hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kürtaj yasası Haziran'da

    Kürtaj yasası Haziranda
    expand

    Sağlık Bakanı Recep Akdağ "gerekmedikçe kürtaj yapılmaması" için çalışmaları bu ay içerisinde Bakanlar Kurulu'na yetiştirmeyi planladıklarını söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de, kürtaj ve sezaryen konusunda akıl ve bilim ne diyorsa onun uygulanacağını ifade etti.

    Başbakan Erdoğan'ın başlattığı "kürtaj" tartışmasına Bakanlar da katıldı.

    Sağlık Bakanı Recep Akdağ konuyla ilgili şöyle konuştu:

    "Kişisel yaklaşımım, prensip olarak gerekmedikçe, tıbbi gereklilik olmadıkça kürtaj yapılmamasıdır. Önümüzdeki ay içerisinde bu çalışmaları Bakanlar Kurulu'na yetiştirmeyi planlıyoruz. Ondan sonrası Bakanlar Kurulu ve Meclis'in işi."

    Akdağ ayrıca, sezaryenle ilgili şimdiye kadar birçok yaptırım uyguladıklarını belirterek, "Bir takım başka yaptırımlar ya da tedbirler alabiliriz. Örneğin tıbbi gereklilikler dışında kadının mutlaka normal doğuma öncelikle iknasını isteyebiliriz. Tıbbi gereklilik yoksa onun normal doğuma ikna edilmesi için bir süreç tarif edebileceğiz. Bunun üzerinde çalışıyoruz" dedi.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, "Kürtaj ve sezaryen konusunda bilim ne diyorsa o olacak " dedi.

    Şahin şunları söyledi:

    "Benim dediğim doğrudur tartışmaları ile ülke gerildi. Bilim bize şunu söylüyor: Sezaryen cerrahi müdahaledir ve yüzde 15-20'yi geçmemelidir. Dünya Sağlık Örgütü ortalaması da bunu söylüyor. Avrupa Birliği standardı da böyledir. Avrupa Birliği yolculuğu hepimizin önemli bir standardı değil mi? Onlar diyor ki sezaryen cerrahi müdahaledir. Avrupa Birliği'nin sezaryen ortalaması yüzde 20'dir. Bizde sanki normal doğumun alternatifiymiş gibi sunuluyor. Özellikle özel hastanelerde sezaryenle doğum oranı çok ciddi manada yükseliyor. Bir kadına gelip, ben sana ağrısız doğum mu yaptırayım, ağrılı mı istersin denildiğinde, böyle bir tercih ortaya konulduğunda, hangi kadın ağrı çekeyim der. Ama sezaryenin sonrası çok daha zor.

    Çok daha sıkıntılı, cerrahi bir müdahale, büyük bir ameliyat oluyorsunuz. Bu bakımdan kadının sağlığı açısından da sorun. Şimdi sezaryenle ilgili Avrupa Birliği standartlarını yakalamak kadar doğru bir şey olabilir mi? Sezaryenle doğum oranını aşağıya çekmek için ne gerekiyorsa o yapılacak. Aileler ve kadınlar bilinçlendirilecek. Normal doğumun ağrısı olabilir ama sezaryenin ne kadar zor ve sıkıntılı olduğu anlatılacak. Daha sonra eğer çocuk yapma talebinde karı-koca karar verdiğinde sezaryen olacaksa bunun farklı bir maliyeti olduğunu bilmesi lazım."

    "Kürtaj aile planlaması değildir"

    Kürtaj konusunda bütün Türkiye nüfusunun sağlıklı tartışıp doğruyu bulması gerektiğini dile getiren, kürtajın kesinlikle aile planlaması olmadığına dikkat çeken Şahin, şöyle devam etti:

    "Kürtajla alakalı son yapılan çalışmalarda görülen bir şey var. Sanki aile planlaması yöntemiymiş gibi ciddi manada artmış durumda. Halbuki, hayat hakkı anne karnında başlıyor. Biz tartışma kültürünü çok zayıf yapıyoruz, ben buna üzülüyorum. 74 milyonun doğruyu tartışarak bulabilir, karşı taraftan fikir gelebilir. Bu seçim hakkı veya hayat hakkı diyebilir. Ama ondan geldi yanlıştır, benim dediğim doğrudur ile bu ülke keskinleşiyor, hatlar sivrileşiyor. Buna gerek yok. Burada bütün bilgileri vereceğiz ve bilinçlendireceğiz. Kadınımızı bilgilendireceğiz, kürtajın bir aile planlaması olmadığını anlatacağız.

    Sağlık Bakanlığı'nda zaten tüm yöntemlerle ilgili ücretsiz bilgi veriliyor. Şimdi bunların hiçbirini kullanmayıp, bebeğin olmasına fırsat verip, ondan sonra da bebeği aldırdığın zaman bir canı yok ediyorsun. Annenin hakkı varsa, bebeğin de yaşam hakkı var. O yüzden her şeyi dengeli yapmamız lazım. Özellikle kadınlarımızın bilinçli, eğitimli ve duyarlı olması lazım.

    Dünya nereye gidiyorsa, bilim ve akıl ne ediyorsa onun arkasında olmamız lazım. Burada farklı temellere dayandırıp, bunların zaten niyetleri buydu, şu referansla hareket ediyorlar şeklindeki bu önyargılardan ve niyet okumalardan bu ülkenin vazgeçmesi lazım. Doğru neyse onun arkasında kadın erkek mücadele edeceğiz. Bu şekilde devam edecek. Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışma yapılacak. Ben bu duruşumu Bakanlar Kurulu'nda da aynen ifade edeceğim. Ortak akıl neyi gerektiriyorsa, istişare ve toplumun talepleri beklentileri ne gerektiriyorsa, onu yapacağız. Herkes rahat olsun."

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise, Sağlık Bakanlığı'nın bir çalışma içinde olduğunu belirterek, "Onu bir görelim" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow