hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kafekültür'ün yeni kitapları raflarda

    Kafekültürün yeni kitapları raflarda
    expand

    Kafekültür Yayıncılık'ın şubat ayında çıkan yeni kitapları raflardaki yerini aldı.

    101 Bilgelik Öyküsü

    Bilgelik son yılların temel içgüdüsü haline geldi, yükselen iletişim mekanizmalarıyla.

    Daha çok, yoğun iletişimin içinde artık hikâyelerden çok kısa ve vurucu sözler, anekdotlar daha çok bilgi, belge ve deneyim transferine yol açıyor.

    101 Bilgelik Öyküsü en güncel, çarpıcı mistik, felsefi ve spiritüel kıssa ve hisselerle örülü zevkli, keyifli bir derleme.

    Bir bilgeye,
    "Yoksulluk kaç gün sürer?" diye sorduklarında,
    "Kırk gün" diye cevap vermiş.
    "Peki" demişler,"Kırk günden sonra ne olur?"
    Gayet sakin cevap vermiş.
    "Alışırsınız."

    Hayatınızı Değiştiren 10 Öykü

    En son hangi öyküden ilham aldınız?

    En son hangi öyküdeki kahraman gibi baktınız hayata?

    Hayatınıza bakarken nasıl bir değişim programı öngörüyorsunuz eğer ki memnun değilseniz?

    Bu kitapta yer alan öyküler sadece sadece hikayeleriyle değil, gerçek etki ve içerikleriyle  insanlığın hayatının seyrini değiştirdiler.

    Gümüş Güneşin Sarhoş Kızı

    sen sessizliğin göz yanılsamasısın
    sana bakacak ve aşık olacak sabah kızları
    kedilerin üzerinde uyku mahmurluğu
    herkeste bir garip telaş
    yağmur yağdı yağacak
    sen gürültü patırtı arasında ani hüzün
    ne bileyim işte
    belki bir başka sabah

    "Kendime bedenimden, hatta ruhumdan uzaklaşıp yukardan bakmak gibi bir şey."

    "Kendimi bildim bileli şiir yazıyorum. Ama şiirlerim ilk defa gün ışığına çıkıyor. Bugüne kadar onlar benim o an, orada elime geçen küçük, yırtık kağıt parçalarına, gazete kenarlarına, hatta bazen peçetelere yazıp bir kitabın, defterin arasına ya da bir şeyin kenarına iliştiriverdiğim sırlarım gibiydi.

    Bazen yıllar sonra bir kitabın arasında yazıp da unutmuş olduğum bir şiire rastlardım ve bu çok hoşuma giderdi. O yüzden belki de böyle yapıyordum. Çünkü genellikle onu yazdığımı hiç hatırlamıyor olurdum ve başka birisinin şiiri gibi okurdum.

    Ve o zaman şiirimi beğenip beğenmediğimi anlardım. Kendime bedenimden, hatta ruhumdan uzaklaşıp yukardan bakmak gibi bir şey. Bence eşi benzeri olmayan güzellikte bir his. Şiir yazmamın nedenlerinden biri bu: bu hissi yaşamak istemek diyebilirim. Başka bir ben bulmak ya da unuttuğum Şirin'i hatırlamak gibi bir şey."

    Kadınlar Aşkı Nasıl Yaşar

    İki kez yaşadığı ölüm deneyimlerinde melekler dünyasıyla tanışması gerçekleştikten sonra melek terapistliği ve uzmanlığına başlayan yazar Selma May'ın kişisel serüvenlerinden yola çıkan bir aşk isyanı.

    Melekler Okulu ve Kader Şifresi kitapları da yakından tanıdığımız yazar bu kitabına şu samimi sorularla başlıyor:

    * Ben kendi tanımı mı yapmalıyım aşka dair diye düşünüyorum.
    * Bunu yapabilmem için de âşık olmalı mıyım acaba?
    * İçimdeki kaynakta aşkın anlamının lügat açıklaması var, ancak derine gömülmüş karanlıkta.
    * Korkumu besleyen gölge, gardiyan kesilmiş kalp kapısına yaklaşmamı engellercesine.
    * Aşkın anlamı lügatımda var oysa sadece bakmam gerekir.
    * Bakabilecek miyim ona?
    * Cesaret edip o bilgileri oradan almaya mı çalışmalıyım?

    Spiritüel diyarla gerçek dünya arasında bir beden-ruh ilişkisi yaşayan kırılgan bir kadın yazarın aşka bütün tabiatlarıyla bakışı...
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow