hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Demek ki kuş avlıyormuş"

    Demek ki kuş avlıyormuş
    expand

    İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul’da düzenlenen operasyonlarda Gezi Parkı eylemleri sırasında sapanla taş atan yaşlı kadının da bulunduğunu belirtti ve "Sapanı kime atıyordu teyze acaba, kuş mu avlıyordu? Demek ki kuş avlıyormuş. Orada polise atılan taş toplumun düzenini hedef alan bir taştır" dedi.

    Güler, Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Polise önleyici tedbirler konusunda herhangi bir çalışma olup olmadığı yönündeki soru üzerine Güler, "Bu konuyla ilgili herhangi bir tasarı yok, bir paket yok, üzerinde mutabakata varılmış bir tasarı taslağı dahi yok" dedi.

    Güler, ancak mukayeseli hukuk alanında AB ülkelerinde ve dünya polisinde önleyici yetkilerle ilgili bir araştırma bulunduğunu ifade ederek, "Hangi ülkeler önleyici tedbir olarak hangi müesseseleri uyguluyor? Bununla ilgili bir çalışmayı bir tasarı şekli yapmışlar. Hırpalanabilecek bir paket arandı, üzerinde fırtınalar koparılacak bir paket aranıyor herhalde. Bunu demokratikleşme paketinde bulamayınca, olmayan bir paket üzerinden görüyorum ki hem basında hem de bazı köşe yazarları böyle bir şey varmış gibi, demokratikleşme paketinin hemen ardından otoriter yetkiler geliyormuş gibi algılamışlar. Bu tamamen yanlıştır. Böyle bir çalışma yoktur" diye konuştu.

    Kendisinin de hükümetin de 11 yıldan beri özgürlüklerin en geniş anlamda kullanılması için çalıştıklarını ifade eden Güler, şöyle devam etti:

    "Suç işlenmesini önlemek, kamu düzeninin bozulmasını önlemek, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesini engelleyici faaliyetlere karşı da önleyici tedbirler, yani zarar meydana gelmeden, suç işlenmeden yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak da en etkin en çabuk şekilde davranılmalıdır. Bu dünyanın her yerinde geçerli.

    Bir de suç işlendikten sonra verilen cezalar caydırıcı olmalıdır. Bu 3 temel kural bütün evrensel hukuk kuralları içinde vardır. Birçok ülkelerde de bu farklı farklı uygulanıyor. Almanya'da, İngiltere'de, Belçika'da, Fransa'da başka ülkelerde 'kontrol altına alma, önleme hapsi' denen bir müessese var. 'Uzaklaştırma' denilen müesseseler var.

    Bunların bir kısmı Türk hukukunda var, bir kısmı yok. Mesela 'uzaklaştırma' dediğimiz tedbir biz de yavaş yavaş bazı şeylere girdi. Belli bir yerden uzaklaştırma var. Belli bir yere girmesi veya belli bir yere gitmesini engelleyici uzaklaştırma tedbirleri var. Ama önleme hapsi veya kontrol altına alma müessesemizde yok. Biz bunlarla ilgili bir araştırma çalışması yaptık. Yoksa hükümetin önüne götürülmüş bir çalışma yok. Hemen demokratikleşme paketinin ardından böyle bir şey söz konusu değil."

    "Bir etüt çalışması"

    "İçişleri Bakanlığı'nın araştırma çalışması mı?" sorusuna Güler, "Bir etüt çalışması. Her zaman yapılır bu. bilimsel seviyede yapılır, akademide yapılır, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde yapılır. Bunların üzerinde çalışılır" yanıtını verdi.

    Polisin önleyici yetkilerini daha etkin daha süratli uygulayabilmesi ve cezaların caydırıcılığı anlamında her zaman çalışma olduğunu belirten Güler, şunları söyledi:

    "Türkiye'de tekerrür hükümleri maalesef eksik işletiliyor. Tutuklama süresi 2 yıl diyelim. 2 yılın altında suçu işleyenlerin mesela hırsızlık suçlarında bu çok gündeme geldi, defalarca hırsızlık yapan kişiler tutuklanmıyor. Ama tekerrür halinde bunların tutuklama sınırları içine getirilmesine ilişkin kamuoyunda devamlı şekilde tartışılan bir konu var. Bu Adalet Bakanlığı'nca tartışılır, bakılır. Kamuoyunda, sivil toplum örgütlerinde, ilgili kurullarda, barolarda tartışılır. Eğer böyle bir ihtiyaç varsa zamanı gelince gündeme
    getirilir. Ama şu anda böyle bir şey yok."

    "Bu arkadaşımız polis memuru, tutuklu değil"

    "Ethem Sarısülük'ü vurduğu iddia edilen polis memurunun Şanlıurfa'da koruma olduğu haberleri var. Bu biraz eleştirildi" ifadesi üzerine Güler, "Niye eleştirilsin, bu arkadaşımız polis memuru, bu arkadaşımız tutuklu değil. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir polisi. Yani şimdi korunuyormuş gibi ne demek?" dedi.

    Davaya perukla katıldığının hatırlatılması üzerine de Güler, bunun polisin kendi tercihi olduğunu belirterek, "Dava sırasında kendisine yönelik olan hareketleri de gördük. Onlar da benimsenmesi gereken şeyler midir? Elbetteki yargı bağımsızdır. Kendisi şu anda bağımsız mahkemeler önünde yargılanmaktadır. Elbette kendisini savunacaktır. Sarısülük'ün acılarını tabi ki her zaman paylaşıyorum. Onlar da haklarını aracayacaklardır. Bütün bunlar mahkemelerde görülecektir. Ama baskı kurarak, birilerini tehdit ederek bu işin yürütülmesinin imkanı yoktur. Nitekim mahkemenin şu anda sağlıklı yürütülememesi nedeniyle ertelendi. Bunların hepsi bizim görevimiz değildir, hakimin görevidir" diye konuştu.

    Eskişehir Valisi'nin maili

    Eskişehir Valisi ile ilgili sürecin sorulması üzerine Güler, olayla ilgili mülkiye müfettişi görevlendirdiğini belirterek, incelemelerin sürdüğünü söyledi.

    Güler, şöyle konuştu:

    "Kim ne yanlış yapmışsa karşılığını bulur. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti. Yanlış yapanla ilgili cezası suç teşkil ediyorsa, adli süreç işler. Disiplin suçunu teşkil ediyorsa disiplin hükümleri uygulanır. İdari tedbir gerekiyorsa idarenin taktiri çerçevesinde idari tedbirler uygulanır. Bunların hepsinin kanunda karşılığı var.

    Ama ben baştan söyledim: Ben bu üslubu tasvip etmiyorum. Valinin de üslubu doğru değil ama muhatabı olan basın mensubunun da valinin iddia ettiği şekilde davranışları olmuşsa, sataşması olmuşsa o da uygun değil. Herkes usülü dairesinde görevini yaparsa, bir sorun çıkmaz."

    "Silah gösterisinde bulunan 9 kişiden 3'ü gözaltına alındı"

    Muammer Güler, dün Maltepe Gülsuyu, Sultangazi ve Gazi Mahallesi'nde operasyon yapıldığını anımsatarak, "5'i kadın 34 kişi gözaltına alındı. Orada provokasyon vardı, polisi üzerlerine çekip, kadınla, çocukla polisi karşı karşıya getirip, ölümlere sebebiyet verip, geçmişte yaşanan gazi olaylarının tekrarı planlanmıştı. Polis böyle bir oyuna gelmedi ama orada silah gösterisinde bulunan 9 kişinin kimlikleri ayrı ayrı tespit edildi, 3'ü gözaltına alındı, diğerlerinin de yakalanması için gerekli çalışmalar yapılıyor. Kimsenin yaptığı yanına kalmaz, hele şehir içinde eşkiyalıkla, terör örgütü faaliyetleriyle bir yere varılması mümkün değil" dedi.

    Güler, "orada uyuşturucu çetelerinin de olduğunun" hatırlatılması üzerine, geçen hafta yapılan operasyonda 22 kişinin gözaltına alındığını, 14'ünün tutuklandığın, 3'ü hakkında da adli kontrol karar verildiğini kaydetti.

    Bakan Güler, "Biz hangi örgüt olursa... Peşpeşe... Hem o çatışan örgütlerden birisi hakkında geçen hafta operasyon yapıldı, cinayete karışan kişi yakalandı, ifadesinde de itiraf etti, silahı attığı yerden silah da bulundu. Polisin yapması gereken her şey yapıldı. Hangi terör örgütü olursa olsun, hiç bir ayırım yapmadan, üzerine gideriz ve gereğini yaparız" diye konuştu.

    "Örgüt polisi uyuşturucu çeteleri ile bağlantısı varmış gibi göstermeye çalışıyor" sözleri üzerine ise Güler, şöyle konuştu:

    "Örgüt önce kendi faaliyetlerini sorgulasın bir bakalım. Hangi faaliyetler içerisinde. Biz yasadışı örgüt deyince hiç bir şekilde tolerans göstermeyeceğimiz, müsümaha etmeyeceğimiz eylemleri vardır. Kimse kendi eylemlerini saklayacak şekilde veya dikkati başka yerlere çevirecek şekilde davranış içine girmesin. Gereğini adil makamlar yapar. Yargı mercileri bu suçların kim tarafından, nasıl işlendiğini delilleriyle beraber ortaya koyar ve gerekli cezaları verilir. Bizim görevimiz suçluları suç delilleriyle beraber adil yargının önüne çıkartmaktır."

    "Demir bilyeleri atan sapanlı teyze gözaltında"

    Güler, "sapanlı teyzenin durumunun" sorulması üzerine, "Demir bilyeleri atan sapanlı teyze. O sapanlı teyze de dün gözaltına alınanlar arasında. Sapanı kime atıyordu teyze acaba, kuş mu avlıyordu? Demek ki kuş avlıyormuş! Orada polise atılan taş toplumun düzenini hedef alan bir taştır. Böyle bir sorumsuzluk örneği olamaz. Kim olursa olsun, ister bayan ister erkek; ister yaşlı, ister genç. O tasvip edilecek bir hareket midir? Sadece sapan atma meselesi değil, hakkında örgüt üyeliğinden iddia da var" ifadelerini kullandı.

    "Başörtüsü yönetmeliğinin polis teşkilatında nasıl uygulanacağı" ile ilgili soruyu yanıtlayan Güler, "Bu düzenleme doğru, hayırlı olsun. Emniyet teşkilatımız, resmi üniformalılar ile ilgili istisna getirildi, diğerleri ile ilgili olarak yönetmelik neyi öngörüyorsa biz de onu uygulayacağız" dedi.

    Bakan Güler, vesayetleri kaldıra kaldıra geldiklerini söyleyerek, özgürlüklerin en geniş anlamda kullanılmasını sağlayanın AK Parti Hükümetleri olduğunu sözlerine ekledi.

    34 kişinin sorgusu sürüyor

    Bu arada, Maltepe ile Sultangazi'de düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 34 şüphelinin sorgusu devam ediyor.

    Operasyonlarda ele geçirilen 1 tüfek ile 6 tabancanın, herhangi bir suçta kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi amacıyla Kriminal Labaratuvarı'na gönderildiği öğrenildi.

    Öte yandan, dün Gülsuyu Mahallesi'ndeki operasyona katılan Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerinin ise "uyuşturucu satmak ve bulundurmak" suçundan aranan 17 kişiyi yakaladığı, bu şüphelilerin de işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilecekleri bildirildi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow