

Bu güzel ve eğitici etkinliğe ben de katıldım. Nur Onur, konuşmasında birçok sanatçıyla olan anılarını anlattı. Soru-cevap bölümünde sağ olsun, beni de diğer konuklara tanıttı. Salonda Nur’un büyük kızı Mina ile küçük oğlu Arda da vardı. Annelerini pür dikkat dinliyor, arada bir sohbete katılıyorlardı.
Söz döndü dolaştı, 2024 yılında yitirdiğimiz büyük sanatçı Ayla Algan’a geldi. Nur Onur, Ayla Algan ile telefonda görüştükten sadece altı saat sonra ölüm haberini aldıklarında buna inanamadıklarını, ailece büyük bir şok yaşadıklarını ve küçük Arda’nın bu gerçeği kabullenemeyip uzun süre gözyaşı döktüğünü anlattı. Ardından oğluna hüzünle baktı. Çünkü Arda Onur, 4 yaşından itibaren İstanbul Drama Sanat Akademisi’nde eğitim alıyor, öğle yemeklerinde ve ders aralarında hocası Ayla Algan ile saatlerce sıkılmadan sohbet ediyordu.
Bir duayen sanatçı ile küçük bir çocuk acaba konuşacak ne buluyordu? diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak bu sorunun cevabını Arda verdi:
“Hiç unutmuyorum, 4 Ocak 2024’de akşam evde Indiana Jones filmini izlerken telefon çaldı ve anneme Ayla Algan’ın vefat ettiği haberi geldi. Tabii inanmadık. Annem hemen kendisini aradı, yanıt alamayınca başka dostlarını aradı. Sonunda Ayla Algan’ı kaybettiğimizi yardımcısı itiraf etti. Hüngür hüngür ağlamaya başladım. Artık çok sevdiğim hocamla sohbet edemeyecektim. Günlerce gözyaşlarımı tutamadım. Sonunda, onunla olan anılarımı kitap haline getirme kararı aldım. Şimdi bunun üzerinde çalışıyorum.”
“Gününü Gün Ediyor AY!” adlı şiir kitabını sevgili Nur Onur’a imzalatırken yanıma Arda’yı çağırdım.
“Arda’cım, senin kitabına bir katkıda bulunabilir miyim?” dedim.
Hayretle yüzüme baktı.
“Şöyle,” dedim, “Ayla Algan yaz aylarını benim yaşadığım İasos, yani diğer adıyla Kıyıkışlacık’taki evinde geçirirdi. Köylülerin yardımına koşar, çok sevilirdi. Ama hayatının son yıllarında sağlık sorunları nedeniyle evinde daha az kalır, hatta bazen hiç gelmezdi. Vefat ettiğinde Kıyıkışlacık adeta mateme büründü. Şimdi, evinin bulunduğu sokağa adını vermek için girişimlerimiz var.”
Bu konuda Arda Onur ile anlaştık .O kitabında Ayla Algan ile anılarını yazacak, ve biz de onun yazdığı bu kitapla birlikte değerli sanatçı Ayla Algan'ı her zaman anacak ve yaşatacağız
Bu güzel ve eğitici etkinliğe ben de katıldım. Nur Onur, konuşmasında birçok sanatçıyla olan anılarını anlattı. Soru-cevap bölümünde sağ olsun, beni de diğer konuklara tanıttı. Salonda Nur’un büyük kızı Mina ile küçük oğlu Arda da vardı. Annelerini pür dikkat dinliyor, arada bir sohbete katılıyorlardı.
Söz döndü dolaştı, 2024 yılında yitirdiğimiz büyük sanatçı Ayla Algan’a geldi. Nur Onur, Ayla Algan ile telefonda görüştükten sadece altı saat sonra ölüm haberini aldıklarında buna inanamadıklarını, ailece büyük bir şok yaşadıklarını ve küçük Arda’nın bu gerçeği kabullenemeyip uzun süre gözyaşı döktüğünü anlattı. Ardından oğluna hüzünle baktı. Çünkü Arda Onur, 4 yaşından itibaren İstanbul Drama Sanat Akademisi’nde eğitim alıyor, öğle yemeklerinde ve ders aralarında hocası Ayla Algan ile saatlerce sıkılmadan sohbet ediyordu.
Bir duayen sanatçı ile küçük bir çocuk acaba konuşacak ne buluyordu? diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak bu sorunun cevabını Arda verdi:
“Hiç unutmuyorum, 4 Ocak 2024’de akşam evde Indiana Jones filmini izlerken telefon çaldı ve anneme Ayla Algan’ın vefat ettiği haberi geldi. Tabii inanmadık. Annem hemen kendisini aradı, yanıt alamayınca başka dostlarını aradı. Sonunda Ayla Algan’ı kaybettiğimizi yardımcısı itiraf etti. Hüngür hüngür ağlamaya başladım. Artık çok sevdiğim hocamla sohbet edemeyecektim. Günlerce gözyaşlarımı tutamadım. Sonunda, onunla olan anılarımı kitap haline getirme kararı aldım. Şimdi bunun üzerinde çalışıyorum.”
“Gününü Gün Ediyor AY!” adlı şiir kitabını sevgili Nur Onur’a imzalatırken yanıma Arda’yı çağırdım.
“Arda’cım, senin kitabına bir katkıda bulunabilir miyim?” dedim.
Hayretle yüzüme baktı.
“Şöyle,” dedim, “Ayla Algan yaz aylarını benim yaşadığım İasos, yani diğer adıyla Kıyıkışlacık’taki evinde geçirirdi. Köylülerin yardımına koşar, çok sevilirdi. Ama hayatının son yıllarında sağlık sorunları nedeniyle evinde daha az kalır, hatta bazen hiç gelmezdi. Vefat ettiğinde Kıyıkışlacık adeta mateme büründü. Şimdi, evinin bulunduğu sokağa adını vermek için girişimlerimiz var.”
Bu konuda Arda Onur ile anlaştık .O kitabında Ayla Algan ile anılarını yazacak, ve biz de onun yazdığı bu kitapla birlikte değerli sanatçı Ayla Algan'ı her zaman anacak ve yaşatacağız