hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Urumçi'de tekrar tansiyon yükseldi

    Urumçide tekrar tansiyon yükseldi
    expand

    Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi başkenti Urumçi'de tansiyon tekrar yükseldi. Han etnik grubuna mensup binlerce Çinli, bölgesel hükümet ve Urumçi'deki kanun ve düzen aleyhinde sloganlar atmaya başladı. Bu arada, gösterilerde 476 kişiye şırınga batırıldığı açıklandı.

    AP ajansının haberine göre, bölgede yaşayan Han milliyetine mensup Cao Ciancuang adlı bir kişi, Urumçi'de yapılan gösterileri, insanlara şırınga batırma hadisesinin tetiklediğini öne sürdü.

    Çin resmi haber ajansı Şinhua ve Çin polisi henüz protestoların nedenini açıklamadı.

    Şırınga batıranlar yakalandı

    Bu arada, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde şırınga batırılan kişilerin sayısının 476 olduğu bildirildi. Devlet televizyonu, 20 Ağustos'tan beri kendilerine şırınga batırıldığını söyleyen 476 kişinin tedavi için sağlık kurumlarına başvurduğunu duyurdu.

    Şırınga batırılması, Sincan'ın başkenti Urumçi'de bugün yeniden başlayan protestoların nedenleri arasında gösteriliyor. Sincan televizyonu, iğne batırılan kişilerden 433'ünün Han Çinlisi, 12'sinin Uygur, 19'unun Müslüman azınlık Hui, kalanlarının da diğer azınlıklardan olduğunu duyurdu.

    Resmi haber ajansı Şinhua da, Urumçi'nin çeşitli yerlerinde toplanan yüzlerce kişinin yetkililerden şırınga saldırılarına karşı güvenlik garantisi istediğini bildirdi. Urumçi'de 2 ay önce çıkan olaylarda yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetmişti.

    Çin polisi, bölgede insanlara şırınga batıran 15 kişiyi yakaladı. Çin Uluslararası Radyosu'nun haberine göre, Sincan Komünist Partisi Siyasi İşler Başkanı Cu Haylun, yakalanan 15 kişiden 4'ünün tutuklandığını bildirdi.

    Cu, aralarında Han, Uygur, Hui ve Moğol etnik azınlıklarının da bulunduğu 9 azınlığın, kendilerine bu durumu bildirdiğini söyledi.

    Bölge Sağlık Müdürü Yin Yulin, iğne batırılanlarda herhangi bir virüse rastlanmadığını kaydetti. Böyle "küçümsenecek" suçların bölgede güçlü etnik infiallere sebep olduğunu belirten Cu, Sincan Komünist Partisi'nin ve bölgesel hükümetin olayı soruşturduğunu bildirdi.

    CNN TÜRK'e konuşan Dünya Uygur Türkleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, "Halkın vilayet konağı yakınında toplanarak protesto gösterisi yaptığı yönünden bilgiler geliyordu. Uluslararası ajanslar da bunu doğruladı. 5 Temmuz'da başlayan olaylarda tıutuklananların işkenceden geçirildiğine yönelik duyumlar geliyor. Tutuklamaların devam ettiğini de duyuyoruz. Protesto gösterisi bunlara yönelik düzenleniyor" dedi.

    Bağımsız gözlemcilerin bölgeye gitmediğini, bütün kontrolün Çin'de olduğunu söyleyen Tümtürk, "Halk belirsizlik içinde ne yapacağnı bilmiyor" diye konuştu.

    Tümtürk ayrıca, "Kayıp, ölü ve yararalıların akıbetinden bilgi alınamııyor. Çin'e Birleşmiş Milletler 'dur' demezse yine binlerce insaa hayatını kaybedibilir" ifadelerini kullandı.

    Urumçi'de 5 Temmuz'da, Uygurların protestolarıyla başlayan çatışmalarda, resmi rakamlara göre 196 kişi öldü.

    Temmuz ayındaki çatışmalarda Uygurlar Çin kökenliler ve Çin polisi ile karşı karşıya gelmişti. Olayların bastırılmasından bu yana Urumçi'den ilk kez protesto haberi geliyor.

    Temmuz başındaki olaylar sırasında gözaltına alınanların yargılanmasına henüz başlanmadı. Çin hükümeti, yargılamalar sırasında gerilimin yükselebileceği gerekçesiyle, davalar sırasında Urumçi'de güvenlik önlemlerini artırma kararı almıştı.

    Çin'e göre, Kadir muhatap değil


    Bu arada, Sincan-Uygur Özerk bölgesi hükümeti, Çin ile müzakereye hazır olduğunu açıklayan sürgündeki Uygur lideri Rabia Kadir'in, muhatapları olmadığını bildirdi.

    Çin tarafından temmuz ayında bölgedeki olayların arkasında bulunmakla suçlanan Kadir'in önceki gün Brüksel'de yaptığı açıklamaya karşılık, resmi Global Times gazetesi, bölgedeki hükümetin sözcüsünün bu olasılığını reddettiğini yazdı.

    Gazeteye göre, Hou Hanmin, "Kadir'in Çin hükümetiyle konuşacak sıfatı yoktur" dedi.

    Kadir, resmen ilk kez davet edildiği Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu'ndaki konuşmasında, "Son 60 yılın siyasi hatalarını aşmanın ve siyasi reformların yapılmasının yollarını konuşmak üzere Çinli yetkililerle müzakereye hazırım. Çin hükümetinin, sadece resmi siyasetle uyuşmazlık içinde oldukları için iftiraya uğramış, hapsedilmiş ve küçük düşürülmüş, Han olmayan bütün Çin toplumlarının liderleriyle, benimle ve Dalay Lama ile konuşmasının vakti gelmiştir" demişti.

    Kadir, AB'den, Sincan Uygur Özerk Bölgesiyle ilgili anayasada yer alan özerklik kanunlarına uyması için Çinli yetkililere baskı yapmasını da istemiş, "Çinli yetkililerin, yurt dışındaki Uygur temsilcileriyle gerçek bir diyalog başlatarak, Doğu Türkistan'daki gerilimi azaltacağını umuyorum" ifadesini kullanmış ve AB'yi, Pekin'den 5 Temmuz'daki olaylarla ilgili bağımsız bir soruşturma istmeye davet etmişti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow