve misafirlere hijyen kiti veriliyor. Aynı şekilde otelin tüm genel alanlarında dezenfeksiyon istasyonları kurulmuş.
Otele HES kodu ile giriş yapılıyor. Rezervasyon bölümünde bariyer uygulaması var ve fiziki mesafe ile çalışılıyor.
İçeride hem 7/24 sağlık ekibi bulunuyor hem de özel bir karantina bölgesi oluşturulmuş. 7/24 sağlık hizmeti için de Bolu’da tam teşekküllü bir hastane ile işbirliği anlaşması imzalanmış.
Oda temizliğinde kat hizmetleri, özel hijyen kuralları kapsamında temizlik yapıyor, işlemi bitirdikten sonra ise 1 saat oda havalandırılıp ozonlama işlemine tabi tutuluyor.
Restoranda masalar, kayak odasında oturma alanları ve benzeri genel mekanların tamamı sosyal mesafe kurallarına göre hizalanıp korunuyor.
Spa, havuz ve çocuk odası gibi bölümler ise güvenlik sebebiyle kapalı.
Kartalkaya’ya kayağa gitmeyi planlıyorsanız, bu hafta itibariyle İstanbul’a yakın kayak merkezlerinde, kar yağışı da başladı. Kar kalınlıkları da kayak için gerekli olan yüksekliğe yavaş yavaş ulaşıyor.
Kayak sporunu bu kadar özel yapan nedir?
Pistlerin açık olduğunu öğrendiğim anda içimde bir kıpırtı oluştu. Yaklaşık 15 yıldır, yurtiçi ve yurtdışı birçok farklı yerde kaydıktan sonra, bir defa kayak ya da snowboardu seven birinin, neden bunu tutkuya dönüştürdüğünü düşünmeye başladım. Nedir kayak ve snowboardu bir sporun da ötesinde bu kadar özel yapan?
Bir spor dalının bu kadar çok ““Seviyorum❣️Çok seviyorum” dedirtmesinin sebebi nedir?
Kayak ve Snowboard tutkuyla devam ettirilen bir kış sporu. Arada kalmak diye bir şey yok. Ya seversin ya sevmezsin. Mevsimi nispeten kısa. Aralık’tan Nisan’a (Yurtdışında daha uzun süre açık olan var tabii ki)
Yalnızca bir spor değil, kültürünü de beraberinde getiriyor. Kışlık bir seyahat-yaşam tarzı. Temelinde diğer tatiller gibi ”bu ara çok yoruldum, hadi biraz dinleneyim” tatili değil. Aksine, döndükten sonra yorgunluğu atmak için dinlenmek gerekiyor.
Toplasan doğru düzgün kayıp keyif alabileceğiniz bu şekilde 15-20 hafta anca var. Sezonu değerlendirmek için cuma gidip, pazar dönen çok. Bu sporda ustalaşmak da zor. 1.yıl karda ayakta durma, 2.yıl mükemmel dönüşler, 3.yıl bilenlerle aynı grupta kaymaya çalışma derken, dördüncü yılda oh şahane keyif alıyorum artık dersiniz.
Bu kadar emek üzerine bir de özel ekipmanlar almanız gerekir.Tam da bu yüzden daha niş ve kıymetlidir. Uzaktan bakınca havalı fotoğraf ve videolar görürler ama arka planda kaç kere düşmüşsünüzdür karlara, kaç kere soğuktan burnunuz yüzünüz donmuştur,kaç yere yanlış piste girip şimdi ben buradan aşağıya nasıl ineceğim demişsinizdir kim bilir.
Kaymayıp kışın keyfini çıkarmak da bir tercih. Ya da gündüz o kadar kaydıktan sonra bir kutlama yapmak da. Bu kültüre sahip kişiler genelde bir çevreyi oluşturur ve bir kaç yıl içinde hayatınıza daha önce tanımadığınız kişiler de girer. Yeni arkadaşlarınız olur. Bir sonraki yıl onu nereden tanıyorsun dediklerinde, ”dağdan” ya da ”kayaktan” dersiniz.
Bu yazıyı okuyan kayakçı ve boardcu arkadaşlarım için de hep düşündüğüm iyi ki hayatıma tek tek girmişler. Kışın başlayan dostluklar, uzun soluklu oluyor.
AMAN DİKKAT! Çok keyifli ama bir o kadar da riskli olabilir.
Bu kadar sevdiğimiz sporun riskli yanları da var tabii. Kontrolsüz hız başta olmak üzere, pist dışına çıkmak da heyecanlı gözüktüğü kadar risklidir de. Baştan söyleyelim, kimseye önermiyoruz.
Bundan yaklaşık 5 yıl önce, kalabalık bir grup arkadaşımızla Bansko’ya yaptığımız kayak seyahatinde, bir arkadaşımız off-pistte yanlış bir yola saptı. Aşağıya bizden önce indiğini sanmamıza rağmen, pist bitiminde göremeyince meraklandık.
Arama kurtarma ekibine haber verdik. Kar motorları ile yaklaşık 45-50 dakikalık bir aramanın sonunda hava iyiden iyiye kararırken, bir kulübenin yanında arkadaşımızı buldular. Orada yaşadığı korkunun yannı sıra, bir de üzerine euro cinsinden yüklü bir miktar para cezası ödemek zorunda kaldı. Hem candan, hem paradan... O günden beri de off-pistlere çıkarken hep ayrı bir dikkat ederiz.
Bu anlar bana hep Caspar David Friedrich’in Winter Landscape With Church (1811) eserini hatırlatır. Karların ortasında, ağaçların altında gökyüzüne karşı ellerini açmış dua eden bir adam. İnançlar farklı olsa da... Hayatta kalma isteğimiz aynı.
Bu yüzden aman dikkat, zamanında arkadaşlarımın yaptığı bu hatayı siz yapmayın. Kendinizi seviyorsanız, kurallara uyarak karın keyfini çıkarın!
Kaynak: The National Gallery, UK
Alpler’e gidemeyenler bu yıl Türkiye’deki kayak merkezlerinde
Alplerin bulunduğu Avrupa bölgesine henüz turistik uçuşlar açılmadığı için, bu yıl yurtiçi kayak turizminin hareketli geçmesi bekleniyor. Yurtiçi kayak otellerinde pandemiye rağmen rezervasyonlar ilgi ve talep görüyor.
Aylardır yeniden evlerde oturduktan sonra kim istemez ki, Bolkarda özgürce kayabilmeyi, Kaymasa bile dışarıda buz gibi hava varken, sıcacık bir sahlep yudumlamayı Karlar üzerinde bir sucuk ekmek yiyip, arkadaşlarla muhabbet edebilmeyi Akşamüzerleri açık havada, termal kıyafetler iç sıcaklığını korurken, ateş başında müzik dinlemeyi.
Bu hayallerle birlikte, şimdiden herkese güvenli kayak tatilleri diliyorum. Hayat size kar verdiğinde, kar melekleri yapmayı unutmayın!
Miray Süleymanoğlu Öncü
SON DAKİKA
