hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbakan: "Kadına şiddet artmıyor, azalıyor"

    Başbakan: Kadına şiddet artmıyor, azalıyor
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kadınlara yönelik şiddet olaylarının, muhalefetin ve medyanın istismarıyla artıyormuş gibi bir havada takdim edildiğini söyledi. Erdoğan, "Bugün artıyormuş gibi lanse edilen şiddet, esasen daha önce bilinmeyen, gizli-kapalı tutulan, aslında artık azalmaya da başlayan vakaların abartılmasından başka bir şey değildir" dedi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Anadolu Oteli'nde düzenlenen Türk Metal Sendikası 16. Kadın Kurultayı'na katıldı.

    Kurultayda bir konuşma yapan Erdoğan, kadına yönelik şiddete vurgu yaptı.

    Erdoğan, şunları kaydetti:
    "Şiddet, dünyanın neresinde olursa olsun, kime yönelik olursa olsun kötüdür ama kadına yönelik şiddet, vicdansızlıktır, insafsızlıktır, hiç tereddüt etmeden söylüyorum; alçaklıktır. Hiç kimse, kadına yönelik şiddeti, adına 'töre, gelenek, namus davası' diyerek meşrulaştıramaz.

    Kadına yönelik şiddetin, toplumda çok eskiden bu yana kanayan bir yara olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki kadına yönelik şiddetin her zaman üstü örtüldü, mesele aile içinde tutulmaya çalışıldı, 'kol kırılır, yen içinde kalır' denildi. Hayır; ben kolu olmayan bir vücudu yen içinde kalsa bile ne yapayım. Böyle saçmalık mı olur?"

    "Hanım kardeşimin derdinden kendisi anlar"


    Kurultayda konuşan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik'in konuşmasına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Ben Başmüzakereci Egemen kardeşimin ekibini iyi analiz etmesini özellikle tavsiye ederim. Şu anda Başmüzakereci arkadaşımın yanındaki müsteşar yardımcısı bir bayan arkadaşımdır, şu anda Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Brüksel teşkilatının başındadır. AB Genel Sekreterliğinin 14 tane üst düzey yöneticisi var. Bu 14 üst düzey yöneticinin 8'i bayandır. AB Genel Sekreterliğinde tüm çalışanların yüzde 58'i bayandır. Bunu özellikle ifade etmek istedim. Çünkü biz kadın haklarının erkekler eliyle değil bizzat kadınlar tarafından savunulması gerektiğine inanıyoruz.

    Nasrettin Hoca'nın hikayesini biliyorsunuz. Damdan düştüğünde hemen doktor arıyorlar. 'Bana doktor getirmeyin, bana bir tane damdan düşen getirin' diyor. Benim hanım kardeşlerimin derdinden erkekler şöyle böyle anlar. Asıl anlayan kimdir, kendisi. Hanım kardeşimin kendisi anlar. Dolayısıyla bu işin mücadelesini de kavgasını da birinci derecede hanım kardeşlerimizin vermesi lazım. Onun için kadın yöneticileri teşvik ediyor, yerel yönetimlere kadın elinin daha fazla değmesini istiyor, siyasette kadınların daha aktif olarak yer almasını istiyoruz."

    "Şiddet artmıyor, azalıyor"


    Erdoğan, kadınlara yönelik şiddet olaylarının, muhalefetin ve medyanın istismarıyla artıyormuş gibi bir havada takdim edildiğini ifade etti.

    Bir tek kişinin canının yanmasına bile "eyvallah" edemeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Biz çalışmaları başlatana, araştırmaları başlatana kadar, bu ülkede şiddete uğrayan kadınların istatistiği bile tutulmuyor, bunlardan hiç kimsenin haberi olmuyordu. Bugün artıyormuş gibi lanse edilen şiddet, esasen daha önce bilinmeyen, gizli-kapalı tutulan, aslında artık azalmaya da başlayan vakaların abartılmasından başka bir şey değildir. Muhalefetten de medyadan da bu meseleyle ilgili olarak sorumlu yaklaşım bekliyor, istismar değil dayanışma ve sorumluluk duygusuyla şiddeti en aza indirebileceğimiz uyarısını yapıyorum" diye konuştu.

    Türkiye'de hiçbir sorunun çözümsüz olduğuna inanmadıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

    "Bir olursak, beraber olursak, birlikte hareket edersek, çözülmez gibi görünen tüm sorunları aşabileceğimize, Türkiye'yi daha aydınlık yarınlara ulaştırabileceğimize yürekten inanıyoruz. Ben her zaman samimiyetle şunu ifade ettim; Türkiye'nin her sorununa mutlaka ve mutlaka kadın eli değmelidir. Kadına yönelik şiddeti birlikte çözeceğiz. Kadın emeğinin istismarına birlikte çözüm üreteceğiz. Ayrımcılığı birlikte ortadan kaldıracağız.

    Kadın sorunlarının dışında, ülkemizin ekonomik sorunlarına, siyasi meselelere, demokratikleşmeye daha fazla kadın elinin değmesini de istiyor ve arzuluyoruz. Bu sorunlar arasında, terör ve demokratikleşme meselesinde, Türkiye'nin tüm kadınlarının daha aktif rol oynamalarını, daha fazla inisiyatif almalarını ben kendilerinden rica ediyorum.

    Terörü bitirecek olan da ağırlıklı olarak yine bizzat kadınlardır. Milli birlik ve kardeşliği en ideal, en güzel şekilde tesis edecek olan da yine kadınlardır. Kendi yavrularına, eşlerine, çocuklarına bir kartal misali kol kanat geren Türkiye'nin kadınlarını, Türkiye'nin çocukları için de kol kanat germeye davet ediyorum. Türkiye'nin kadınları, kendi hakları için olduğu kadar, başka kadınların hakları için de seslerini yükseltsinler istiyorum. Kadınlar kendileri için, çocukları için, gelecekleri için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne sahip çıksın, sürece el atsınlar istiyorum."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow