Canlı Yayın
Reha Erus 
Yemek incelemeleri ve geleneksel tarifleri ön plana çıkarmasıyla bilinen ‘Taste Atlas’ adlı web sitesi Dünya Mutfak listelerini güncellemiş. Dünyanın en iyi 50 mutfağı listesi o ülkelerde en iyi 30 yemek, içecek ve gıda ürününü oylamasıyla elde edilen verilerle belirlenmiş.
Listenin ilk sırasında İtalya var. Doğrudur. İtalyan mutfağı zengin ve lezzetli. Her ülkenin insanının damağına kolayca hitap edebiliyor. İkinci sırada komşu Yunanistan var. 400 yıla yakın Osmanlı yönetiminde Türk mutfağını adeta kopyalamış.
Dolmasından cacığına Musakka dışında diğer patlıcan yemeklerini, baklavayı aynı isimle tutarak sonra yoğurdu, ayranı, beyaz peyniri hatta Türk kahvesini Yunan kahvesi diye dünyaya tanıtarak rol çalmayı benimserken biz hep uyumuşuz. Ancak deniz mahsulleri konusunda ki başarıları iyi puan kazandırmıştır mutlak.
Üçüncü İspanya ve beşinci Fransa ilk beşte Akdeniz’i temsil ediyorlar. İspanya’nın Paella sı ünlüdür. Deniz mahsulleri de çok çeşitlidir. Fransa mutfağı ise oldum olası ünlü ve sos zenginidir. Tek başına Şato biryan yeter. Araya eski Sovyetler Birliği’nin arada bul zamanından kalma yemekleri taklit eden Balkan hamur işlerinde biraz ön plana çıkan Romanya sıkışmış.
Sushi, sashimi, ramen, tempura gibi çiğ ve pişmiş yemekler ülkesi Japonya ve Tako ile her klasik yemeğine yeşil acı biberi yakıştıran Meksika mutfağı Fransa’yı izliyorlar. 8. Hırvatistan yine deniz mahsullerine dayanıyor. Portekiz Sopa de Caçao çorbası ayrıca sandviçleri ile ünlü. Eti ve balığı iyi kullanıyorlar. Garnitürde yumurta ve patates hakim.
Her yemeğinin olmazsa olmazı köriyi yakıştıran Hindistan 10. sırada yer verilmiş. Dünyada İtalyan lokantalarından sonra en çok restorana sahip Çin mutfağı 11. gösterilmiş. Diğer ülkelerin mutfaklarına karşın daha ekonomik olan Çin mutfağının 5000 yıllık bir Uzak Doğu kültür dayanağı vardır.
Çin eriştesi olarak bilinen Noodle zaman zaman İtalyan makarnasına kafa tutar. Mandarin mutfağı en kaliteli olanıdır. Olmazsa olmazı pirinç ve çaydır. 12. sırada Portekiz mutfağının egemenliğinde kalmış Brezilya’yı değil ama ABD mutfağını çok merak ediyorum. 30 tabak sayamazsınız. Fast food zincirleri menüsü hamburger, sosis tavuk ve az pişmiş kalın etler. Gerisi Akdeniz ve özellikle İtalyan mutfağından çalıntı. Birazda ev yapımı turtalar. Endonezya, Bulgaristan ve Polonya bile bizim önümüzde yer alıyor.
Zengin Türk mutfağı bu liste de 17. sıradaysa birazda kendimizi eleştirmemiz gerek. Maalesef Türk mutfağının aynası esnaf lokantalarıdır. Zengin tencere yemekleri, zeytinyağlılar, hamur işleri, sebzelerimiz, otlarımız, tatlılarımız. Ama artık ara ki bulasın. Esnaf lokantaları artık sanayi sitelerinde kaldı. Orta Doğu yemek kültürünü havada kaptık son dönemlerde. Kebap, döner, lahmacun, kokoreç sanki ulusal yemeklerimiz oldu. Yurt dışında Türk restoranları bile bu et çeşitlerini ön plana çıkartıyorlar. Almanya’yı bırakın sadece Milano’da 250 Türk dönerci dükkanı var.
Yine de ‘Taste Atlas’ web sitesi her ülke için 30 yemek seçeneğinde Türkiye’nin hakkını yememeliydi. Bu konuda ünlü gurme yazarımız sevgili Vedat Milor’un yorumunu ve olası tepkisini merakla bekliyorum.
Yemek incelemeleri ve geleneksel tarifleri ön plana çıkarmasıyla bilinen ‘Taste Atlas’ adlı web sitesi Dünya Mutfak listelerini güncellemiş. Dünyanın en iyi 50 mutfağı listesi o ülkelerde en iyi 30 yemek, içecek ve gıda ürününü oylamasıyla elde edilen verilerle belirlenmiş.
Listenin ilk sırasında İtalya var. Doğrudur. İtalyan mutfağı zengin ve lezzetli. Her ülkenin insanının damağına kolayca hitap edebiliyor. İkinci sırada komşu Yunanistan var. 400 yıla yakın Osmanlı yönetiminde Türk mutfağını adeta kopyalamış.
Dolmasından cacığına Musakka dışında diğer patlıcan yemeklerini, baklavayı aynı isimle tutarak sonra yoğurdu, ayranı, beyaz peyniri hatta Türk kahvesini Yunan kahvesi diye dünyaya tanıtarak rol çalmayı benimserken biz hep uyumuşuz. Ancak deniz mahsulleri konusunda ki başarıları iyi puan kazandırmıştır mutlak.
Üçüncü İspanya ve beşinci Fransa ilk beşte Akdeniz’i temsil ediyorlar. İspanya’nın Paella sı ünlüdür. Deniz mahsulleri de çok çeşitlidir. Fransa mutfağı ise oldum olası ünlü ve sos zenginidir. Tek başına Şato biryan yeter. Araya eski Sovyetler Birliği’nin arada bul zamanından kalma yemekleri taklit eden Balkan hamur işlerinde biraz ön plana çıkan Romanya sıkışmış.
Sushi, sashimi, ramen, tempura gibi çiğ ve pişmiş yemekler ülkesi Japonya ve Tako ile her klasik yemeğine yeşil acı biberi yakıştıran Meksika mutfağı Fransa’yı izliyorlar. 8. Hırvatistan yine deniz mahsullerine dayanıyor. Portekiz Sopa de Caçao çorbası ayrıca sandviçleri ile ünlü. Eti ve balığı iyi kullanıyorlar. Garnitürde yumurta ve patates hakim.
Her yemeğinin olmazsa olmazı köriyi yakıştıran Hindistan 10. sırada yer verilmiş. Dünyada İtalyan lokantalarından sonra en çok restorana sahip Çin mutfağı 11. gösterilmiş. Diğer ülkelerin mutfaklarına karşın daha ekonomik olan Çin mutfağının 5000 yıllık bir Uzak Doğu kültür dayanağı vardır.
Çin eriştesi olarak bilinen Noodle zaman zaman İtalyan makarnasına kafa tutar. Mandarin mutfağı en kaliteli olanıdır. Olmazsa olmazı pirinç ve çaydır. 12. sırada Portekiz mutfağının egemenliğinde kalmış Brezilya’yı değil ama ABD mutfağını çok merak ediyorum. 30 tabak sayamazsınız. Fast food zincirleri menüsü hamburger, sosis tavuk ve az pişmiş kalın etler. Gerisi Akdeniz ve özellikle İtalyan mutfağından çalıntı. Birazda ev yapımı turtalar. Endonezya, Bulgaristan ve Polonya bile bizim önümüzde yer alıyor.
Zengin Türk mutfağı bu liste de 17. sıradaysa birazda kendimizi eleştirmemiz gerek. Maalesef Türk mutfağının aynası esnaf lokantalarıdır. Zengin tencere yemekleri, zeytinyağlılar, hamur işleri, sebzelerimiz, otlarımız, tatlılarımız. Ama artık ara ki bulasın. Esnaf lokantaları artık sanayi sitelerinde kaldı. Orta Doğu yemek kültürünü havada kaptık son dönemlerde. Kebap, döner, lahmacun, kokoreç sanki ulusal yemeklerimiz oldu. Yurt dışında Türk restoranları bile bu et çeşitlerini ön plana çıkartıyorlar. Almanya’yı bırakın sadece Milano’da 250 Türk dönerci dükkanı var.
Yine de ‘Taste Atlas’ web sitesi her ülke için 30 yemek seçeneğinde Türkiye’nin hakkını yememeliydi. Bu konuda ünlü gurme yazarımız sevgili Vedat Milor’un yorumunu ve olası tepkisini merakla bekliyorum.
SON DAKİKA
