hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kılıçdaroğlu ilişkilerin onarılmasında rol aldıklarını açıkladı

    Kılıçdaroğlu ilişkilerin onarılmasında rol aldıklarını açıkladı
    expand

    AK Parti'nin Mısır ve Suriye politikasının iflas ettiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi Irak'ı onarmaya çalışıyorlar. Ama bizim sayemizde. Biz bunu düzeltmeye çalışıyoruz" dedi.

    Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, çiftçi, üretici, sanayici, emekli, öğretmen, kimsenin iktidardan memnun olmadığını söyledi. Öğretmenler Günü'nde Ankara'da yapılan yürüyüşe yönelik polis şiddetine değinen Kılıçdaroğlu, "Ancak önce TOMA, sonra jop, sonra biber gazı, sonra su... Şiddet uygulandı öğretmenlere. 24 Kasım 2013, Türkiye'nin ayıplı bir tarihidir" dedi.

    Ataması yapılmayan binlerce öğretmen bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, öğretmenlerin ekonomik koşullarına da değindi. Yoksulluk sınırının 3 bin 741 lira, en düşük öğretmen aylığının ise 1951 lira olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Öğretmeni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Döverek bunu yapmaya çalışıyorlar" dedi.

    "Mısır'ı düşman ettiler"

    Mısır'da darbe olduğunda ilk eleştirenlerden birinin kendisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin Mısır politikasını da eleştirdi. Ahmet Davutoğlu'na yüklenen Kılıçdaroğlu, "Bunlar Mısır'ı düşman ilan ettiler. Mısır halkını da neredeyse düşman ettiler" diye konuştu.

    "Biz düzeltmeye çalışıyoruz"

    Türkiye'nin Mısır ve Suriye politikasının iflas ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi Irak'ı onarmaya çalışıyorlar. Ama bizim sayemizde. Biz bunu düzeltmeye çalışıyoruz. Mısır'da da benzer olay oldu. İki arkadaşımızı Mısır'a görevlendirdik. 'Mısır halkı ile Türkiye halkı kardeştir. İktidara kızıp Türkiye halkına kızmasınlar' dedik. Bütün kesimlere bu mesajı verdik. Sonra bizim büyükeliçiyi tekrar Mısır'a gönderdiler. Ama hala Mısır'ın içişlerine karışmayı sürdürüyorlar. Sonra Mısır, büyükelçiyi istenmeyen adam ilan etti" şeklinde konuştu.

    "Sevsinler senin hukuk anlayışını"

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu Mısır'da ne olduğunu bilmemekle suçlayan Kılıçdaroğlu, "Mısır'da büyükelçimiz yok, Suriye'de yok, İsrail'de yok. Neymiş, 'Bizim dış ilişkilerimiz çok sağlam hukuki zemine dayanıyormuş.' Sevsinler senin hukuk anlayışını. Rabia işareti yapıyor birisi. Sen Türkiye'de yaşıyorsun. Rabia'yı çok seviyorsan, gider oranın vatandaşı olur, orada siyasi faaliyette bulunursun. Sen Türkiye'desin. Millet perişan, sen Mısır'la uğraşıyorsun" dedi.

    "Sudan'da da darbe yapıldı"

    Başbakan Erdoğan'ın, Mısır'daki darbeye karşı tepkisini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Sudan'da da darbe yapıldı. Ömer el Beşir binlerce kişiyi öldürdü. Bu, kırmızı halılar serdi ve Türkiye'ye davet etti. Demek ki sen darbecilere karşı değilsin. Amigoluğu bırak. Elini göstereceksen, ellerinle yüzünü kapat da ayıbını gizle bari" diye konuştu.

    "Suriye'ye silah kaçırırken yakalanan TIR"

    Kılıçdaroğlu konuşmasında, Suriye'ye silah götürürken yakalandığı iddia edilen bir TIR'ın sürücüsünün, "bu malzemeleri daha önce iki kez Reyhanlı'ya götürüp, jandarma karakolunun koruması ve kontrolündeki bir bölgede teslim ettiğini" anlatan ifadelerini okudu. Kılıçdaroğlu, "Bu bir suç belgesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin meşruluğunun uluslararası alanda tartışılmasına yol açar" dedi.

    "Şamaroğlanı" ifadesi

    Hükümeti, Türkiye'de üretip, jandarma kontrolünde Suriye'ye silah sevkiyatı yapmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi Ortadoğu'nun şamaroğlanına döndürdüler. Buradan söylüyorum, şamaroğlanı olan Türkiye Cumhuriyeti değil, şamaroğlanı olan onun başındaki adamdır" diye konuştu.

