Mert Yavuzcan: “Kıvırcıklarımla aramda sevgi-nefret ilişkisi var”

KISA KES Tıraş Sohbetleri’nde bu defa kötü adamlara hayat veren, iyi adam Mert Yavuzcan’ı ağırlıyorum. Bu ve bundan sonraki fotoğraf çekimlerimiz sevgili Aydan Çınar’a emanet olacak. Öncelikle hepimiz için maskelerimizin düştüğü, sevgiyle sarılabildiğimiz güzel bir yıl diliyorum. Hoş geldiniz…

Haberin Devamı

/

Bir tek siz oyuncuların standart bir saç modeli olamıyor, her karakter yeni bir saç modeli demek. Proje olmadığında uzattığınız saçları yeni bir rol için kısacık kestirirken ne hissediyorsunuz?Her rol yeni bir heyecan yeni bir bakış açısı benim için. O yüzden rolün getirdiği fiziksel ve görsel değişiklikleri büyük bir merak ve coşkuyla kabul ediyorum. Değişimlere ve yeniliğe açık bir insanım. Saçımı kestirmek de işimle ilgili motivasyon kaynağım bile olabilir. Genelde tercihimi zaten kısa saçtan yana kullanıyorum.

/

Kıvırcıklarınızla aranız nasıl?Kıvırcık mı, kıvılcım mı bilemedim (gülüyor)… “Kıvılcımlarımla” aramda sevgi-nefret ilişkisi olduğunu söyleyebilirim. Bakımı ve şekillendirmesi gerçekten özen istiyor. Ama kıvırcık saçın kendine göre bir çekiciliği olduğunu düşünüyorum. Kendi haline bırakıldığı zaman son derece isyankar ve başına buyruk olabiliyor. İyi bir bakım ve kesimle ise dünyanın en havalı saçıdır kıvılcımlar. Kıvırcıklarımı seviyorum.

Haberin Devamı

/

Pandemi sürecinde sizin hayata bağlandığınız duygu neydi?Hızlı bir şekilde eve kapanınca kısa bir şaşkınlık ve mutfak döneminden sonra İstanbul dışındaki projeler dolayısıyla çalışmak çalışmak çalışmak ve onu takip eden süre içerisinde yaşamın ne kadar kıymetli ve özel bir şey olduğunu yeniden hatırlayıp, aile ve dostlarla bağımı olabildiğince kuvvetlendirmek ve her gün hiç aksatmadan spor yapmak. İlişkilerde, hayatımda ve ruhumda üretmek üretmek üretmek...

/

Bu dönem hiç olmadığı kadar evlerimize çekildik. Hatta ailesiyle yeniden tanışan, birbirlerini yeniden keşfedenler oldu. Sizde süreç nasıl işledi?Pandeminin ilk başlarında dizi çekimlerim nedeniyle İstanbul dışındaydım. Ailemi müthiş özlüyordum. Sonrasında kavuşmamız benim için şükran duygularıyla doluydu. Hepimizin sağlıklı olması benim için çok önemliydi. 13 yaşında harika bir oğlumuz var. Bu dönemde onunla çok daha fazla ilgilenme imkanı bulduk. 8. sınıfta ve zor bir sınav bekliyor onu. Hep beraber bir ekip gibi çalışıyoruz. Üçümüz de çok mutluyuz. Zaten bağları kuvvetli bir aileyiz ve daha da yakınlaştık. Sporumuz, sohbetimiz hiç bitmez. Evde hep birlikte olduğumuz için çok mutluyuz. Eşim koreograf, onunla yeni projeler üzerinde konuşuyoruz. Her sabah hiç aksatmadan en az bir buçuk saat egzersizlerimizi yapıyoruz. Bu süreçte ihmal ettiğim gitarıma geri döndüm. Bence bu süreç gerçekte neye ihtiyaç duyduğumuzu bize gösterdi.

Haberin Devamı

/

Antalya Film Festivali’nde izlediğimiz son sinema filminiz “Ceviz Ağacı”, şimdilerde yurtdışı festivallerinde gösterimde? Heyecanlı mısınız?“Ceviz Ağacı” filmimde harika bir ekiple çalıştım. Film çekimi başından sonuna kadar olağanüstü bir maceraydı benim için. Şimdi bunu izleyiciyle paylaşmaktan büyük heyecan duyuyorum. Umarım seyircimiz de bizimle aynı heyecanı paylaşır, yolu açık olsun...Mertcan Yavuzcan bu hayatta neyin peşinde?Beni harekete geçiren duygu her zaman merak olmuştur. Araştırmayı, hareket etmeyi ve öğrenmeyi seviyorum. Sanırım bilginin, bilgeliğin ve inceliğin peşindeyim.Yeni yıl size ne getirsin?Sadece bana değil, yeni yıl tüm dünyaya eşitlik, adalet, huzur, sağlık, sevgi ve barış getirsin. Bu sene için en büyük dileğim hayvan hakları yasasının bir an önce çıkması.