Oscar ödül törenlerini özledim
Evdeki akredite kartlarına göre Oscar Ödül Törenleri’ni tam 19 kez yerinde yani Los Angeles’te izlemişim. Ama Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin Basın Merkezinde’ki sayı 20 yi gösteriyor. Doğru olabilir. Törene ev sahipliği yapan Los Angeles Music Center’e yetişememiştim. İlk Oscar Ödül Töreni’ni Dorothy Chandler Tiyatrosu’nda seyretmiştim. Yetersiz koltuklu olduğu için sonradan Shrine Tiyatrosu’na geçildi. İkisi de Hollywood merkezine pek yakın değildi. 2002’de tören Hollywood Bulvar’da ki Kodak Tiyatrosu’na kaydırıldı. Sonra Kodak şirketi iflas edince Dolby Tiyatrosu adını aldı. En son 2014’te yani emekli olduğum yıl gitmiştim.
12 Mart’ta yapılacak 95. Oscar Ödül Töreni yaklaştıkça özlediğimi hissettim. Bambaşka bir atmosfer yaşanır. Hazırlıklar bir haftadan fazla sürer. Yollar trafiğe kapatılır. Güvenlik kolları kuş uçurtmaz. Kırmızı halının bulvara yayılması, tribünlerin inşa edilmesi, dev Oscar heykelciklerinin yerlerine oturtulması, perdelerin asılması bambaşka bir heyecan yaratır. Bu süreçte Oscar’a aday olan veya olmayan sinema dünyasının ünlüleri ile röportaj yapmak, temas kurmak yasaktır.
Tüm Oscar Ödül Törenleri’ni aynı gazete için izledim. Pazar ekinde birkaç değerli sinema yazarı ve bana ‘Kim kazanacak’, ‘Kim kazanmalı’ altı önemli dal için sorulurdu. İki kez tulum çıkarttığım gibi yine iki kez de sıfır çekmiştim.
Artık töreni ekranlardan izliyorum. Pazartesi sabaha karşı heyecan tekrar başlıyor. ABC TV kanalı ne gösterirse eski yılları anımsıyorum. Kırmızı halı ile start alan dev şölen ve sahnede açıklanan ‘And the Winner is..’ Yani ‘Ve kazanan..’ sonra zarftan çıkan adın açıklanması ve salonda alkış furyası, kısa olması gereken ancak bir türlü bitmeyen teşekkür konuşmaları, gözyaşları ve ardından heykelciğin havaya kaldırılması. Güzel günlermiş.
Dallarında favoriler mi? Bence bunu sinema eleştirmenlerine bırakalım derim. Tören sonrası bu sütunda buluşmak üzere.
Diğer Yazıları
90 yaşına basan Michael Caine'in James Bond pişmanlığı
Tam da 007 James Bond’un ‘Tomorrow Never Dies’ filminin Londra’daki galasına gidiyordum. Roma Havalimanı’nın CİP Lounge’unda birden O’nu gördüm. Yanında Guyam asıllı Hint’li eşi Shakira Baksh vardı. Bir İngiliz centilmenine yakışır şekilde çayını yudumluyordu. Dayanamadım yanına gittim. Kendimi tanıttım. Meğer aynı uçakta Londra yolcusuymuşuz. Birkaç soru için müsait olup olmadığını sordum. ‘Elbette’ yanıtını verdi. Öncelikle Londra’ya gidiş nedenimi söyledim sonra can alıcı soruyu sordum.
Devamını Oku 19.03.2023Yazar Paul Auster için yeni bir trajedi
Ünlü Amerika’lı yazar Paul Auster’in okuduğum ilk romanı ‘Vertigo’ (Yükseklik Korkusu) ydu. Boston’da bir sahaftan 1 Dolar’a almıştım. Sonra ‘New York Üçlemesi’ kitaplarını art arda okumuştum.
Devamını Oku 15.03.202395. Oscar ödülleri töreni ardından
Çok şükür ‘Slapgate’ yani geçen yıl sahnedeki tokat olayı bu kez yaşanmadı. Böylece 95. Oscar Ödülleri gecesi sakin geçmiş oldu. Önlem için Akademi’nin kurduğu ‘Tokat Tim’e iş düşmedi. 94. Oscar Ödül Töreni’nde eşi Jade Pinkett hakkında kaba bir espri yapan sunucu Chris Rock’a attığı tokat yüzünden Will Smith’in tam on yıl Dolby Tiyatrosu’na ayak basamayacağını biliyoruz.
Devamını Oku 13.03.2023