hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hakan Şükür'den iddialara yanıt geldi

    Hakan Şükürden iddialara yanıt geldi
    expand

    AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, spor yorumcusu olarak görev almasına yönelik eleştirileri yanıtlarken, "Özgürlüklerin konuşulduğu bir ortamda böyle bir konunun konuşulmasını istemezdim. Vicdanen rahatım" dedi.

    Şükür, TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk sporuna uzun süre hizmet eden, bu konuda bilgisi olan birisi olarak yayıncı kuruluşun Mustafa Denizli'den sonra kendisine yorumculuk teklif ettiğini söyledi.

    TRT'de de benzer bir görev yaptığını, milletvekilliği gündeme geldiğinde hemen ayrıldığını anımsatan Şükür, "Buradaki hassasiyeti öncelikle belirtmek lazım. Çünkü, böyle bir teklif geldiği zaman takdir edersiniz ki bizim bir genel başkanımız var ama her şeyden önemlisi TBMM'nin çok değerli Başkanı, Genel Sekreteri ve buradaki idari birimler var" diye konuştu.

    Yayıncı kuruluşun talebinde ısrarlı olduğunu ve teklifin mesleki donanımını ortaya koyması açısından cazip olduğunu belirten Şükür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Parayı hiç düşünmedim, böyle bir derdim yok. Bunu üzerine basarak söylüyorum. Buradaki idari birimleri aradım. Aldığım cevap, yasal olarak bir sorun teşkil etmediği ve bu görevi yapabileceğim söylendi. Bugün Meclis Başkanımız, 'inceleme başlatırız, bununla ilgili böyle bir şey varsa' dediği bundandır. Bir anda sorulan soruya verilecek cevap budur, doğrudur. Böyle bir cevabı aldım ve Sayın Başbakanımızla konuştum. Bana, 'Bu senin yaptığın bir iş. Yasal bir sorun yoksa, yasaların bağlayıcılığı yoksa yapabilirsin tabii ki' dedi. Bazı medya organlarında, 'yasal bir sorun olmadığı ama bunun da etik olmadığı' yazıldı. Türkiye'de etik anlayışı kişiye göre değişiyor maalesef. Biz bu Meclis çatısı altında partimizin bize verdiği görevleri aksatmadan, görev saatlerimizde her zaman Genel Kurulda bulunduk."

    Şükür, milletvekilliğinin asli görevi olduğunu belirterek, "Görevimin her zaman başında olacağım" dedi.

    "Onlar benim büyüklerim"

    Genel Kurula, çok özel haller dışında her zaman katıldığını vurgulayan Şükür, tanınan biri olarak zaman zaman yurtdışı da dahil partisini, ülkesini ve milletini temsil ettiğini anlattı. Bu durumun göz ardı edilmemesi isteğinde bulunan Şükür, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bunların da gözardı edilmemesini özellikle rica ediyorum. Tanınan bir insan olarak birçok yerde görünmem gerekiyor. Millet de benden vekillik bekliyor. Projeler de üretiyoruz. Bunları da yeri geldiğinde paylaşırız ama futbol benim için bir sevda, hobi, böyle bir teklifin ardından yasal bir sorun olmadığı söylediğinde böyle bir anlaşma oldu. Eğer partim hiçbir yasal sorun olmasa da Sayın Başbakanımız, Meclis Başkanımız, derlerse ki 'böyle bir şeye gerek yok, biz yapmanı istemiyoruz' onlar benim büyüklerim ve bu ülkenin önemli değerleridir. Onların söylediği ölçüde hareket etmeye hazırım. Fakat yasal bir engel olmadığı için bu görevi seve seve, objektif bir şekilde yapabilirim. Hayatım boyunca medyada yazılanlara göre hareket etmedim. Başarılarımın arkasında hep bu vardır. Hırsızlık yapmadım. Çok, açık, net olan bir şeyin karşılığını vermeye çalışıyorum."

    Şükür, bir soru üzerine, yayıncı kuruluşla sezon sonuna kadar anlaşma yaptığını ifade ederek, "Genelde hafta sonları olacak. Seçim bölgeme uygun da genelde Cuma, Cumartesi, Pazar. Pazartesine sarkanlarda da fedakarlık yapıp, Ankara'dan git-gel yapacağım. Çünkü 23.00'e dayanan bir saatte başlıyor yorumlar .Burada fedakarlığı yapan taraf benim. Buradaki görevimi aksatmadan ekstra görev yapıyorum" şeklinde konuştu.

    Bir gazetecinin, "Siyasi kimliğiniz yorumlarınızı etkileyebilir mi?" sorusuna Şükür, "Etkilemez. Benim genel tavrımı insanlar bilir. Hayata hoşgörüyle, sevgiyle bakarım. Sahada gördüğünü söylemeye çalışan, objektif bir insanım" yanıtını verdi.

    Şükür, bir başka soru üzerine, "Konuya ilişkin Meclis Başkanlığından bir şey gelmediğini eğer bir bildirim olursa onu da basın toplantısıyla paylaşacağını" ifade etti.

    "Ne kadar para alacaksınız yayıncı kuruluştan" sorusu üzerine Şükür, "Yayıncı kuruluşun ilkeleri gereği söyleyemem ama öyle afaki rakamlar değil" dedi.

    "Yorumculuk yapmanız etik mi değil mi" sorusunu da Şükür, "Etik olmadığını düşünmüyorum. Yazı yazarak para kazanan milletvekilleri var. Özgürlüklerin konuşulduğu bir ortamda böyle bir konunun konuşulmasını istemezdim. Vicdanen rahatım" şeklinde yanıtladı.

    Burhan Kuzu ne demişti?

    TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün bir televizyon kanalında yorumculuk yapacağı yolundaki haberleri, "Vekillik ile bağdaşmayan bir iş yaptığın zaman milletvekilliği düşer. Ağır yaptırımlar var" diye değerlendirdi. Şükür ise "vicdanım rahat" dedi.

    Kuzu, gazetecilerin, "Hakan Şükür'ün bir televizyon kanalında yorumculuk yapacak olmasının etik olarak doğru olup olmadığına" ilişkin sorularını yanıtladı.

    "Bu sizce doğru mu?" sorusu üzerine Kuzu, "Bilsem emin olur söylerim, Bu mesele... Bize bir kaç dosya geldi geçmişte. Adam işadamı işyerini kapatmış, kapatsa da kardeşi üzerinden götürüyor. Bir yığın iddialar, 'imza atıyor  da atmıyor da' diye. Buraya geldiği zaman işin içinden çıkamıyorsun, zor yani. 3-4 dosya baktık 8-10 yıl içerisinde. Milletvekilliği düşmeye sebeptir bunlar. Vekillik ile bağdaşmayan bir iş yaptığın zaman milletvekilliği düşer. Ağır yaptırımlar var" dedi.

    Kuzu, bu nedenlerden dolayı konuların çok netleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, "Çünkü yaptırımı ağır. Burada adama, bu doğru desen... Netse zaten kolay, şüpheli durumunda 'bu doğru desen' adamın vekilliği bitecek" diye konuştu.

    Bir gazetecinin, "Dışarıdan bir para alma durumu söz konusu" sözlerine Kuzu, "Konu para alıp almama meselesinden öte, bu tür konular milletvekilliği ile bağdaşır mı bağdaşmaz mı meselesi" karşılığını verdi.

    "Ne dersime ne soruma ne de hareketime yansıttım"

    Burhan Kuzu, "Ben üniversitede derse girmek istiyorum. Bir teşebbüsüm olmadı ama bazı arkadaşların geçmiş yıllarda oldu fakat izin vermediler, 'hem de para almaksızın derse girmek istiyorum' diye. 2001'de AK Parti kurucu üyesiydim, üniversitede derse giriyordum, ana bilim dalı başkanıydım. 1,5 sene derse girdim, sonra vekilliğe geçtim. Bunu öğrenciler bilirdi ama ben hiç bir zaman bunu ne dersime ne soruma ne de hareketime yansıttım" diye konuştu.

    "TBMM Genel Kurulu çalışırken, İstanbul'da maç izlenip yorum yapılmasının doğru olup olmadığının" sorulması üzerine Kuzu, "Olayın etik boyutu ayrı bir konu. Evvela bu meselenin hukuki boyutunu görüşmek lazım. O da çok net değil, net olsa söylerim" dedi.

    Kuzu, "Ama sizin de biraz rahatsızlığınız var" sözlerine, "Rahatsızlık konunun berrak olmamasından kaynaklı, konunun kendisi sıkıntılı. Önce onu netleştirmek lazım. Yeni anayasa yapılıyor, önce onu netleştirelim orada, sonra konuşuruz" yanıtını verdi.

    "Etik olarak doğru mu peki?" sorusuna Kuzu, "O adama göre değişir, kimi yapar kimi yapmaz" diye yanıtladı.

    Burhan Kuzu, "Siz yapar mıydınız?" sorusu üzerine de "Ben parasız derse girmek isterdim" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow