hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çanakkale Savaşları'nın dönüm noktası

    Çanakkale Savaşlarının dönüm noktası
    expand

    Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhammet Erat, Çanakkale Cephesi'nde 25 Nisan 1915 tarihindeki Kara Savaşları sırasında 19'uncu Tümen Komutanı olan Yarbay Mustafa Kemal Atatürk'ün Arıburnu'ndaki kritik durumu görerek 5'inci Ordu Komutanı Liman von Sanders'ten emir gelmesini beklemeden harekete geçmesinin, savaşın dönüm noktasını oluşturduğunu söyledi.

    Erat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karargahını Bigalı Köyü'nde kuran 5'inci Ordu Komutanlığı'na bağlı İhtiyat (Yedek) Birliği olan 19'uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal'in, Ordu Komutanlığı'ndan ve 3'üncü Kolordu Komutanlığı'ndan herhangi bir emir almamasına rağmen Arıburnu'ndaki kritik durumu görerek harekete geçtiğini hatırlattı.

    Atatürk'ün, 25 Nisan sabahı Kabatepe yönünden gelen şiddetli bombardıman ve çıkarmalar karşısında, Maltepe'de 77. Alay ve 9. Tümen Komutanlığı'ndan gelen raporlar çerçevesinde tümenini alarma geçirdiğini ve süvari bölüğünü keşif için Kocaçimen tarafına göndererek, tehlike anında sonuna kadar direnmeleri emrini verdiğini belirten Erat şöyle konuştu:

    "Mustafa Kemal Atatürk, 5'inci Ordu Komutanı Liman von Sanders ve 9'uncu Tümen Komutanlığı'ndan hareket için herhangi bir emir gelmeyince, 57'nci Alay ile birlikte Kocaçimen Tepe'ye doğru harekete geçti. Atatürk bu davranışıyla Gelibolu Yarımadası'nın en yüksek noktasını elde tutmayı sağladı. Arıburnu'ndaki kritik durumu görüp inisiyatifini kullanarak harekete geçmesi, savaşın dönüm noktasını oluşturdu ve savaş 25 Nisan'da kazanıldı denilebilir. Şayet 25 Nisan günü Conkbayırı ve Kocaçimen Tepe ele geçirilebilseydi savaşın seyri değişecek, bütün planlar alt üst olacaktı.

    Çünkü Conkbayırı ve çevresi bölgenin stratejik açıdan en önemli yerini oluşturmaktadır. Bu bölgeyi elinde tutan gücün savaşı kazanması daha kolay olacaktı. Nitekim İngiliz ve Anzak kuvvetleri, Kocaçimen silsilesini (Conkbayırı zirvesi dahil) kara muharebeleri boyunca ele geçirmek için defalarca saldırıda bulundular, büyük kayıplar verdiler, ancak hiçbir zaman ele geçiremediler. İşgal kuvvetleri, burada ve genel olarak Çanakkale Cephesi'nde Türk askerinin üstün mücadelesiyle ve vatanını canı pahasına koruma azmiyle karşılaştılar ve sonuçta Çanakkale'yi geçemediler."

    Yrd. Doç. Dr. Erat, Conkbayırı taarruzunda 57'nci Alayın harekete geçtiğini ve 27'nci Alayın da taarruzları sonucunda düşmanın geri püskürtüldüğünü ve Mustafa Kemal Atatürk'e göre, bunun sıradan bir taarruz olmadığını ifade etti.

    Erat, Yarbay Mustafa Kemal'in 19'uncu Tümen Komutanı olarak, emrindeki komutanlara "Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir" şeklindeki tarihi emrini verdiğini söyledi.

    Yrd. Doç. Dr. Erat, sözlerini şöyle tamamladı:

    "Mustafa Kemal'e göre taarruz, düşmana boyun eğdirmiş, savaşan askerlerimizin hem manevi gücünü arttırmış, hem de savaşma istek ve arzusunu kamçılamıştır. 57. Alay kendisinden üç kat fazla düşmanla boğaz boğaza savaştı ve Anzaklar Düztepe'den çekilmek zorunda kaldı."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow