hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Belediye işçilerine biber gazlı müdahale

    Belediye işçilerine biber gazlı müdahale
    expand

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne grev kararı asmak için Edirnekapı’dan Saraçhane’ye yürümek isteyen Türk-İş'e bağlı Tüm Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) üyesi işçilere polis müdahale etti.

    Belediye-İş'e üye işçiler, sendikanın çağrısı üzerine saat 09.00'dan itibaren Edirnekapı Suriçi'nde toplanmaya başladı.
     
    Grev kararını asmak üzere Saraçhane'ye doğru saat 10.00'da yürüyüşe geçmek isteyen işçiler, çevik kuvvet ekiplerince engellendi.
     
    Polis yetkilileri, işçilerin burada toplanması ve yürümelerinin kanunsuz olduğunu, yürümeleri halinde çevik kuvvet polisleriyle karşı karşıya geleceklerini belirterek, kanunları çiğnememeleri konusunda uyarıda bulundu.
     
    Güvenlik kuvvetlerince müdahale edilerek dağıtılan Belediye-İş Sendikası üyesi işçiler, ara sokaklardan dağınık gruplar halinde yürüyerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının bulunduğu Saraçhane'ye ulaştı.

    Fevzipaşa Caddesi'nin yanındaki Saraçhane Parkı'nda toplanan işçiler, güvenlik güçlerince barikat kurularak belediyeye ulaşmadan durduruldu.

    Burada sloganlar atarak toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşmazlığa düşülmesini ve güvenlik kuvvetlerinin müdahalesini protesto eden gruptan bazı sendika yetkilileri, polis yetkililerinden belediyenin önüne toplu olarak gidilerek grev kararının asılması için izin istedi.

    Görüşmelerin ardından, işçilerin, yöneticileriyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önündeki havuzlu parkta toplanmalarına izin verildi.

    Burada bir konuşma yapan Belediye-İş Sendikası Genel Sekreteri Nihat Ayçiçek, işçilerin herkesten daha fazla milletini, devletini ve ulusunu sevdiğini belirterek, "İstanbul Valisi'ne sesleniyorum; bu davranışı hak etmedik. Bunu kınıyorum" dedi.

    İşçilerin kente hizmet verdiğini ve televizyonlara çıkıp konuşan yöneticilerin "İstanbul'u dünya kenti yaptık. İstanbul, mega kent" dediklerini anlatan Ayçiçek, "Bu insanların karnını doyurup insanca yaşamalarını sağlamadıkça İstanbul'u mega kent yapamazsınız" diye konuştu.

    Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olduğunu dile getiren Ayçiçek, "Bizim grev kararı asmamıza tahammül edemeyenler, hukuk devletinden söz edemezler" dedi.

    Belediye-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Gülüm, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iştirakleri ve Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Ümraniye, Üsküdar, Güngören ve Adalar'da 6 aydan beri süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin grev aşamasına gelmesine karşın ücrette anlaşma sağlanamadığını söyledi.

    Belediye-İş'e bağlı 10 bin, Tes-İş'e bağlı 7 bin, Hizmet-İş'e bağlı 6 bin ve Genel-İş'e bağlı 4 bin olmak üzere toplam 27 bin belediye işçisinin toplu sözleşmelerinin sonuçlanmasını beklediğini ifade etti.

    Gülüm, "Artık son sözlerin geldiği noktadayız. Bu kadar uzun süre geçmesine rağmen ücrette yüzde 8 teklif etmişlerdir. Bugün burada bulunan 10 bin işçi, büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının bu teklifini kabul etmediği için buradadır. Belediye başkanları işçilerin seslerine kulak vermelidir. Bu sesler, grev öncesinde işçilerin kendi hakları için greve gideceklerinin ayak sesleridir" dedi.

    Bu yaz gününde İstanbul'da grev yaşanmasını istemediklerini belirten Gülüm, "Bu maliyetin yarısı bile sendikaların teklifini karşılayacak düzeydedir. Bu nedenle son bir kez İstanbul büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarına sesleniyoruz, ücret talebimizin yerine getirilmesini istiyoruz. Aksi taktirde üyelerimizin çıkarları için greve çıkmaktan kaçınmayacağımızın bilinmesini istiyoruz" diye konuştu.

    Belediye-İş Sendikası yöneticileri, açıklamaların ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin camına grev kararını astı.

    Grev uygulaması, yasal süre olan 60 gün içinde her an uygulanabilir. Belediye işçileri, kararın asılmasının ardından davul ve zurna eşliğinde bir süre halay çektikten sonra havuzlu parktan ayrıldı.

    İŞÇİLERE POLİSİN MÜDAHALESİNE TEPKİLER

    DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "temel hak ve özgürlükleri güvence altına alması gereken hükümet ile yasal ve anayasal özgürlüklerin kullanılmasını sağlamakla mükellef emniyet güçlerinin yasaları çiğneyerek suç işlemeye devam ettiğini" savundu.

    "İktidarı boyunca AK Parti hükümetinin ve polisin işçilere tahammülsüzlüğünün ilk örneğinin bu saldırı olmadığını" ileri süren Çelebi, "Siyasi iktidarın ve emniyet güçlerinin, temel hak ve özgürlüklerini kullanmak isteyen, haklarını arayan ve ekmek kavgası veren emekçilere yönelik saldırılarını kınıyor, sınıf kardeşlerimize 'geçmiş olsun' diyoruz" dedi.

    Türk-İş Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklamada, aileleri ve çocukları ile Saraçhane'ye yürümek isteyen Belediye-İş sendikası üyelerine emniyet güçlerinin, "cop, tazyikli su ve biber gazı ile müdahale ettiği" belirtildi.

    Açıklamada, "Uygulanan şiddet, gösteriyi dağıtmaktan öte grup yerine kişileri hedef alan bir boyuta ulaşmıştır. Panzerden sıkılan suların açısının daraltılarak tek tek kişilerin hedeflenmesi, biber gazlarının göz yaşartmaktan öte, solunum yollarını felç edecek şekilde yoğun kullanılması çalışanların sakatlanabileceği bir boyuta gelmiştir. En temel hak ve özgürlüklerini kullanmak isteyen ve işyerine grev kararını eş ve çocukları ile asmak isteyen üyelerimize uygulanan bu davranışı şiddetle kınıyoruz" denildi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow