

Aklıma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanken 29Ocak 2009’da Davos Ekonomi Zirvesinde düzenlenen “Orta Doğu’da Barış İçin Model” panelinde dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile yaptığı tartışma ve “One Minute” (Van Minüt) tepkisi geliyor.
Peres’e “Suçluluk psikolojisiyle sesiniz yüksek çıkıyor. Siz öldürmesini iyi bilirsiniz” diyerek masum Filistinli’leri yetişkin, çocuk demeden plajlara sıkıştırıp katlettiklerini dile getirmiş ve Gazze’nin adeta bir açık hava hapisanesi olduğunu İsrail’in birinci adamının suratına vurarak, Tevrat’ın 6. maddesinde ki “Öldürmeyeceksin” koşulunu anımsatarak . Burada öldürme var. Korumasız Filistinlileri silah gücü ile öldürüyorsunuz” sözleri ile paneli Davos’a bir daha gelmemek üzere terk etmişti.
On yıldan fazla zaman geçti. Bu arada Filistin’e gıda yardımı için yola çıkan “Marmara” gemisine yapılan saldırı da hiç bir zaman unutulmadı. Ama işte o Filistin kendisine Türkiye tarafından maddi manevi yapılan her türlü yardım ve desteğe rağmen “Barış Pınarı Harekatı”nda Türkiye’yi işgalci gördü ve Arap dünyası ile birlikte hareket ederek düşmanımız olduğunu belgeledi.
Bitmedi yine o Filistin sözde Ermeni Soykırımı’nın100. yılında 2015’te birde anma pulu bastırarak zaten Türkiye’nin düşmanı olduğunun sinyalini vermişti.
Maalesef Türkiye’nin her ortamda uluslararası arenada bağrına bastığı kol kanat gererek himayesi altına aldığı Yaser Arafat’ın Filistin’i bizden yana çıkmadı ve siyasi rengini gösterdi..
Kendisine söz ve cevap hakkı verilmeyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Van Minüt” çıkışı ve Filistin’i koruma uğruna paneli terk etmesinin ardından 10 yıl geçmesine karşın İsrail önünde ezilen bu Arap ülkesinin Türkiye Cumhuriyetine kasıtlı tavrı affedilemez ve ilişkilerin tekrar gözden geçirilmesi artık engellenemez.
Aklıma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanken 29Ocak 2009’da Davos Ekonomi Zirvesinde düzenlenen “Orta Doğu’da Barış İçin Model” panelinde dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile yaptığı tartışma ve “One Minute” (Van Minüt) tepkisi geliyor.
Peres’e “Suçluluk psikolojisiyle sesiniz yüksek çıkıyor. Siz öldürmesini iyi bilirsiniz” diyerek masum Filistinli’leri yetişkin, çocuk demeden plajlara sıkıştırıp katlettiklerini dile getirmiş ve Gazze’nin adeta bir açık hava hapisanesi olduğunu İsrail’in birinci adamının suratına vurarak, Tevrat’ın 6. maddesinde ki “Öldürmeyeceksin” koşulunu anımsatarak . Burada öldürme var. Korumasız Filistinlileri silah gücü ile öldürüyorsunuz” sözleri ile paneli Davos’a bir daha gelmemek üzere terk etmişti.
On yıldan fazla zaman geçti. Bu arada Filistin’e gıda yardımı için yola çıkan “Marmara” gemisine yapılan saldırı da hiç bir zaman unutulmadı. Ama işte o Filistin kendisine Türkiye tarafından maddi manevi yapılan her türlü yardım ve desteğe rağmen “Barış Pınarı Harekatı”nda Türkiye’yi işgalci gördü ve Arap dünyası ile birlikte hareket ederek düşmanımız olduğunu belgeledi.
Bitmedi yine o Filistin sözde Ermeni Soykırımı’nın100. yılında 2015’te birde anma pulu bastırarak zaten Türkiye’nin düşmanı olduğunun sinyalini vermişti.
Maalesef Türkiye’nin her ortamda uluslararası arenada bağrına bastığı kol kanat gererek himayesi altına aldığı Yaser Arafat’ın Filistin’i bizden yana çıkmadı ve siyasi rengini gösterdi..
Kendisine söz ve cevap hakkı verilmeyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Van Minüt” çıkışı ve Filistin’i koruma uğruna paneli terk etmesinin ardından 10 yıl geçmesine karşın İsrail önünde ezilen bu Arap ülkesinin Türkiye Cumhuriyetine kasıtlı tavrı affedilemez ve ilişkilerin tekrar gözden geçirilmesi artık engellenemez.