hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hilmi Güler hakkındaki gensoruya ret

    Hilmi Güler hakkındaki gensoruya ret
    expand

    MHP'nin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler hakkında verdiğigensoru önergesinin gündeme alınması TBMM Genel Kurulunda reddedildi.

    Oylamaya 458 milletvekili katılırken, önergenin gündeme alınması 140 kabul oyuna karşılık 317 oyla reddedildi. Oylamada bir milletvekili çekimser kaldı.

    Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Başkanvekili Meral Akşener, birleşimi yarın saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.

    Görüşmeleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de izledi. Bazı AK Parti'li milletvekilleri, görüşmelerin ardından Güler'i kutladı.

    Önerge sahibi adına söz alan MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, 2003'ten beri enerji tüketiminin yüzde 8 artmasına karşın, kurulu güçte yüzde 3 artış sağlandığını belirterek, "Bakan, önceki dönemden kalan mirası yiyor" dedi.

    Elektrikte kayıp ve kaçak genel oranının yüzde 15 olduğunu bildiren Özensoy, "Kaçak ve kayıplardan dolayı oluşan zararın, vatandaşa fatura edildiği aşikardır. Devlet, enerji yatırımlarını durdurduğu gibi özel sektörü de yeterince yönlendirememiştir. Zamlarda, hükümetin ihmalleri ve yanlış politikaları etkili olmuştur. Maliyet arttığından dolayı kapanan firmalar olmuştur, millete yük bindirilmiştir. Bunların sorumlusu Bakandır" diye konuştu.

    MHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Oktay Vural, gensoru önergesinin, sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler için değil, AK Parti Hükümetinin yürüttüğü enerji politikaları için verildiğini söyledi.

    Elektrikte yüzde 18.5, doğalgazda yüzde 19.5 vergi bulunduğunu kaydeden Vural, "Enerjideki vergi oranı tespit edilirken, vatandaş korunmalıydı. Vatandaş koruma beklerken, şok zamlarla arkadan hançerlenmiş durumda. Üretim maliyetlerindeki artış nedeniyle imalattaki daralma yüzde 6.4 oldu. Reel sektör maliyetini artıracak, rekabeti ortadan kaldıracak politikalar, yanlıştır. Vatandaş haksız zamlarla karşı karşıya bırakıldı. Türkiye, en pahalı elektrik tüketen ülke konumuna geldi" diye konuştu.

    Vural, petrol fiyatlarının 140 dolardan 60-70 dolara kadar indiğini, buna rağmen tüketim fiyatlarının indirilmediğine dikkati çekti.

    Doğalgaza yapılan zammın yapılmaması halinde BOTAŞ'ın uğradığı zararın Hazine'den karşılanacağına ilişkin gerekçeler açıklandığını anımsatan Vural, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı Elektrik Gaz ve Otobüs İşletmelerinin (EGO) ödemediği borç, Hazine tarafından ödeniyor. Bu borç vatandaşın cebinden ödenmiş olmuyor mu? AKP'li belediyelerin borcunu Hazineye yüklemek, siyasi bir ayrımcılıktır" diye konuştu.

    Seçim zamanında verilen sözlerin yerine getirilmediğini ileri süren Vural, şunları kaydetti: "Söz verdiniz ne yaptınız? Motorin fiyatları yüzde 150, benzin yüzde 117 arttı. Vergiler de düşmedi. Hani indiriyordunuz fiyatları. Zam geldiğinde zamların otomatiğe bağlandığını söylüyorsunuz, indirim yaparken AKP matik gibi davranıyorsunuz.

    Sayın Başbakan, enerjiye zam yapılmasının ekonominin iyi gittiğinin göstergesi olarak gösteriyordu. Direksiyonda yine Başbakan var. Başbakanın mantığına göre ekonominin gidişi son derece olumsuz. Zam yapmadığınızda 'hortumcuya gitmiyor, onun için zam yapılmıyor' diyordunuz. Bu mantığa, doğalgaza yüzde 80 zam yapıldığına göre, hortum yetmedi, boru döşendi. Vatandaşın cebinden kimin cebine aktarıyorsunuz. Maskeli balo siyaseti devam ediyor. Sayın Enerji Bakanı, lafla peynir gemisi yürümüyor, mızrak çuvala sığmıyor."

    Vural, enerji politikasının arkasında, vergi politikası olduğunu, hükümetin vergiyi dolaylı yollarla vatandaştan almayı benimsediğini sözlerine ekledi.

    CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, doğalgazda izlenen politikanın yanlış olduğunu belirterek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e, "Sayın Bakan, biz sizi bu makama, kamu kurumlarını birbirine borçlandırmak için mi seçtik?" dedi.

    CHP Grubu adına konuşan Seyhan, Türkiye'nin enerji politikasının yanlış olduğunu savundu. Türkiye'nin İran'dan alacağı gazda indirim yaptırmak için bu ülkenin kapısında beklediğini belirten Seyhan, "Madem, gaz konusunda zarar edilmedi, niye bu ülkeden indirim istediniz? İran için Tahkime gittiniz, Rusya için niye Tahkime gitmediniz?" diye sordu.

    BOTAŞ konusunda izlenen politikayı eleştiren Seyhan, "Sayın Bakan, biz sizi bu makama, kamu kuruluşlarını birbirine borçlandırmak için mi seçtik. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek'in BOTAŞ'a olan borcunu sildiniz. 440 milyon YTL'lik bir borç bu...Niye? Yandaşlık adına yaptınız bunu. BOTAŞ'ın sonunu, ağır ağır hazırladınız. Bunun faturasını da vatandaşa yüklüyorsunuz" dedi.

    BOTAŞ'ın 10,4 milyar dolar alacağı bulunduğunu belirten Seyhan, "Böyle kamu kurumu olur mu?" diye sordu. BOTAŞ'ın 2 milyar YTL'lik borcu bulunduğunu kaydeden Seyhan, doğalgaza zamanında zam yapmayarak BOTAŞ'ın elinin kolunun bağlandığını savundu. Seyhan, gaz fiyatı ekim ayında belirlenmesine karşılık 3 kez Eylül ayında zam yapıldığını söyledi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti'nin doğalgazı yaygınlaştırdığını belirterek, 2002'de 9 il doğalgazla ısınırken bugün bu rakamın 63 ile çıktığını söyledi.

    Özel sektörün 53 yeni dağıtım şirketi kurarak, 15 bin 200 kilometrelik boru hattı döşediğini ve bununla 1 milyar dolarlık yatırım yapıldığını anlatan Elitaş, doğalgazda ulaşılan bu noktanın AK Parti'nin en önemli başarısı olduğunu ifade etti.

    Elitaş, yaklaşık 5 milyon vatandaşın konutunda doğalgazla ısındığını, kullanılan gaz miktarının 2,9 milyon metreküpten 8,6 milyon metrekübe çıktığını belirterek, 60 bin kişiye de yeni istihdam yaratıldığını kaydetti.

    BOTAŞ'ın geçmişte yüzde 28 karla gaz satarken bugün yüzde 8 karla gaz sattığını vurgulayan Elitaş, "Türkiye, AB ülkeleri arasında doğalgaz kullanımında en iyi olan ülkeler arasındadır" dedi.

    Doğalgaz fiyatında petrol fiyatlarındaki artışın önemli rol oynadığına işaret eden Elitaş, "Petrolün varili 23 dolardan 147 dolara çıkmıştır. Bu, 6,5 katlık artış demektir. Ama 3,5 yıllık iktidarları döneminde petroldeki artış bu kadar olmazken, 7-8 kat zam yapanlar bizi eleştirme hakkını kendilerinde görüyor. Zammı, zulüm diye sunmak hayret vericidir. Bunu zulüm diye sunmak, zalimliğin ta kendisidir. Asıl zulüm, doların varili 23 dolarken zam yapmaktır" diye konuştu.

    Elitaş, 5 yıl boyunca sanayide kullanılan elektriğe yüzde 5 indirim uygulayarak önemli bir teşvik sağlandığını kaydetti ve elektrikte yüzde 26 olan kayıp kaçak oranının yüzde 14'e düşürüldüğüne dikkat çekti.

    DTP Grubu adına konuşan Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Hükümetin stratejik enerji programının bulunmadığını belirterek, liberal politikalarla enerjide düzenlemeler yapıldığını belirtti.

    AK Parti'nin, enerjideki özelleştirmeleri, "Geçmiş hükümetler döneminde olduğu gibi, kamu sermayesinin birilerine devri şeklinde gerçekleştirildiğini" savunan Karabaş, "Doğalgaza yüzde 80 zam yapmamanın yolunu araştırdınız mı?" diye sordu.

    Ak Parti'nin de geçmiş hükümetler gibi zamma başvurduğunu anımsatan Karabaş, "Doğalgazda 6 ay sonra indirim olacağı söyleniyor. Vatandaşın ihtiyacı olmayan bir zamanda doğalgazda indirim yapmayın" dedi.

    Güler: "Kendimi savunacak bir şey yok"

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, kendisini savunacak bir şey olmadığını ifade ederek, yaptığı konuşmanın Genel Kurulu bilgilendirme amacı taşıdığını belirtti.

    Doğalgazın dışarıdan ve dolarla alındığını kaydeden Güler, "1.5 trilyon dolarlık bir piyasa var. Bu piyasada bizim ağırlığımız yüzde 2, çoğunluğa uymak zorundayız. Anlaşmalar bizden önce imzalanmıştı" diye konuştu.

    Doğalgazın dışarıdan dolarla alındığını, vatandaşlara YTL olarak satıldığını bildiren Güler, doğalgazın sıfır karla satıldığını, doğalgaz boru hattının 4 bin kilometreden 11 bin kilometreye, doğalgaz kullanan il sayısının ise 9'dan 63'e çıkarıldığını kaydetti.

    BOTAŞ ve Türk Petrolleri gibi kurumlara yönelik eleştirilerde dikkatli olunması gerektiğine işaret eden Güler, "Konunun anlaşılabilmesi için matematik bilmek yeterli olmuyor, günlük gelişmelerin iyi bilinmesi ve mantık da gerekli" dedi.

    Güler, hakkındaki iddiaların asılsız olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, "İddialardan biri dahi doğruysa gereğini yaparım; görevimden ayrılırım. Gelin hukuk platformunda tartışalım. Enerjiyle ilgili 'gerekirse gelip grubunuza bilgi veririm' dedim kabul etmediniz. Eğer bilgi ve belgelerinize güveniyorsanız takır takır hesaplaşalım. Bizsiz bir enerji denklemi yok. Türkiye, artık önemli bir enerji aktörüdür. Projeleri alnımızın akıyla bitirdik. Türkiye'yi enerjide global aktör haline getirmeyi başardık. Enerjiyi gündelik hayatımızda kolay algılanır hale getirerek, herkesi yatırımcı yaptık. 30 yatırımcıdan aldık, 3 bin yatırımcıya çıkardık" dedi.

    Yenilenebilir enerji yatırımlarına değinen Güler, jeotermal enerjiyi, havayı ve boşa akan suyu değerlendirmeye başladıklarını anlattı.

    Güler, "Dışa bağımlılığı azaltmak, yerli kaynaklarla olur. Bu salondaki avizelerin tükettiği elektriğin yarısını doğalgazdan karşılıyoruz. Kömür, rüzgar, güneş, jeotermal gibi kaynaklardan elektrik üreterek, doğalgaza bağımlılığımızı azaltacağız" diye konuştu.

    Hilmi Güler, Karadeniz'deki sismik sondajların devam ettiğini, Karadeniz'in jeolojik yapısının Hazar'a benzediğini belirterek, "Sismik sondajlar tamamlanırsa, matkabın ucu tahmin ettiğimiz gibi rastlarsa önemli gelişmeler olacak. Ne yaptığını bilen bir çalışmayı sürdürüyoruz" dedi.

    Ucuz enerji için yürüttükleri politikalara da değinen Güler, 2002'de asgari ücretin yüzde 20'sinin elektrik faturasına gittiğini, şimdi ise bu oranın yüzde 9.3'e düşürüldüğünü kaydetti.

    Önceki dönemlerde bakanların tartışıldığı, şimdilerde projelerin tartışıldığı bir Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bulunduğunu ifade eden Güler, "Söylenen laflar, külliyen yanlış. Saatlerce bilgilerle, belgelerle konuşmaya, tartışmaya hazırım. Türkiye'nin geleceğini şekillendiriyoruz. Daha önce bu rüzgarlar eserken siz neredeydiniz? En büyük kazançlarımızdan biri mühendislerin kendi işini yapmaları. Maden mühendisleri şoförlük yapıyordu, şimdi işlerinde çalışıyorlar. Eski dönemde yapılanların rakamları çok komik. Yılda 3.5 kilometre, yani buradan Sıhhiye'ye kadar boru yapmışlar, biz her yıl Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) kadar dogalgaz borusu döşüyoruz. O zaman 3.5 kilometre boru döşeyenler bugün gelip buradan ahkam kesiyorlar" dedi.

    Güler, 1 Ocak 1991'de konutlardaki doğalgaza yüzde 35, sanayideki doğalgaza yüzde 51, elektriğe ise yüzde 46 zam yapıldığını bildirerek, "İnsaf...Tek kalemde yüzde 51 zam yapanlar, şimdi gelmiş vatandaşın sırtına hançer saplandığını söylüyorlar. Bu dürüstlük olmaz. BOTAŞ'a eleman alımlarında daksille yapılanları daha düzeltemedik. Bunu yapanlar, yarın Türkiye'nin başına gelirse vay halimize" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow