

Bizim yaşadığımız bölgede Milas, Güllük ve Kıyıkışlacık halk pazarları var. Üçüne de gideriz. Milas pazarı büyüktür ve en kalitelisidir. ‘Teyzeler’ olarak anılan tarlasından getirdikleri yapay gübresiz ürünleri tezgah yerine muşamba örtüsü üzerinde satan köylü teyzeler makul fiyatlarla mallarını bitirmeye çalışırlar. Çoğunun terazisi bile yoktur. Komşu tezgaha tarttırırlar. Burada zabıta denetimi diğer pazarlara oranla daha sıkıdır. Kapalı pazar yeri olduğundan özellikle sıcak yaz aylarında alışveriş daha rahat olur.
Güllük pazarında mevsimine göre fiyatlarında hatırı sayılır fark görülür. Çünkü Güllük pazarında yazlıkçılar dışında özellikle Rus ve İngiliz mülk sahipleri pazar torbalarını doldurur. Sıkı pazarlık yaparlar ve evlerine gerektiği kadarını götürürler.
Bizim Kıyıkışlacık pazarı ise nispeten küçüktür ve Cuma günleri kurulur. Herkes birbirini tanıdığı için satıcı ile alıcı arasında fiyat tartışması zaman zaman uzayabilir. Kış aylarında fiyatlar daha makuldür. Ama yazlıkçıların gelmesiyle pahalılık patlaması yaşanır.
Uzun yıllar buralarda yaşayınca pazarlarda doğrudan tanıdık tezgahlara uğrayıp artık adını bildiğiniz pazarcıdan toplu alışveriş yaparsınız. Kazık yemeniz zayıf bir olasılıktır. Hatta önceden pazarcınıza telefon edip ürün bile ısmarlayabilirsiniz.
Tabii Bodrum ve çevresindeki sosyetik pazarlarda fiyatların bir hatta iki misli pahalı olduğunu biliyoruz. Zaten Milas pazarına Bodrum’dan otobüs kaldırıldığını görüyoruz.
Sonuç olarak bizim Ege pazarları gerçekten zengin ve kaliteli. Özellikle yeşillik ve şifalı ot çeşitleri rakipsizdir. Tek sıkıntımız etiket sorunu. Her seferinde ‘Kaça’ diye sormak yerine fiyatı tezgah üzerinde görsek gerçekten rahatlayacağız ve keyifli alışveriş yapacağız.
Bizim yaşadığımız bölgede Milas, Güllük ve Kıyıkışlacık halk pazarları var. Üçüne de gideriz. Milas pazarı büyüktür ve en kalitelisidir. ‘Teyzeler’ olarak anılan tarlasından getirdikleri yapay gübresiz ürünleri tezgah yerine muşamba örtüsü üzerinde satan köylü teyzeler makul fiyatlarla mallarını bitirmeye çalışırlar. Çoğunun terazisi bile yoktur. Komşu tezgaha tarttırırlar. Burada zabıta denetimi diğer pazarlara oranla daha sıkıdır. Kapalı pazar yeri olduğundan özellikle sıcak yaz aylarında alışveriş daha rahat olur.
Güllük pazarında mevsimine göre fiyatlarında hatırı sayılır fark görülür. Çünkü Güllük pazarında yazlıkçılar dışında özellikle Rus ve İngiliz mülk sahipleri pazar torbalarını doldurur. Sıkı pazarlık yaparlar ve evlerine gerektiği kadarını götürürler.
Bizim Kıyıkışlacık pazarı ise nispeten küçüktür ve Cuma günleri kurulur. Herkes birbirini tanıdığı için satıcı ile alıcı arasında fiyat tartışması zaman zaman uzayabilir. Kış aylarında fiyatlar daha makuldür. Ama yazlıkçıların gelmesiyle pahalılık patlaması yaşanır.
Uzun yıllar buralarda yaşayınca pazarlarda doğrudan tanıdık tezgahlara uğrayıp artık adını bildiğiniz pazarcıdan toplu alışveriş yaparsınız. Kazık yemeniz zayıf bir olasılıktır. Hatta önceden pazarcınıza telefon edip ürün bile ısmarlayabilirsiniz.
Tabii Bodrum ve çevresindeki sosyetik pazarlarda fiyatların bir hatta iki misli pahalı olduğunu biliyoruz. Zaten Milas pazarına Bodrum’dan otobüs kaldırıldığını görüyoruz.
Sonuç olarak bizim Ege pazarları gerçekten zengin ve kaliteli. Özellikle yeşillik ve şifalı ot çeşitleri rakipsizdir. Tek sıkıntımız etiket sorunu. Her seferinde ‘Kaça’ diye sormak yerine fiyatı tezgah üzerinde görsek gerçekten rahatlayacağız ve keyifli alışveriş yapacağız.