    "12 Eylül'ün ürünü AK Parti, onunla hesaplaşamaz"

    12 Eylül darbesine de değinen Kılıçdaroğlu, bu dönemdeki hak ihlalleri, işkence, cinayet ve idamları anlatarak, darbecilerin kendi hukuklarını oluşturduklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, darbe döneminde bedel ödemeyen tek grubun "adı o dönem AKP olmayan AKP'nin yandaşları" olduğunu söyledi. AK Parti'nin "12 Eylül ürünü bir bir siyasal parti" olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu partinin 12 Eylül ile hesaplaşamayacağını ifade etti.

    "AK Parti, Cemil Çiçek aracılığıyla masadan tüydü"

    Yeni anayasa yapımı sürecinde AK Parti'nin TBMM Uzlaşma Komisyonu'nun kurulmasının gündeme gelmesinden itibaren hesaplarını, CHP'nin uzlaşma masasını terk etmesi ve bu tavrı halka şikayet etme üzerine yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, "Sonunda ne oldu? Bu darbeciler baktılar ki CHP kendi bildikleri CHP değil. 'Ne yapacağız? En iyisi Cemil Çiçek aracılığıyla biz masadan tüyelim.' Bunlar darbeci. Demokrat, özgürlükçü değil. Bunlar bizim anladığımız anlamda bir anayasanın yapılmasından da yana değil" diye konuştu.

    Başkanlık sisteminin tek adam olabilme isteğinin bir sonucu olarak gündeme getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, buna karşı çıktıklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından kaçtığını ileri sürerek, "Bütün yurttaşlarıma söylüyorum; sivil, özgürlükçü, çağdaş bir anayasa yapmak istiyorsanız adresiniz CHP'dir" dedi.

    "Eğer ayrılacaksan TBMM Başkanlığından ayrıl"

    TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in komisyon başkanlığını bırakmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Eğer ayrılacaksan TBMM Başkanlığından ayrıl, ben de seni kutlayacağım" dedi.

    Kılıçdaroğlu, konuşmasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarına da değinerek, "Gözünü sevdiğim değerli yargıcım sen AKP'nin seni kandırdığını yeni mi fark ettin? Elbette seni kandıracak. Adamın zaten isteği, arzusu o. Anayasayı değiştirmek istemiyor ki. Anayasayı değiştirme rolünü üstleniyor" değerlendirmesinde bulundu.

    "Sanatçılara 'ulan' dedi, sesleri çıkmadı"

    Konuşmasında MİT'in kod isim kullanarak aldığı mahkeme kararları ile bazı gazetecileri dinlemesini de eleştiren Kılıçdaroğlu, Başbakanın partisinin geçen haftaki grup konuşmasında Ahmet Kaya'nın ödül aldığı törende saldırıya uğramasına ilişkin anlattıklarına sözü getirdi. Erdoğan'ın sanatçılara yönelik "ulan hepiniz oradaydınız" sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, sanatçıların Erdoğan'ın bu sözlerine bir yanıt vermesini beklediğini belirterek, şöyle konuştu:

    "Ancak böyle bir durumun yaşanmadı. Bunların içinden bir sanatçı çıkar, 'Sayın başbakan bizi eleştirebilirsin ama bize ulan diyemezsin' der diye bekledim. Diyemediler, hiç birisi söyleyemedi, konuşamadı. Sizin sanatçılığınız su götürür bu saatten sonra. Üstelik bunlar Gezi'ye katılmayanlar. Erdoğan'ın yanında olup, önünde diz çökenler. Bir başbakanın önünde diz çöken, başbakan 'ulan' dediği zaman sesini çıkarmayan kişiye dünyanın hiçbir ülkesinde sanatçı denmez. Eğer ben bu lafı etseydim, bunlar koro halinde televizyon programlarında neler neler söylerlerdi. 'Vay efendim sen nasıl bunu dersin' diye. Neden? Çünkü bizim hoşgörümüzü biliyorlar. Ama korku dağları engelliyor. Sanatçı korkmaz, sanatçı rüzgara karşı yürüyen adamdır. Sen bunu bilmiyorsan, sen sanatçı olamazsın. Sen sanatçının s'si bile olamazsın. Sana hakaret ediliyor, sesin bile çıkmıyor. Her türlü hakareti yapıyorsun, yeri geldiğinde akil adam diye sokaklarda gezdiriyorsun, dönüp 'ulan' diyorsun, sana sesini bile çıkarmıyor. Buna kim sanatçı der?"
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow