hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    2008'de Türkiye-Ermenistan ilişkileri

    2008de Türkiye-Ermenistan ilişkileri
    expand

    Türkiye ile sorunlu komşusu Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesini hedefleyen yeni diyalog sürecinin başlatılması, ikili ilişkilerde 2008'in en önemli olayı olurken, iki ülkenin çok kısıtlı ilişkilerine de canlılık kazandırdı.

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iki ülke milli futbol takımlarının karşılaşmasını izlemek amacıyla Erivan'a gitmesi, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Azeri ve Ermeni mevkidaşlarıyla çeşitli platformlarda ikili ve üçlü görüşmelerde bulunması ile Ankara ve Erivan'dan yapılan olumlu açıklamalar, bu sürecin öne çıkan unsurları arasında yer aldı.

    Babacan'ın ifadesine göre, Türk ve Ermeni diplomatlar arasındaki görüşme trafiğinin artırılarak sürdürülmesi konusunda Ankara ile Erivan arasında mutabakata da varıldı.

    Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ise kısa bir önce yaptığı açıklamada, Türkiye ile ilişkilerinde bir yıldan daha kısa sürede olumlu sonuçlanacak gelişmeler olabileceğini söyledi.

    Ermeni yetkilileri, Ankara'nın Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu girişimini de olumlu karşıladıklarını açıklarken, "Türkiye ile önkoşulsuz olarak sınırları açmaya ve diplomatik ilişki kurmaya hazır oldukları" ifadesini de sıklıkla yineledi.

    Türk-Ermeni ilişkilerindeki bu yeni diyalog süreci, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan dönemindeki girişim ve emekli diplomatlarla Ermeni diasporası temsilcilerinin de yer aldığı "uzlaşma komisyonu" çalışmalarından sonra, Ermenistan'ın bağımsızlığından bu yana kayda değer üçüncü girişim olarak göze çarpıyor.

    Yeni diyalog sürecinde, Ankara ile Erivan'ın iradesinin yanı sıra özellikle AB ve ABD'nin Türkiye'den Ermenistan ile ilişkileri normalleştirme taleplerinin yoğunlaşmasının da önemli rol oynadığı çeşitli kaynaklarca ifade ediliyor.

    MEVCUT İLİŞKİLER

    Sınırların kapalı olmasına rağmen Ermenistan'dan Türkiye'ye yılda 50-60 bin civarında turistin geldiği, Erivan-İstanbul arasında düzenli uçak seferlerinin yapıldığı resmi açıklamalarda da yer alıyor.

    Gürcistan ve İran üzerinden iki ülke arasındaki dolaylı ticaretin yıllardır devam etmesinin yanı sıra 40 ila 70 bin Ermeni vatandaşı da halen Türkiye'de kaçak işçi olarak çalışıyor.

    Diplomatik kaynaklara göre, iki ülke dışişleri bakanlıkları arasında düzenli istişarelerin yanında, daha önce ilke bazında mutabakat sağlanan "yol haritası" çerçevesinde Türkiye'nin Ermenistan'a yönelik açılımları da sürüyor.

    Yol haritasında yer alan "güven artırıcı önlemler" ise sınırın açılması ve diplomatik ilişki kurulması dışında büyük oranda sağlandı.

    Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini işgal altında tutması, Türk-Ermeni sınırının açılmasının önünde önemli bir engel olarak dururken, işgal sona erse bile Türkiye'nin Ermenistan'dan iyi komşuluk ilişkileri çerçevesindeki bazı beklentileri güncelliğini koruyor.

    ERMENİ İDDİLARI

    Bunların arasında 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının dünya kamuoyu tarafından doğru kabul edilmesi yönündeki çalışmaların Ermenistan'ın dış politika öncelikleri arasında bulunması, Ermeni Bağımsızlık Bildirisi ve dolaylı olarak anayasada yer alan, "Türkiye topraklarının bir bölümünün Ermenilere ait olduğunu" ileri süren ifadeler, bazı Ermeni yetkililerce dile getirilen Türkiye-Ermenistan (SSCB) sınırını belirleyen 1921 Kars-Gümrü anlaşmasının yürürlükte olmadığı iddiaları öne çıkıyor.

    Mevcut durumda, Erivan'ın sorunların çözülmesine yönelik somut bir adım atmasından önce sınırların açılması veya diplomatik ilişki kurulmasının, Türkiye için sonradan telafisi çok güç sorunlara yol açacağı da diplomatik kaynaklarca sıklıkla belirtiliyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow