hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    CHP'nin Kuran kursu açılımı tartışma yarattı

    CHPnin Kuran kursu açılımı tartışma yarattı
    expand

    CHP'nin son Kuran kursu açılımı parti içinde tartışma yarattı. CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, partinin "çarşaf ve Kuran kursu açılımları"na ilişkin kaygılarını, Genel Başkanı Deniz Baykal'a bir mektupla iletecek.

    Koç, yaptığı açıklamada, "ciddi ve önemli bir seçim öncesinde aday belirlemede ve 'çarşaf, Kuran kursu açılımı' diye sunulan ancak CHP'nin temel ilkeleriyle bağdaşmayan bazı girişimlerde sıkıntı olduğunu" söyledi.

    Bu sıkıntılar konusunda, Genel Başkan Baykal'a bir mektup yazacağını ve kaygılarını, düşüncelerini dile getireceğini belirten Koç, mektubu, gelecek hafta Baykal'a ileteceğini bildirdi.

    Koç, bu süre içinde kamuoyu önünde partisiyle ilgili bir tartışmaya girmeyi uygun görmediğini ifade etti.

    Kaygılarını, Baykal ile yüzyüze görüşmek yerine neden mektupla ileteceğine yönelik soruya Koç, "Sayın Baykal, şu anda çok yoğun, çalışmaları devam ediyor. Ben de Samsun'da çalışmalara katılıyorum. Parti içi çalışmalarda sıkıntı yaşanmaması için sorumluluklarımı yerine getirirken, uyarı görevimi de partinin en yetkili kişisine ileteceğim" diye karşılık verdi.

    Ağyüz: "Yanlış buluyorum"

    CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz de, CHP Kocaeli Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmen'in açıklamalarından sonra gündeme gelen "Kuran kursu  açılımını", AA muhabirine değerlendirdi.

    Ağyüz, CHP belediye başkan adaylarının; ortak bir propaganda malzemesi yerine, seçmen profiline yönelik, seçimi hedef alan popülist yaklaşımlar içerisinde bulunmalarını, sosyal demokrat düşüncenin gereği olarak, zamansız ve yersiz bulduğunu kaydetti.

    Hedeflerinin, vatandaşların özgürce yaşadığı dinsel yaşam değil, çağdaş kent yaşamını sağlamaya yönelik olması gerektiğini belirten Ağyüz, "Bu nedenle eksik ve yanlış buluyorum" dedi.

    Anadol: "Açılım değil, görev"

    CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Kur'an kursunun, bir açılım değil, görev olduğunu ifade ederken, CHP Grup Başkanvekilin Kemal Anadol, din eğitiminin, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yetkisinde bulunduğunu söyledi.

    Anadol, Türkiye'de eğitimin birliği ilkesinin, din eğitiminde daha fazla geçerli olduğunu belirtti.

    Kaçak Kur'an kurslarına, devletin denetimi dışındaki kaçak eğitime karşı çıktıklarını ifade eden Anadol, "Kaçak, illegal olduğu için zaman zaman hem tarikatların egemenliğine giriyor, hem de Konya'da olduğu gibi tüp patlamasıyla çocuklarımız can veriyor. Dramatik olaylara tanık oluyoruz" dedi.

    Yargı kararlarının bulunduğuna işaret eden Anadol, din eğitiminin tek olduğunu, bu eğitimi de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiğini anımsattı.

    Anadol, Sirmen'in dün, "Bir mahallede gençler toplanıp, 'imkanımız yok, paramız az, İngilizce kursu için yardım istiyoruz' derse, yer tahsis ederim, aynı şekilde 'anlamıyla beraber Kur'an öğrenmek istiyoruz' derlerse de yer tahsis eder, Diyanet'e başvururum. Belediye olarak, din eğitimi yaptırma görevim ve yetkim yok. Bu yetki Diyanet'indir. Yapacağım, o mahallede yer tahsis edip, imkan tanımaktır" şeklinde açıklamalarda bulunduğunu söyledi.

    Anadol, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın söylediğinin de bu olduğunu dile getirdi.

    Anadol, "Merkezi bir din eğitimi söz konusudur o da ancak Diyanet'in yetkisinde olur" dedi.

    Hakkı Suha Okay: "Diyanet verebilir..."


    CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay da bu konudaki anayasa düzenlemesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına dikkat çekti.

    Okay, yasaya göre, belediyelerin Kuran kursu veremeyeceğini ancak bu eğitimi almak isteyenlere, mekan tahsis etmeye izin verdiğini anımsattı.

    Kuran kursunu sadece Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verebildiğini ifade eden Okay, "Maalesef Türkiye'de tarikatlar, cemaatler, farklı yapılaşmalar, kaçak Kuran kursu açıyorlar, tarikat inançları doğrultusunda eğitim veriyorlar. Mesele, bu çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmaktır. Düzgün, doğru mekanda din eğitimi almak istiyorlarsa, din eğitimi verecek sorumlu kurumlar tarafından bunun alt yapısında, mekan tahsisidir. Bu bir açılım değildir, bir anlamda görevdir. Medya açılım olarak değerlendirdi. Böyle bir şey olursa, mekan tahsis ederim diyor" diye konuştu.

    Soruyu şık bulmadım


    CHP'ye katılan çarşaflı üyelerin, dün rozetlerini çıkardığını anımsatarak, "CHP çarşafa dolandı" şeklinde yorumlar yapıldığını belirten gazeteciye Anadol, "Bu soruyu kibar, şık bulmadım. Başbakan gibi davranmak istemiyorum ama çarşafa dolanmak, siyasal olarak ve gazeteci sözlüğünde pek şık deyim değil" karşılığını verdi.

    "CHP'nin çarşaf açılımı diye bir açılımı hiçbir zaman olmadı" diyen Anadol, Baykal'ın ve CHP sözcülerinin, böyle bir açılımdan bahsetmediğini, başkalarının bu açılımı yakıştırdığını ifade etti. Anadol, 4 bin kişinin partiye katıldığını, 4 kadının ise çarşaflı olduğunu anımsatarak, "Bu rozeti takmıyorum" demenin, kadına saygısızlık olacağını söyledi.

    Anadol, çarşafın, siyasal değil, geri kalmışlığın simgesi olduğunu belirterek, "Türkiye'de kadınların çarşaf tercihi yüzde 2-2.5'u geçmez. 30 yıl önce Erzurum'dan gelip, halen Taksim Meydanı'nı görmemiş İstanbullular var varoşlarda. Varoşlarda herkesin 1 oyu olduğuna göre, siyasal ağırlığı olan yerler. CHP, baştan varoşlardan oy alamayacağım diye politika izlemeye karar verirse, yanlışı o zaman yapar. CHP'ye gelmek isteyen gelir, gitmek isteyen gider. Bütün partiler için aynı şey geçerli. Kişilerin özgür iradesine bağlı bir olay, siyasal tercih meselesi. Bizim böyle bir açılım politikamız da olmadı" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow