

Başta ABD bir çok kapitalist ülkede başlayan sisteme aykırı eylemlerle kendilerini özgürlükçü anti militarist olarak tanıtan ‘Hippi’lerin akımları sempati ile karşılanırken ‘Savaşma - Seviş’ sloganları ile hafif dozda uyuşturucu kullanımı LSD de gençlerin günlük hayatına iyice yerleşmişti.
68 Kuşağının ruhunu ve akışını anlatan ‘Easy Rider’ On the Road yolları ve özgürlüğü anlatan yapıtı bir anda genç akımın sembolü haline gelmişti. Dennis Hopper’in yazdığı, yönettiği ve oynadığı ‘Easy Rider’ da Peter Fonda ve Jack Nicholson rol alırken küçük bütçeli protesto filmi Hollywood’un önünü adeta kesmişti. Dennis Hopper’le yıllar sonra yaptığım röportajda ‘68 Kuşağı dünyanın akışını değiştirdi ve ben onların sıkı bir destekçisiydim.’ demişti.
Bu arada James Rado ve Gerome Ragni adlı iki tiyatro yazarı yine Hippi dünyasını anlatan ‘Hair’ (Saç) adını verdikleri bir kitapçığı çıkartarak Broadway’de sahnelenebilecek bir müzikal için besteci arıyorlardı. Adını koydukları Amerikan Kabile - Sevgi – Barış - Rock- karışımı bir tarz müzik için karşılarına Galt MacDemot çıktı.
Sonradan adeta ezberlediğimiz ‘Aquarius’, ‘Let the Sunshine In’, ‘I Got Life’, ‘Going Down’, ‘Good Morning Star Shine’ gibi şarkıların bestesini yapan Galt MacDemot ile müzikal yıllarca Broadway’de kapalı gişe oynadı.
Vietnam savaşını protesto eden, özgür bir dünya için uğraşan ve kendilerine çiçek çocukları adını veren Hippiler in bu yarattıkları akımın simgesi ‘Hair’ müzikali oldu. 1979 yılında James Rado ve Galt MacDermott ‘Hair’ in beyaz perdeye aktarılması için yönetmen Milos Forman ile anlaştı. Aradan hayli zaman geçmişti ama yapıt yine de büyük ilgi gördü.
Yazar Gerome Ragni erken öldü. Galt MacDermot 2018’de yaşamını yitirdi. Geçenlerde ise James Rado’nun hayata veda ettiğini sessiz sedasız öğrendik. Böylece efsane ‘Aquarius Era’ (Kova Çağı) yetim kaldı.
Başta ABD bir çok kapitalist ülkede başlayan sisteme aykırı eylemlerle kendilerini özgürlükçü anti militarist olarak tanıtan ‘Hippi’lerin akımları sempati ile karşılanırken ‘Savaşma - Seviş’ sloganları ile hafif dozda uyuşturucu kullanımı LSD de gençlerin günlük hayatına iyice yerleşmişti.
68 Kuşağının ruhunu ve akışını anlatan ‘Easy Rider’ On the Road yolları ve özgürlüğü anlatan yapıtı bir anda genç akımın sembolü haline gelmişti. Dennis Hopper’in yazdığı, yönettiği ve oynadığı ‘Easy Rider’ da Peter Fonda ve Jack Nicholson rol alırken küçük bütçeli protesto filmi Hollywood’un önünü adeta kesmişti. Dennis Hopper’le yıllar sonra yaptığım röportajda ‘68 Kuşağı dünyanın akışını değiştirdi ve ben onların sıkı bir destekçisiydim.’ demişti.
Bu arada James Rado ve Gerome Ragni adlı iki tiyatro yazarı yine Hippi dünyasını anlatan ‘Hair’ (Saç) adını verdikleri bir kitapçığı çıkartarak Broadway’de sahnelenebilecek bir müzikal için besteci arıyorlardı. Adını koydukları Amerikan Kabile - Sevgi – Barış - Rock- karışımı bir tarz müzik için karşılarına Galt MacDemot çıktı.
Sonradan adeta ezberlediğimiz ‘Aquarius’, ‘Let the Sunshine In’, ‘I Got Life’, ‘Going Down’, ‘Good Morning Star Shine’ gibi şarkıların bestesini yapan Galt MacDemot ile müzikal yıllarca Broadway’de kapalı gişe oynadı.
Vietnam savaşını protesto eden, özgür bir dünya için uğraşan ve kendilerine çiçek çocukları adını veren Hippiler in bu yarattıkları akımın simgesi ‘Hair’ müzikali oldu. 1979 yılında James Rado ve Galt MacDermott ‘Hair’ in beyaz perdeye aktarılması için yönetmen Milos Forman ile anlaştı. Aradan hayli zaman geçmişti ama yapıt yine de büyük ilgi gördü.
Yazar Gerome Ragni erken öldü. Galt MacDermot 2018’de yaşamını yitirdi. Geçenlerde ise James Rado’nun hayata veda ettiğini sessiz sedasız öğrendik. Böylece efsane ‘Aquarius Era’ (Kova Çağı) yetim kaldı.