Baykal Talabani'nin davetini kabul etti

CHP lideri Deniz Baykal, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Irak davetini kabul etti. Baykal, Cenevre'deki Sosyalist Enternasyonel toplantısında partisinin görüşlerini ifade edince, Talabani ve Mesud Barzani toplantıyı terk etmişti. CHP'den yapılan açıklamada, partinin Irak politikasında değişiklik olmadığının altı çizildi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında ağırlıklı olarak Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Genel Başkan Deniz Baykal'ı ülkesine daveti değerlendirildi.

Baykal, Talabani'nin davetini, terörün Irak'la Türkiye arasındaki ilişkileri engellemesini ve sabote etmesini ortadan kaldıracak yeni bir dönemi açma anlayışının bir ifadesi olarak gördüğünü söyledi.

CHP lideri, "Dün resmen Irak Devlet Başkanı Talabani'nin, CHP Genel Başkanı olarak bana bir davet mektubunu, Türkçe, Arapça olarak Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla aldık. Bu konulardaki anlayışımı daha önce de ifade etmiştim. Biz, Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin dostane bir temelde geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Irak komşu, dost ülkedir. Pek çok paylaştığımız ortak noktalarımız var. Geçmişte aynı siyasi yapılanmanın içinde yer almıştık, aynı inançları, değerleri paylaşan, aynı kültürün içinden gelen, aynı coğrafyayı paylaşan iki ülke konumundayız. Gelecekte bu ilişkilerimizin daha da ileri gitmesi gerekiyor" dedi.

Baykal, "Son dönemde Irak'la ilişkilerimizi sıkıntıya sokan terör konusuydu. PKK terörünün Kuzey Irak'a yerleşmiş olması ve Irak'taki yönetimin PKK terörüne karşı bizim özlediğimiz kararlılıkta, etkinlikte önlemler almamış olması, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin gelişmesini engelliyordu. Biz sürekli olarak Irak'ın topraklarında bir terör örgütünü barındırmaması gerektiğini ve Türkiye'ye karşı hasmane hareketlere kendi sınırları içerisinde izin vermemesi gerektiğini söylüyorduk. Hatta bu çerçevede benim geçen yıl Temmuz ayında Cenevre'de Sayın Talabani ve Barzani ile bir tartışmam da yaşanmıştı. Onlara bunu o zaman da ifade etmiştim" diye konuştu.

"Üzerimize düşeni yapacağız"

Baykal, şimdi gelinen noktada zaman içinde Irak'ın uluslararası sorumluluğunu kabul etmekte olduğunu, Türkiye'ye karşı terör hareketlerinin kendi sınırları içinde yer tutmaması gerektiğini anladığını ve Irak'ın bu doğrultuda iyi niyetli adımlar atmaya başladığının görüldüğüne dikkati çekti.

Henüz yeter derecede tatmin edecek noktaya işin gelmemesine rağmen, Irak'ın bu noktada iyi niyet sergilemekte olduğunu memnuniyetle gördüklerini ifade eden Baykal, "Herhalde bize yapılan davet, terörün Irak'la Türkiye arasındaki ilişkileri engellemesini, sabote etmesini ortadan kaldıracak yeni dönemi açma anlayışının bir ifadesi olmalıdır, ben böyle görüyorum. Böyle bir anlayış içinde Türkiye ile Irak arasında karşılıklı haklara, egemenliklere saygılı bir şekilde ilişki geliştirme arzusuna destek vermek, katkı yapmak hepimizin görevidir. Ana muhalefet partisine davet yapmış olmasını ben bu çerçevede değerlendiriyorum ve memnuniyet duyuyorum. Kendilerine bu çağrı için teşekkür ederim. Bu çağrı doğrultusunda üzerimize düşenleri elbette yapacağız. Dışişleri Bakanlığı ve hükümette bir ilişki kurarak, bu davetin nasıl karşılandığını, hükümetin bu konudaki anlayışının ne olduğunu, Dışişleri Bakanlığımızın bu konudaki değerlendirmesini öğrenmeyi önemli sayıyorum. Önümüzdeki dönemde bu konuda gerekli çalışmalar yapılacaktır. Programın olgunlaştırılması, içeriğinin netleştirilmesi gerekiyor. Bu da bir ek çalışma yapılmasını gerektirecektir. Bütün bunlar yapılacaktır ve makul süre içerisinde bizim de çalışma takvimimizin
el verdiği aşamada bu ziyareti değerlendirme imkanı bulacağız" dedi.

Baykal, bugün MYK'da da konunun değerlendirildiği ve davetin bu çerçevede uygun olacağı kanaatini ifade ettiğini söyledi.

"Değerli kardeşim Baykal"

AA'nın haberine göre, parti genel merkezindeki toplantıda, Irak Devlet Başkanı Talabani'nin, Baykal'ı ülkesine davetine ilişkin davetiyenin, Dışişleri Bakanlığı'nca tercümesi yapılmış şekilde CHP'ye ulaştırıldığı ve "Değerli Kardeşim Deniz Baykal" hitabıyla başladığı belirtildi.

Talabani'nin davetiyeyi, "hem Irak Cumhurbaşkanı hem de Kürdistan Yurtseverler Birliği Genel Sekreteri olarak imzaladığı" öğrenildi.

Baykal'ın konuyu değerlendirdiği ve MYK'nın düşüncesini aldığı toplantıda, MYK üyelerinin, "davetin önemli olduğunu ve uygun bir zamanda değerlendirilmesi gerektiğini" ifade ettikleri öğrenildi. Genel Başkan Baykal'ın da bu görüşü benimsediği ve uygun bir zamanda Irak'a gideceği belirtildi.

Ziyaretin zamanlamasına ilişkin Dışişleri Bakanlığıyla temasa geçileceği ifade edildi.

CHP'nin Irak politikası

CHP'nin, Irak ile ilgili politikasının belli olduğu vurgulanan toplantıda, CHP'nin, Irak ile her zaman iyi ilişkiler kurulmasından yana olduğu ama Irak'ın terör örgütü PKK'ya karşı tavır sergilemesi gerektiğinin ifade edildiği bildirildi.

Genel Başkan Baykal'ın Cenevre'deki Sosyalist Enternasyonel toplantısında bu görüşleri dile getirdiği, bunun üzerine Talabani ve Barzani'nin toplantıyı terk ettiği anımsatıldı. Bu görüşte değişiklik olmadığı, Irak'ın da bu mücadelenin yapılması gerektiği noktasına geldiği kaydedildi.

Toplantıda, ABD'nin Irak'ı terk etmeye hazırlandığı bir dönemde, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da önemli hale geldiği vurgulandı. Irak'tan Türkiye'ye petrol sevk edilmesine başlandığına da değinilen toplantıda, bu sevkıyatın Irak açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekildi.

Bu zeminde Irak'ın, "Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istediği ve bunu sadece hükümet düzeyinde başarmasının mümkün olmadığını" gördüğü değerlendirilen toplantıda, Baykal'ın Irak'a davet edilmesinin bu açıdan önem kazandığı belirtildi.

MYK üyeleri ve Baykal'ın daveti memnuniyetle karşıladığı kaydedilen toplantıda, davete ilişkin ayrıntılı programın görülmesi gerektiği yönünde görüş birliğine varıldı.

Gazeteci Nedim Şener'e açılan dava

Toplantıda ayrıca, Hrant Dink cinayetiyle ilgili kitap yazan Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener'e dava açılması da ele alındı. Davanın, araştırmacı gazetecilik ve ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bir durum olduğu vurgulandı.

Henüz aydınlatılamamış bir olayla ilgili görüşlerini ifade eden gazeteci için hapis cezası istenmesinin aykırı bir durum olduğu ifade edilerek, CHP'nin davayı yakından takip ettiğinin gazeteci Şener'e hem Genel Başkan Baykal'ın hem de CHP MYK'sının kararı olarak dile getirildi.