hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Davutoğlu: "El Nusra ile bir ilişkimiz yok"

    Davutoğlu: El Nusra ile bir ilişkimiz yok
    expand

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin, Suriye'deki herhangi bir radikal grupla özellikle de Nusra'yla herhangi bir ilişki söz konusu değildir" dedi.

    Davutoğlu, Habertürk televizyonunda katıldığı "Eksen" programında soruları yanıtladı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un Suriyeli mevkidaşı Velid Muallim ile görüşmesinde gündeme getirdiği Suriye'deki bazı kimyasal silahların uluslararası denetçilere bırakılması teklifini değerlendirdi. Davutoğlu, "Eğer böyle bir tavır sergilenirse bu, dediğim gibi bütün ülkelerde olduğu gibi Suriye için de olumlu bir adım olur ancak ortada bir suç var" diyerek Suriye rejiminin cezalandırılmasını istedi. Esad rejimini 200 bin sivili öldürmekle suçlayan Davutoğlu, "Bunun uluslararası hukuk nezdinde de bugünkü bölge dengeleri itibarıyla da caydırıcı bir şekilde, en net şekilde cezalandırılması bir zarurettir" dedi.

    "Lavrov'un teklifi tatmin etmedi"

    Lavrov'un Suriye'deki birtakım kimyasal silahların uluslararası denetçilere bırakılması teklifinin Türkiye'yi tatmin etmeyeceğini söyleyen Davutoğlu, "Bugün böyle kozmetik bir yöntemle eğer geçmişte uygulanan o büyük suçu unutturmak adına nerede olduğunun tespit edilmesi bile aylar alacak olan bir kimyasal silahlar envanterinin çıkarılması veya devri gibi konuyla zaman kazandırılmaya çalışılırsa, Beşşar Esad'ın bundan sonraki katliamlarına yeşil ışık yakılmış olur" diye konuştu.

    "Esad da terörist muamelesi görür"

    Davutoğlu, bu konuda uluslararası toplumun caydırıcılıktan vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.

    Bazı "terör örgütlerinin" de başka ülkeler üzerinden Suriye'ye aktarıldığını bildiklerini anlatan Davutoğlu, bundan sonra Esad'ın yanında yer alacakların, "kitle imha silahları ve kimyasal silah suçunu işleyenlerin ortağı olacaklarını" ifade etti. "Kendi geleceğini düşünen kimse artık Beşşar Esad'ın yanında yer alamaz" diyen Davutoğlu, " Ama terör grupları yer alıyorsa ve Beşşar Esad onlarla iş birliği yapacaksa, terör gruplarına yapılan muamele neyse Beşşar Esad da aynı muameleyi görür" şeklinde konuştu.

    "Çözüm süreci Suriye ile irtibatlı başlamadı"

    KCK'nın geri çekilmenin durdurulduğunu açıklamasına da değinen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecini Suriye'deki Kürt gruplarıyla ile ilişkilendirerek anlattı. Davutoğlu, şunları söyledi:

    "Türkiye'deki çözüm süreci kendi dinamikleri içerisinde seyrediyor ve Suriye içindeki Kürt unsurlarla ilgili politikalarımızı da takip ediyorsunuz. Beşşar Esad'ın yanında yer alan her unsur, bu suçlara ortak olmanın bedelini öder. Türkiye'deki çözüm süreci Suriye ile irtibatlı başlamadı. Yani Suriye'de olaylar şu veya bu yönde seyrettiği için biz, çözüm sürecini devreye sokmadık. Aksine çözüm sürecini bir şekilde, çok güçlü bir iradeyle ortaya koyan Sayın Başbakanımız da hükümetimiz de bunu on yıllardır devam eden bir meselenin çözüme kavuşturulması iradesiyle ortaya koydu."

    KCK ve BDP'den yapılan açıklamaları "zigzaglı ve iniş çıkışlı" olmakla eleştiren Davutoğlu, "Türkiye için, Suriye'deki gelişmeler ne olursa olsun mutlaka çözüm sürecini nihai bir neticeye ulaştırmak hem Türkiye'nin iç politikası açısından bir zarurettir hem de Ortadoğu bölgesine yepyeni bir perspektif getirebilmek açısından bir zarurettir" diye konuştu.

    "Nusra'yla herhangi bir ilişki söz konusu değildir"

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD'nin Suriye'ye olası askeri bir müdahalesinin ülkedeki "radikal muhalif" unsurları da hedef alacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine, şunları kaydetti:

    "Bunu defaatle vurguladık, ben de Sayın Başbakanımız da ilgili birimlerimiz de. Türkiye'nin, Suriye'deki herhangi bir radikal grupla özellikle de Nusra'yı kastederek söylüyorum Nusra'yla herhangi bir ilişki söz konusu değildir. Bu, Türkiye'nin Suriye'de takip ettiği insancıl politikayı bir şekilde gölgede bırakmak isteyen çevreler tarafından üretilen bir kara propagandadır. Nusra denilen yapı da düşünüldüğü gibi devrimin en başından beri süregelen bir yapı değil."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow