hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Metrekare ölçmesini bilmiyorsan, öğren"

    Metrekare ölçmesini bilmiyorsan, öğren
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ın "Çağlayan'da 2 miting de yapılıyor, 3 miting de yapılıyor da Kazlıçeşme'de niye yapılmıyor?" sözlerine Nasreddin Hoca fıkrasıyla yanıt verdi: "Sayın Baykal, senin Halep'in Çağlayan ise arşın burası, Zeytinburnu. Eğer metrekare ölçüp biçmesini bilmiyorsan burada öğreniver" dedi.

    Başbakan Erdoğan, partisince Kazlıçeşme meydanında düzenlenen mitingdeki konuşmasının başında CHP lideri Deniz Baykal'a yüklendi.

    Erdoğan, CHP lideri Baykal'ın Çağlayan mitingindeki, "İstanbul'da miting yapılacak yeterince meydan yok. Kazlıçeşme'ye başvurduk, dediler ki '2 miting yapılmaz'. Peki şimdi Çağlayan'da 2 miting yapılmayacak mı? Çağlayan'da 2 miting de yapılıyor, 3 miting de yapılıyor da Kazlıçeşme'de niye yapılmıyor?" sözlerine cevap verdi.

    Erdoğan, "Az önce birileri Çağlayan'daydı. Aman yarabbi, ne palavralar. Nasrettin Hoca'ya bir palavracı gelmiş. Palavracı demiş ki 'Ben 40 arşın, 60 arşın atlarım'. Tabii böyle deyince Nasrettin Hoca da 'Atla oğlum' demiş. Bunun üzerine palavracı cevap vermiş. 'Halep'deyken atlardım' demiş. Hemen Nasrettin Hoca 'Halep oradaysa arşın buradır' demiş. Şimdi ben de diyorum ki sayın Baykal, senin Halep'in Çağlayan ise arşın burası, Zeytinburnu. Eğer metrekare ölçüp biçmesini bilmiyorsan burada öğreniver. Çağlayan Meydanı ne kadar, Zeytinburnu Kazlıçeşme ne kadar? Bunu da sana kılavuzların söylesinler" dedi.

    İstanbulluya küçük düşünmenin yakışmayacağını, İstanbul'un tarih boyunca hep büyük düşündüğünü anlatan Erdoğan, 29 Mart'ta da İstanbul'un tüm ilçelerinin büyük düşüneceğini ve "yola devam" diyeceğini, buna inandığını kaydetti.

    Baykal'ın devletin valilerine, yargıya, maliyeye, bürokratlarına, teknokratlarına sataştığını, "Devletin bürokrasisinin hepsi AK Parti'li" dediğini belirten Başbakan Erdoğan, Baykal'ın "AKP ile gelen APS ile gider" sözünü eleştirdi.

    Erdoğan, "Ayıptır ayıp. Bu ülkede APS ile ancak gitse gitse mektup gider. Devletin resmi kademelerindeki atamaların nasıl yapıldığı bellidir. Ama unuttun galiba, kimya bozuldu çünkü" diye konuştu.
     
    "Deniz Baykal'ın idealinde hiçbir zaman bu ülkede iktidar olmak bulunmadı. Çünkü halk onu ebedi muhalefet ilan etti" diyen Erdoğan, "Şimdi yalvarıyor 'Anneciğim ne olur bir gün bana bir iktidar'. Bu millet vermeyecek sana iktidar. Çünkü dürüst davranmıyorsun" dedi.

    "CHP zihniyetinin mantığı bu"


    Deniz Baykal'dan kendi eserlerini anlatmasını isteyen Erdoğan, kendisinin bu ülkeye kazandırdıklarıyla konuştuğunu kaydetti.

    Türkiye'nin 230 milyar dolar olan Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası'nı 750 milyar dolara çıkaran bir Başbakan olarak konuştuğunu belirten Erdoğan, Baykal'a yönelik "Sen neyle konuşuyorsun onu söyle" diye seslendi.

    Baykal'ın gerçekleri saptırdığını ifade eden Başbakan Erdoğan, devlet olarak fabrika yaptırmayı bıraktıklarını, artık fabrikaları girişimcilerin yaptığını söyledi.

    Devletin fabrikalarının iflas ettiğini, zararlarını da vatandaşın ödediğini anlatan Erdoğan, "Bunların mantığı bu. CHP zihniyetinin mantığı bu. O devletçi mantık maalesef hep zarar, zarar, zarar... Zararın bedeli de millete" diye konuştu.

    Geçmiş iktidarların karşılıksız para bastığını, bunun vatandaşın cebindeki parayı çalma anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'de 6,5 yıldır karşılıksız para basılmadığını ifade etti.

    Başbakan Erdoğan, tarih kadar büyük düşündüklerini, İstanbul için, Türkiye için, 81 vilayet için büyük düşündüklerini belirterek, mitinge katılanlara bundan önce katıldığı 54 ilin selamını getirdiğini bildirdi.

    Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde devletin yüzde 63 faizle borçlandığını, şimdi ise bu oranın 13-14 olduğunu, arada 50 puan fark bulunduğunu belirtti.

    "Çağlayan'da niye bunları konuşmadın? Niye halkımı aldatıyorsun?" diyen Erdoğan, enflasyonun şu anda yüzde 7,7 olduğunu, bir ara yüzde 11'e çıkmasına ise en fazla Baykal'ın sevindiğini ifade etti.

    Erdoğan, "Bunların iktidar olmak gibi bir derdi yok. Bundan daha açık itiraf olur mu? Ne diyor? 'AK Parti eğer yüzde 52'nin altında kalırsa başarısızdır'. Bir siyasi lider bunu söyler mi? Sen benimle yarıştasın. Maça çıkıyoruz. Bir futbol takımı mağlup olmak için maça çıkar mı? Ama Sayın Baykal daha maça çıkarken mağlubiyeti kabul etti. Kabul edemediği veya hesaplayamadığı tek şey var; 5 mi yiyeceğim, 6 mı yiyeceğim, 7 mi yiyeceğim? Bunun hesabını yapamıyor, sıkıntı burada. Ya Sayın Baykal, önce bir defa sen ne alacaksın onu söyle. Bize 'yüzde 52' dedin. Tamam, teşekkür ediyoruz, iyi güzel. Ama sen ne alacaksın?" diye sordu.

    "Ne zaman hakaret etmeyi bırakacaksın?"

    Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'de Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokmanın kararlılığı içinde olduklarını, bunu başaracaklarını dile getiren Erdoğan, "İstanbullular olarak ben inanıyorum ki 29 Martta ideolojik siyasete, iftira siyasetine, çamur siyasetine değil, hizmet siyasetine oy vereceksiniz" şeklinde konuştu.

    Kendi siyasetlerinin "eser siyaseti" olduğunu dile getiren Erdoğan, "Sayın Baykal'a dedim ki; 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. Sayın Baykal bundan alındı. Ziya Paşa'nın bir başka beyitiyle bana güya cevap veriyor. Onu da karıştırdı birbirine. Orada tabii tamamen hakaretler içeren bir şey var. Sayın Baykal, sen ne zaman hakaret etmeyi bırakacaksın? Parlamento'da dedim ki 'Sayın Baykal'a da Bahçeli'ye de bütün hakaretlerine rağmen hakaret etmeyeceğim, sabredeceğim'. Ama buna devam ederlerse, seçim meydanlarında adabımla onlara cevap vereceğim. Çünkü bunlar milletimle aynı istikamette yürümüyorlar. Bunlar içe kapalı ideolojilerle millete kılavuzluk yapamazlar. Bu millet, kendi hukukuna sahip çıkanlarla çıkmayanları çok iyi biliyor" dedi.

    Başbakan Erdoğan, yolsuzluk hortumları kesilmeseydi, ülkenin borçlarının ödenmesinin mümkün olmayacağını vurgulayarak, göreve geldiklerinde yüzde 64 olan Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılaya borç oranının şimdi yüzde 25'e düştüğünü aktardı.

    Erdoğan, "Hala diyor ki 'borcumuz artıyor'. Dürüst ol, bu rakamları saptırma. Velev ki özel sektörünkini bile katsan 342 milyar dolar yapar. Çıkıyorsun, '500 milyar dolar' diyorsun. Ama benim vatandaşım bunları yutmayacak. Yutmadığını da 29 Mart'ta gösterecek" diye konuştu.

    İstanbul'un küresel bir vizyonu bulunduğunu, yeryüzünün önemli kararlarının bu şehirde alındığını, Türk dünyasının, Batı dünyasının ve İslam dünyasının da gözünün İstanbul'da olduğunu ifade eden Erdoğan, onun için bu şehrin hep ileri gitmek için hazırlanması ve yatırımların da ona göre yapılması gerektiğine dikkati çekti.

    "Oy kullanın" çağrısı

    Başbakan Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerinden AK Parti'nin gücüne güç katarak çıkmasının ayrı bir anlam taşıdığını vurgulayarak, her partilinin akrabalarına, ahbaplarına, komşularına duyduklarını, bildiklerini anlatmasını istedi.

    "CHP'nin tapusu Baykal'ın elindedir. MHP'nin tapusu Bahçeli'nin elindedir. AK Parti'nin tapusu milletin elindedir. Farkımız bu" diyen Erdoğan, vatandaştan 29 Mart'ta oy kullanmasını istedi.

    Türkiye'nin bu türbülanstan daha güçlü çıkacağını, bu krizi fırsata dönüştüreceklerini, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Şu meydan bunu gösteriyor. Biz şu anda yerel seçim yapıyoruz. Peki sayın Baykal ne konuşuyor? Yereli konuşuyor mu? Gittiği illerde yerelde neler yapılacağı ile ilgili bir planını, projesini duydunuz mu? Yok ki planları, projeleri... Ve 'Ne yaptınız' diyor? Ayıp, bunlar bakar kör... Afedersiniz açtığımız yolların üzerinden gidiyorlar. Şimdi Eskişehir'de bu hızlı trene hangi yüzle bineceksiniz? 9 bin 468 kilometre duble yol yaptık, bu yollardan geçiyorsunuz hangi yüzle? 330 bin derslik yaptık 6,5 senede... İnsan kalkar bir teşekkür eder" dedi.

    Başbakan Erdoğan, "Vatandaşlarımdan ricam şu; 29 Mart günü sandığa gitmeleri ve Türkiye'nin yakın geleceğini şekillendirecek yeni dönem için iradelerini koymalarıdır" diyerek, "biz kazanalım" değil, Türk demokrasisinin kazanmasının derdinde olduklarını dile getirdi

    Uluslararası sermayenin güven ve istikrarın olduğu yere geldiğini belirten Erdoğan, "Bunların devletçi mantığı o eski komünist mantık. Biz devletçi mantık değiliz. Biz, 'serbest rekabet olmalı, uluslararası rekabet ülkemde şekillenmeli' diyoruz" şeklinde konuştu.

    Başbakan Erdoğan, Galataport'un engellenmesiyle İstanbul'un kaybettiğini ifade ederek, İstanbul'un güzelliklerini tüm dünyaya pazarlamaya kararlı olduklarını söyledi.

    Türkiye'ye gelen turist sayısını 26 milyona çıkardıklarını, bunun, Türkiye'nin dünyada tanıtımı anlamına geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Sayın Baykal, sana kalsaydı sen zaten İstanbul'un dışına çıkamazsın. Sayın Bahçeli, sen uçma özürlüsün... Diyor ki, 'Başbakan niye uçuyor biliyor musunuz? Fazla harcırah almak için'. Ayıptır ya ayıp" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow