hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Boşanmış aileler için yasal boşluk dolacak

    Boşanmış aileler için yasal boşluk dolacak
    expand

    Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, "Ayşe Paşalı cinayetindeki gibi boşanmış, aralarındaki hukuki bağ bitmiş aileler için burada bir boşluk doğuyor. Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, bu boşluğu doldurmak üzere yasaya ilave edilecek bir değişiklik üzerinde çalışıyor" dedi.

    Bakan Kavaf, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'a 2007 yılında ek yapılarak, sadece şiddeti uygulayan eş değil, diğer aile fertlerinden de şiddet uygulayanlara cezai işlem yapılmasının önünün açıldığını hatırlattı.

    Kavaf, "Yasaya göre, şiddeti uygulayan eşe hakim psikolojik tedavi önerebilir. Eşin psikolojik tedaviyi reddetmesi durumunda hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Kadının evden başka gidebileceği yer yoksa, ikametini ve güvenliğini sağlamak açısından, eşe evden uzaklaştırma cezası var. 4320 sayılı kanun, ailenin korunmasına dair bir kanundur. Ayşe Paşalı cinayetindeki gibi boşanmış, aralarındaki hukuki bağ bitmiş olan aileler için burada bir boşluk doğuyor. Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünden arkadaşlarımız, bu boşluğu doldurmak üzere yasaya ilave edilecek bir değişiklik üzerinde çalışıyorlar. İnşallah çok yakın bir zamanda ilgili tarafların da görüşlerini alarak Adalet Bakanlığımızla birlikte Meclis'ten çıkaracağız" dedi.

    İstatistiklerle şiddete maruz kalan kadınlar...

    2008 yılında yapılan Aile İçi Şiddet Araştırması verilerine değinen Kavaf, "Buna göre fiziksel şiddet gören kadınların oranı yüzde 39, cinsel şiddet gören kadınların oranı ise yüzde 15. Bunlar Adalet Bakanlığı'nın adli sicil kayıtlarından çıkarılmış olan istatistikler" diye konuştu.

    Geçen yıl töre ve namus cinayetleriyle ilgili 44 sanık hakkında dava açıldığını, bunların 18'inin beraat ettiğini, 26'sı hakkında da mahkumiyet yönünde karar alındığını ifade eden Kavaf, bu yıl ekim ayına kadar konuyla ilgili 41 dava açıldığını, bunların 15'ine beraat, 18'ine mahkumiyet kararı verildiğini bildirdi.

    Bu konuda çeşitli devlet politikalar geliştirdiklerini anlatan Kavaf, "Pratikte uygulanabilmesi için çıkarttığımız kanunlarda 'şiddete sıfır tolerans' amacını benimsedik. Ekiplerimiz, bürokratlarımız ve sivil toplum kuruluşlarıyla çok ciddi mücadeleyi yönetiyoruz" dedi.

    Konuyla ilgili yasaların uygulanması için diğer Bakanlıklarla koordinasyon içinde olduklarına işaret eden Kavaf, bu çerçevede İçişleri Bakanlığı ile yaptıkları protokol çerçevesinde bugüne kadar 40 bin 500 polise kadına yönelik şiddet konusunda eğitici ve duyarlılık eğitimi verdiklerini, 59 bin sağlık personeli ile 326 Aile Mahkemesi hakiminin de farkındalık oluşturma eğitimi aldığını bildirdi.

    Şiddet ve eğitim arasındaki ilişkiye değinen Kavaf, yapılan araştırmalara göre eğitim düzeyi düşük kişilerde şiddet eğiliminin daha fazla, eğitim düzeyi daha yüksek kişilerde şiddet eğiliminin daha az olduğunu ancak iyi eğitim almış insanlar arasından da zaman zaman öfkesini kontrol edemeyen kişilerin çıkabildiğini söyledi.

    Şiddet içeren çizgi filmler

    Şiddetin önlenmesinde medyanın rolüne de değinen Kavaf, "Televizyonda yayınlanan çizgi filmleri takip ettiğimizde dillerinde aşırı bir şiddet olduğunu görüyoruz. Çizgi film kahramanlarının sürekli birbirlerini yok etmek için senaryolandırılarak hareket ettiriliyor. Çocuklar da günün büyük bir bölümde bunları seyrediyor. Aynı şekilde dizi filmler, filmler, haberler, reklamlarda da şiddeti kanıksamada zihinsel altyapıyı oluşturacak bir takım görüntüler ve olayların sıkça yer alması şiddet davranışlarının yaygınlaşmasında etkili oluyor" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow