hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gittiği kente piyano kazandırıyor

    Gittiği kente piyano kazandırıyor
    expand

    Dünyaca ünlü piyano virtüözü Tuluyhan Uğurlu, ''Gittiğim her yerde 'konser vereceğim' diye ihale açılıyor, piyano alınıyor. Bu şekilde 16 kente piyano alındı'' dedi.

    Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 76. yıl dönümü nedeniyle bestelediği ''Nağmelerle Mehmet Akif'' konserleri veren Uğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, amacının kendi eserlerini, Anadolu müziği, dini musiki, savaş müziği ve saray musikisi ile halk müziğinden etkilenerek, çağdaş formlarla yorum katarak bütün dünyaya anlatmak olduğunu söyledi.

    Viyana Müzik Akademisi'nde piyano bestecilik okuduktan sonra klasik eser yorumculuğunu bıraktığını belirten Uğurlu, ''Yöresel olmayan hiçbir şey evrensel olamaz'' teziyle kendi eserlerine yönelerek, eserlerinden oluşan repertuvarla dünyanın her tarafında konserler vermeye başladığını anlattı.

    Müziğinin sadece ''fildişi kulelerde'' değil, Türkiye'nin ara sokaklarında da dinlendiğini ifade eden Uğurlu, şöyle konuştu:

    ''Tuluyhan Uğurlu'nun müziği her yerde. Zaten bu yüzden ören yerlerinde, tarihi mekanlarda, Mısır Çarşısı'nda, Kapalı Çarşı'da, arkeoloji müzesinde, gerekirse sokağın ortasında, halkın içinde, aynı Toronto'da, yüz binlerce insanın önünde vermiş olduğum gibi... Biliyorsunuz ki bütün şehir sizi dinliyor. Böyle hep sokaklarda, yanı yukarılarda değil. Hep halkla beraber, halkın içindeyim''

    ''Sahnede neysem evde de oyum''

    Uğurlu, gittiği her yerde, konser vereceği için ihale açıldığını ve o şehre piyano alındığını belirterek, bu şekilde 16 kente piyano kazandırıldığını bildirdi.

    Konser vereceği kentin valisinin ihale açarak piyano aldığını dile getiren Uğurlu, ''Ben geliyorum, orada piyano resitali veriyorum, konser veriyorum. Hem çok sesli müziğin yaygınlaşması açısından, hem de geniş halk kitlelerine çok sesli anlayışla ulaşıyorum. Çok sesli müzik, demokrasidir, demokrasiyi insanlara bizzat sahnede, sevgi ve hürmetle yaşatmak, sanatseveri de çok etkiliyor'' şeklinde konuştu.

    Kendisini ''Sahnede neysem evde de oyum, evde neysem sahnede oyum. Yani evde başka, sokakta başka, sahnede başka değilim. Aynı adamım'' şeklinde tanımlayan Uğurlu, bunun da sanatseverleri etkilediğini, her kesimden insanların kanserine gelerek kendisini dinlediğini vurguladı.

    ''Benim için, yaptıklarım çok önemli''

    Tuluyhan Uğurlu, Fazıl Say'ın, zaman zaman yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine de ''Başkalarının ne yaptığı beni ilgilendirmiyor'' ifadesini kullandı.

    Sadece kendisinden bahsetmeyi sevdiğini söyleyen Uğurlu, şunları kaydetti:

    ''Buna isterseniz biraz megaloman da diyebilirsiniz. Tuluyhan Uğurlu sadece kendisinden bahsedilmesini sever. Çünkü benim yaptığım şeylerin o kadar fazla anlatılmaya, o kadar fazla söylenmeye ihtiyacı var ki... Türkiye'de biz bir devrim yapıyoruz neredeyse. En ucra köşelere kadar piyanoyu, piyano kültürünü taşımayı arzuluyoruz. Bu manada başkalarının konuşmaları değil, bence Tuluyhan Uğurlu'nun ne yaptığı önemli. En azından benim için, yaptıklarım çok önemli. Daha da yapacaklarım var''

    ''Her projemde bir mesaj var''

    Uğurlu, her projesinin kendine has mesajları olduğunu dile getirerek, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde konser verdiği zaman, insanlara okumanın önemini, kütüphaneciliğin önemini anlattığını dile getirdi.

    Piyanonun çok sesli bir müzik enstrümanı olduğunu vurgulayan Uğurlu, Nemrut Dağı'nın tepesine piyano çıkardığını hatırlatarak, ''Dolayısıyla çok seslilik tepeye çıkıyor, zirveye, Nemrut Dağı'na çıkıyor. Anadolu'nun zirvesine demokrasi çıkıyor. Bunlar aslında hep gizli, düşünen insanlar için birer mesaj, birer hediye aslında ve çok da başarılı projeler bunlar'' dedi.

    Mehmet Akif'i nağmeleriyle buluşturdu

    Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un eser ve şiirlerinden oluşan ''Nağmelerle Mehmet Akif'' isimli bir eser besteleyen ve konserlerinde seslendiren Uğurlu, Akif'in dünya çapında bir kişi olduğunu kaydetti.

    Mehmet Akif'in, Osman Hamdi Bey gibi, Anadolu'nun ve Cumhuriyet'in temel taşlarından biri olduğuna dikkati çeken Uğurlu, ''Akif, eserleriyle, şiirleriyle gerçekten muhteşem bir abidedir. Dolasıyla onu bir eserle hatırlamak, bir eserle onun kulaklarını çınlatmak ya da bir eserle onu genç nesillere bu şekilde anlatabilmek, benim için büyük bir bahtiyarlıktır. Bunun için besteledim ve büyük bir keyif aldım'' diye konuştu.

    ''Türkiye'nin tanıtımında gönül elçisiyim''

    Uğurlu, dünyanın bir çok ülkesinde Türkiye'yi tanıtan sinevizyon eşliğinde konserler vererek, bir bakıma yıllardır Türkiye'nin yurt dışında tanıtılması için ''gönül elçisi'' olduğunu dile getirerek, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan bu çalışmalar için herhangi bir maddi destek almadığını söyledi.

    Böyle bir beklentisinin de olmadığını vurgulayan Uğurlu, şunları kaydetti:

    ''Bakanlıktan manevi destek almayı çok arzulardım ama bugüne kadar olmadı. Çok da önemli değil. Ben sanatımla varım. Dolasıyla sanatımla ve konserlerimle var olmaya devam ediyorum. Sanatçı da iki ayağı üzerinde durabilen, dikilebilen adamdır. Yani onun bunun desteği ile bir yere gidilmez. Gidilir de üç adım gidilir''

    ''Mukaddes Doğu'nun Tapınakları'' çalışması

    Uğurlu, 2013 yılına ''Mukaddes Doğu'nun Tapınakları'' isimli, bütün inançları içeren bir çalışmayla gireceğini dile getirerek, bunun dışında, ''Dünya Başkenti İstanbul'', ''Sonsuza Kadar İstanbul'', ''Güneş Ülke Anadolu'' ve tren garlarında gerçekleştirdiği ''Doğu Ekspresi'' konserlerinin yeni yılda da devam edeceğini bildirdi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow