hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kutlu Doğum Haftası başladı

    Kutlu Doğum Haftası başladı
    expand

    Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen Kutlu Doğum Haftası'nın açılış töreni Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı. Kutlu Doğum Haftası programına ilk kez katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşması sırasında sık sık alkışlanması dikkat çekti.

    Kutlu Doğum Haftası ve Kuran'ı Kerim'in indirilmesinin 1400'üncü yıldönümü etkinliğine TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Faruk Çelik, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Süryani Ortodoks İstanbul ve Ankara ruhani Lideri Yusuf Çetin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

    İstiklal marşı, karşılama ilahisi, Peygamberimizin anlatıldığı sinevizyon gösterimi ve Kuran'ı Kerim okunması ile başlayan programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu 2010 yılını Kuran'ı Kerim'i anlama yılı ilan ettiklerini ve doğum haftası ile birlikte kutladıklarını belirterek "Çağın getirdiği sıkıntılarla daralan hayatlara onun kutlu mesajı hep yol gösterici olacaktır. O'nun mesajını tam anladığımızda din dil ırk gibi yapay farklılıklar yerini hoşgörüye bırakacaktır" dedi.

    Erdoğan mesaj gönderdi

    Başbakan Erdoğan, açılış törenine gönderdiği mesajda, programa katılamadığı için üzgün olduğunu belirterek, Hz. Muhammed'in miladi doğum gününün kutlandığı bu mübarek haftanın tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi.

    Kur'an-ı Kerim'in insanlık alemini şereflendirmesinin 1400. yıl dönümü dolayısıyla 2010'un "Kur'an-ı Kerim Yılı" olarak idrak edildiğini belirten Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    "İlahi mesaj bundan tam 1400 yıl önce Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed aracılığıyla insanlığa ulaştı. 'Oku' emriyle nazil olmaya başlayan Kur'an-ı Kerim, o andan itibaren tüm insanlığı kucakladı ve sıcaklığıyla, hikmetiyle, nuruyla kuşattı. Mevlana Celaleddin-i Rumi, Divan-ı Kebir'de şöyle buyuruyor; 'Ben sağ olduğum müddetçe Kur'an'ın kölesiyim, ben Muhammed Muhtar'ın yolunun tozuyum'. İşte bizler de bugün aynen Mevlana hazretlerinin bu güzel rubaisinde ifade ettiği gibi o hassasiyeti paylaşıyor ve Kur'an'ın nuraniyetine ve sevgili Peygamberimizin rahmet dolu çağrısına sığınıyoruz. Zira, o söylediğine ve yaptığına herkesin güvendiği Muhammed-ül Emin'di. O, insanların en hayırlısı ve en aydınlık düşüncelisiydi.

    O, Allah'ın son elçisi, hakikatin sadık emanetçisiydi. Onunla birlikte peygamberlik zinciri sona ermiştir. Buna bütün kalbimizle iman ediyor, bütün kalbimizle şahadet ediyoruz. Bu kutlu günde kalplerimizi, gönüllerimizi onun taşıdığı barış mesajıyla, onun aktardığı rahmet, sevgi ve hoşgörüyle aydınlatıyoruz. Kanla, gözyaşıyla, acı ve zulümle sarsılan insanlığın bugün de onun zamanları aşan ebedi mesajını sevgi, barış ve merhametini hatırlamasını ümit ediyoruz. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 'İman etmedikçe cennete gidemezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız'. Hiç kuşkusuz bugün sevgili Peygamberimizin hikmetli sözlerine, yolumuzu aydınlatan Hadis-i Şeriflerinden ilham almaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var."

    Deniz Baykal ilk kez katıldı

    Kutlu Doğum Haftası Programına ilk kez katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşması sırasında sık sık alkışlanması dikkat çekti.

    Konuşmasında İslam dininin özünün güzel ahlak olduğunu, Hazreti Muhammed'in yaşantısının Kuran'ı Kerim'in en güzel tefsiri olduğunu belirten Baykal, üstü kapalı mesajlar verdi.

    Baykal, "Hazreti Muhammed bilimi teşvik etmekle kalmamış. İlk okuma yazma seferberliğini de başlatmıştır. Kuran insanı özgürleştirirken toplumsal hayatta da adaletin belirleyici olmasını sağlamıştır. Kuran-ı Kerim bir kavme veya soya değil tüm insanlığa inmiştir. Dinin bir servet veya ün elde etmek amacıyla ele alınması İslamiyet'in özüne yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Her insan aklı ve kendi hür iradesi ile inanır. Hiç kimse bir başkasının günahını çekmez" dedi.

    Baykal, "Cennete ancak hak eden gider. Cennette hiçbir cemaatin toplu rezervasyon yapma imkanı yoktur. İyi insansan kimsenin sana aracılık yapmasına ihtiyaç yoktur. Kuran'ın ve İslamiyet'in siyasetle ilişkisi konusunda yanlışlıklara karşı hepimizin duyarlı olmasına ihtiyaç vardır. Şura, adalet ve işlerin ehillerine verilmesi temel değerlerdir. Ama bunlar hiçbiri siyasetin tekelinde olmayan ve her zaman gözetilmesi gereken unsurlardır. İstişare şarttır. İster mecliste, ister kendi partinde yaparsın. İşi ehline vereceksin. Benim dostumdur, akrabamdır diye iş vermeyeceksin. Ve adaleti de gözeteceksin" diye konuştu.

    Hazreti Muhammed'in en güzel örnek olduğun belirten Baykal "Örnek olmak taklit etmek anlamına gelmez. Hazreti Muhammed'in taklit edilmeye değil anlaşılmaya ihtiyacı vardır" ifadesini kullandı.

    Kuran'ı Kerim'in hiçbir devlet rejimi önermediğine dikkat çeken Baykal "İslam'ın toplumsal hedefi ahlaklı ve adaletli bir düzeni kurmaktır. Dinin bir egemenlik iddiası yoktur. Kuran'ı Kerim bir hukuk kitabı değildir. Dileyen Müslüman olur. Tanrı dilediği kişiyi hidayete ulaştırır" dedi.

    TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise konuşmasında Müslümanları terörle anmak isteyenlere en büyük cevabın peygamberin veda hutbesindeki "Rab'bınız bir babanız bir" mesajı olduğunu belirterek "Yaşama hakkını kutsal gören bir dinin mensubu olarak bu yakıştırmaları reddediyoruz. Yüce dinimizi kedi çıkarları için kullanan bir grup teröristin yaptığı İslam'a mal edilemez" diye konuştu.

    Çelik: "En büyük sorun sevgi açlığı"

    Devlet Bakanı Faruk Çelik de "Bugün dünyanın birçok yerinde hala dili, dini, rengi ve ırkı yüzünden insanların haksızlığa maruz kalması, ne kadar üzücü ve ne kadar düşündürücüdür" dedi.

    Çelik, Peygamber sevgisinin insanları birbirine bağlayan ve kalpleri birleştiren en büyük rahmet vesilelerinden biri olduğunu belirterek, "Onun engin şefkati, sadece inananları ve ona bağlı olanları değil, bütün mahlukatı kuşatacak kadar geniştir" diye konuştu.

    Peygamber sevgisinin tarih boyunca sanat ve edebiyatta, müzik ve mimaride yer ettiğini dile getiren Çelik, bu sevginin şair ve edebiyatçıların da en büyük ilham kaynağı olduğunu anlattı.

    Çelik, önemli olanın bu derin sevgiyi, bu engin sevdayı bilmeye, tanımaya, anlamaya ve yaşamaya dönüştürmek olduğunu vurgulayarak, "Peygamberi sevmek demek, O'nun, insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrıyı güncelleştirerek hayatımıza yansıtmak, getirdiği erdemleri özümsemek, ahlakını davranışlarımızın miğferi ve rehberi yapmak demektir" diye konuştu.

    Hz. Muhammed'in "Veda Hutbesi"nden bir bölüm okuyan Çelik, "Maalesef bugün dünyanın birçok yerinde hala dili, dini, rengi ve ırkı yüzünden insanların haksızlığa maruz kalması, ne kadar üzücü ve ne kadar düşündürücüdür. Bir anadan, bir babadan doğan varlıkların en şereflisi olarak insan, rengine, cinsiyetine, bölgesine ve sosyal statüsüne göre nasıl ayrıma tabi tutulabilir? Bu ilahi ve ebedi kuralın karşısında kim ne hakla bir kısım insana buçuk muamelesi yapar ve yapabilir? Kim ne hakla ve hangi yetkiyle bir başka insanı mezhebinden, dininden, kültüründen, cinsiyetinden, inancından dolayı küçümseyebilir, ayrımcılık yapabilir" dedi.

    Çelik, "Yürekleri tükenmeye yüz tutmuş insanların dünyasında yaşıyoruz. Tükenen yüreklerin ve kirlenen gönüllerin Hz. Muhammed'in sevgi ve rahmet dolu soluğuna, onun kılavuzluğuna ihtiyacı var. Çağımızın en büyük sorunu sevgi açlığıdır. Peygamberi sevmeye, onunla insanı ve kainatı sevmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.

    Diyanet İşleri Başkanlığı Tasavvuf Musikisi Erkek Korosu, yarın Muğla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde, 16 Nisan Cuma günü ise Odunpazarı Belediyesi Kurşunlu Külliyesi'nde tasavvuf musikisi konseri verecek.

    Ali Bardakoğlu'nun mesajı

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da açılış töreninde yaptığı konuşmada, Kutlu Doğum Haftası'nda Hz. Muhammed'i anlamanın gönül dünyası için bir sığınak olduğunu söyledi.

    Kur'an'da Peygamberin yüce bir ahlak düzeyine sahip olduğunun anlatıldığını belirten Bardakoğlu, Hz. Muhammed'in barışı, insan sevgisini ve dünyaya bir emanet bilinciyle bakmayı öğrettiğini ifade etti. Bardakoğlu, "Peygamber efendimiz bir ahlak teorisini değil, ahlakı bizzat yaşadı, anlattı, gösterdi" dedi. Kur'an ve Peygamberin toplumu buluşturan, birleştiren temel değerlerden olduğunu kaydeden Bardakoğlu, Hz. Muhammed'in tevazuyu, tatlı dili, güler yüzü, tüm varlıklara karşı şefkatli olmayı öğrettiğini söyledi.

    Bardakoğlu, Hz. Muhammed'in doğru ile yanlışın, sahte ile gerçeğin farkını anlattığını, var oluşun nihai anlamını öğrettiğini belirterek, "Onun getirdikleri sayesinde kendimizi tanıdık, Rabbimizi tanıdık ve tüm dünyaya o sevgi ve şefkat gözüyle bakmayı öğrendik" dedi.

    Çağın getirdiği sıkıntılara işaret ederek, Peygamberin yaptığı çağrıya bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, "Onun örnek aile hayatını, nefret ve intikam duygularını sevgi ve şefkate dönüştüren rahmet ve barış yüklü mesajlarını tam anlamıyla anladığımızda din, dil ve ırk gibi aidiyetlerimizden kaynaklanan yapay ayrılıklar ve çatışmalar, yerini sevgi, saygı ve hoşgörüye bırakacaktır" diye konuştu.

    Bahçeli de mesaj gönderdi

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bir mesaj yayımladı, "İnsanlığın yaşadığı anlam bunalımından, çırpındığı manevi buhrandan ve İslam aleminin içine düştüğü istikrarsızlık sarmalından kurtuluşun uzaklarda değil, Kur'an-ı Kerim'in hikmetli sayfalarında ve tebliğin kılavuzu olan sevgili Peygamberimizin aziz hayatında arayıp bulmamız gerektiğine canı gönülden inanıyorum" dedi.

    Bahçeli, Hz. Muhammed'in dünyayı şereflendirdiği çağdaki sosyal ve ahlaki iklimin, ne kadar kötü, karanlık ve insanlık dışı münasebetlerle iç içe olduğu göz önüne alındığında, O'nun ve ilahi vahyin nasıl bir toplum yapısında cihana nüzul ettiğinin daha iyi anlaşılabileceğine işaret etti.

    Kur'an-ı Kerim'in, mukaddes mesajlarının herkesi hidayete ve hakikate ulaştırmasını dileyen Bahçeli, "İnsanlığın yaşadığı anlam bunalımından, çırpındığı manevi buhrandan ve İslam aleminin içine düştüğü istikrarsızlık sarmalından kurtuluşun uzaklarda değil, 1400 yıl önce müjdelenen ve hepimizin pırıl pırıl işlemelerle sarıp bir mücevher gibi esirgediğimiz Kur'an-ı Kerim'in hikmetli sayfalarında ve tebliğin kılavuzu olan sevgili Peygamberimizin aziz hayatında arayıp bulmamız gerektiğine canı gönülden inanıyorum" dedi.

    Diğer etkinlikler

    Yurt içi ve yurt dışında birçok konferans ve panel düzenlenecek. Müftülüklerin organizasyonuyla hasta ve yaşlı ziyaretleri yapılacak ve gül dağıtımı gerçekleştirilecek.

    Kocatepe Camisi avlusunda 16 Nisan Cuma günü Kutlu Doğum Aşı dağıtılacak. Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla TDV Yayın Kurulu tarafından düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödülleri verilecek.

    Başta Hz. Muhammed olmak üzere bütün peygamberlerin, şehit ve gazilerin, ilim ehlinden, hayır sahiplerinden ve vakfa maddi ve manevi katkıda bulunanlardan vefat edenler için hatim okutulacak.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow