KCK operasyonu: 7'si başkan, 23 tutuklu

PKK'nın Türkiye yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında adliyeye sevkedilen 36 kişiden 23'ü tutuklandı. Tutuklananlar arasında eski DEP milletvekili Hatip Dicle ve Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay da var.

Adliyeye sevk edilen 36 kişi, yaklaşık 9 saat boyunca 6 savcıya ifade verdi.

Aralarında Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran'ın da bulunduğu 8 kişi mahkemeye sevkedilmeden serbest bırakıldı.

9'u belediye başkanı 28 kişi ise tutuklanma istemiyle mahkemeye çıkarıldı.

Duruşmalar sonunda aralarında Demokratik Toplum Kongresi Sözcüsü ve eski DEP Milletvekili Hatip Dicle, kapatılan DTP'nin Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay ve İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Elbey'in de bulunduğu 7'si belediye başkanı 23 kişi tutuklandı.

23 kişinin, "terör örgütü üyeliği, terör örgütünün talimatları doğrultusunda hareket etmek" gerekçesiyle tutuklandıkları belirtildi.

Aralarından Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın da bulunduğu, 5 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Oturma eylemi sona erdi

Bu arada, aralarında BDP'li milletvekili ve belediye başkanlarının da bulunduğu grubun Diyarbakır Adliyesi önündeki oturma eylemi sona erdi.

BDP Genel Başkanı Demir Çelik, adliye önünde yaptığı konuşmada, demokratik sivil Anayasa'nın gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

"Barışı, sevgiyi, kardeşliği ülke gündemine getirmek istediklerini" anlatan Çelik, "ancak barış sevdasına, kardeşlik beklentisine bir kez daha bomba vurulmak istendiğini" öne sürdü.

Soruşturma kapsamında "80'e yakın kişinin gözaltına alındığını" ve "Şu ana kadar 600 arkadaşlarının içeride olduğunu" söyleyen Çelik, "Bunu çeşitli tabuları gerekçelendirerek, KCK'nın şehir yapılanması gibi bir söylemin arkasına sığınılıyor. Siyasi partilerin çeşitli kademelerinde demokratik, meşru siyasetten başka amacı olmayan arkadaşlarımızdır ama onlar adaleti, eşitliği savundukları için sistem tarafından kabul görmediler. 'Eğer arkadaşlarımız suçlu ise biz de bu suçu işledik' diye oturma eylemi yaptık. Devlet de, devletin güvenlik güçleri, hakimleri ve savcıları da çok iyi bilmektedirler ki; bu kardeşlerimizin meşrutiyetten gelen bir kısım haklarını kullanmaktan gayrı hiçbir suçu yok" dedi.

BDP lideri Çelik, "Bu suçsa olsa olsa evrensel insan haklarından kazandığımız temel insan hakkıdır. Kanunu gerekçelerin oluşturulmaya çalışılan bu operasyonda savcıların mütaalası esnasında savunma amacıyla baronun onlarca avukatının olduğu bir ortamda mahkemeye sevk edilecek 8 kişinin basından biz bırakılacağını kimler olduklarını öğreniyoruz" diye konuştu.

Çelik, "Bunun adı adalet değil, bunun adı siyasal darbedir. Kimin mahkum edilip kimin serbest bırakılacağı adeta biliniyordu. Yapılan operasyon Kürdün iradesine, örgütlülük gücüne tahammülsüzlüktür. Kürtlerin kendi coğrafyasında ülkeyi değiştirme, dönüştürme, arzu ve iradesine müdahaledir. Yapılan operasyonla adalet ve eşitlik yönlü taleplerimiz yeniden kelepçelenmesidir. Biz bunu kabul edilebilir bulmuyoruz. İtirazımız bunadır" ifadelerini kullandı.

Çelik, yarın Diyarbakır'da düzenlemek istedikleri mitinge izin verilmediğini de söyledi. Bu arada, Çelik'in açıklaması öncesinde, adliye önündeki gruptakilerin basın mensuplarına tepki göstermesi üzerine bazı gazeteciler seçim otobüsünden indi. Alandan ayrılan bazı gazetecilere, gruptaki bazı kişilerin saldırı girişimini BDP milletvekili Gültan Kışanak ile bazı partililer engelledi. Gruptakiler daha sonra dağıldı.

İHD Başkanı: "İnsan hakları savunucuları insani bir görev yürütüyor"

Öte yandan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, insan hakları savunucularının hiçbir zaman hükümetler tarafından sevilmediğini ileri sürerek, İHD'de görev alanların en küçük bir fırsatta sistemin hedefi haline geldiğini iddia etti.

"İnsan hakları savunucuları insani bir görev yürütüyor" diyen İHD Genel Başkanı Türkdoğan, derneklerinin Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'in de "elinden geldiğince hak ihlallerinin üstüne gitmeye çalıştığı için yasadışılıkla suçlandığını ve tutuklandığını" öne sürdü. Konuşmaların ardından oturma eylemine katılanlar ağızlarına siyah bant yapıştırarak KCK operasyonunu protesto etti.