hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan bir kez daha "üst kimlik" dedi

    Erdoğan bir kez daha üst kimlik dedi
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "her etnik unsurun kendi kimliğiyle saygı görmesi gerektiğini, buna saygı duymanın insani bir görev olduğunu" belirterek, "Alt kimlikteki bütün etnik unsurlar, üst kimlikte, yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında birleşmeli, bundan kimse rahatsız olmamalı" dedi.

    Başbakan Erdoğan, partisinin Beşiktaş Belediye Başkan Adayı Sibel Çarmıklı tarafından Conrad Otel'de düzenlenen "Büyük Beşiktaş Buluşmaları-1" toplantısına katıldı.

    Burada bir konuşma yapan Erdoğan, AK Parti'nin, kurulduğu günden itibaren "milletin umudu" haline geldiğini söyledi.

    Erdoğan, "6.5 yılda ortaya koyduğumuz hizmet anlayışıyla, hizmet siyasetiyle, ama asla ideolojik bir siyaset anlayışıyla değil, Türkiye'ye tarihi nitelikte başarılar yaşattık. Milletin desteğiyle bunları başardık. Çünkü AK Parti, kişilerin bireysel hedefleri için kurduğu bir parti değildir. AK Parti, milletin kurduğu bir partidir. Bu yolculuğu da böyle sürdürdük" diye konuştu.

    Milletin desteği, gayreti olmaması durumunda bu başarıların yakalanamayacağını ifade eden Erdoğan, "insan odaklı" bir siyaset benimsediklerini, "öncelikli olanın devlet değil, insan olduğunu" dile getirdi.

    Başbakan Erdoğan, "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin" anlayışıyla yola çıktıklarını vurgulayarak, siyaset prensiplerinin ve anlayışlarının bu olduğunu kaydetti.

    İnsanın yücelmediği, güçlü olmadığı bir devletin güçlü olamayacağını ifade eden Erdoğan, "Biz bunları yaptık. Doğu-batı, kuzey-güney ayrımı yapmadık. Yola çıkarken 3 ilkeyi açıkladık. Bunlardan bir tanesi, 'etnik milliyetçilik yapmayacağız' dedik. İkincisi, 'bölgesel milliyetçilik yapmayacağız'. Üçüncüsü, 'dinsel milliyetçilik yapmayacağız'. Yola böyle çıktık. 'Etnik milliyetçilik yapmayacağız' dedik, çünkü ne yazık ki bu yapılıyordu. Ve ben alt kimlik-üst kimlik ifadelerini kullandığımda bundan çok rahatsız olanlar oldu. Bugün de aynı kanaatteyim, kim ne derse desin. Benim ülkemde onlarca etnik unsur var. Türkü var, Kürdü var, Çerkezi var, Abhazası var, Boşnağı var, Arnavutu var... Bunlar arasında ayrım yapamazsın" dedi.

    Başbakan Erdoğan, üst kimliğin ise "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" olduğunu belirterek, "Bunda bütünleşmemiz lazım. Yani alt kimlikteki bütün etnik unsurlar, üst kimlikte, yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında birleşmeli, bundan kimse rahatsız olmamalı. 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' diyebilmeli. Bundan rahatsız olanlar yok mu ülkemizde? Maalesef var, bunu üzülerek söylemem lazım" şeklinde konuştu.

    "IMF ile esneme var"

    Erdoğan, IMF ile görüşmelere ilişkin, "Eğer anlaşırsak, ülkenin menfaati hakikaten oluşursa, o zaman tabii ki imzayı da atarım. Bundan dolayı bu zamana kadar gecikti. Ama görüyorum ki esnemeler var. Bu esnemelerle birlikte eğer mutabık kalırsak biz de imzayı atarız. Tedbirlerimizi zaten alıyoruz" dedi.

    Başbakan, "Eğer biz şimdi IMF konusunda biraz rahat hareket ediyorsak sebebi bu. Ayağımızı yere sağlam basıyoruz. Yoksa bizim Mayısta başladı görüşmelerimiz. Ama bize kalkıp da arzu edilmeyen, istenmeyen, ülkenin aleyhine olacak şartlar koşulursa ben bunu kabul edemem. Geçmişte bunu kabul ettiler. Bedelleri ağır oldu. Eğer anlaşırsak, ülkenin menfaati hakikaten oluşursa, o zaman tabii ki imzayı da atarım" dedi.

    Konuşmasının ardından yemekteki konuklardan birkaç soru da alan Erdoğan, Tunceli'deki yardımlarla ilgili soru üzerine, Turgut Özal zamanında kurulan Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonu'nun, ihtiyaç sahibi insanlara türlü yardımlar yaptığını hatırlattı.

    Erdoğan, "Tunceli'de 350-400 aileye bu tür yardım gitmiş. Bundan dolayı kıyamet koparıldı. 350-400 aile, Türkiye'de seçimin kaderini değiştirir mi? Dertleri üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek" diye konuştu.

    Amacın, Tunceli Valisi üzerinden AK Parti'ye yüklenmek olduğunu belirten Erdoğan, "CHP'nin bu ülkede il başkanlarının vali olduğu dönemi biliriz. Hem il başkanlığı hem valilik görevi yaparlardı" dedi.

    Muhalefet partisinin bunlara bakmadan AK Parti'yi eleştirdiğini, daha önce aynı şeyi CHP Genel Sekreteri'nin telefon olayında da yaptıklarını belirten Erdoğan, CHP'nin 'biz dinleniyoruz' diye ortaya çıktığını anlattı. Erdoğan, "Ya sen dinlenmiyorsun. Unutmuş seninki yes-no'yu" dedi.

    Erdoğan, valinin yaptığının yalnızca bir görev olduğunu sözlerine ekledi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow