hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sezgin Tanrıkulu: "TÜİK ve Diyanet'in açıklamaları tatmin edici değil"

    Sezgin Tanrıkulu: TÜİK ve Diyanetin açıklamaları tatmin edici değil
    expand

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, dini hayat araştırmasıyla ilgili TÜİK'in ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamalarının tatmin edici olmadığını söyledi.

    Tanrıkulu, yazılı açıklamasında, TÜİK'in dini inançlar üzerinden yaptığı anket çalışmasını eleştirdi.

    Çalışmanın TÜİK tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı adına yapıldığının açıklandığını belirten Tanrıkulu, şunları kaydetti:

    "Kişilerin dini inançlarının, mezheplerinin, yaşam biçimlerinin kayıt altına alınmaya çalışıldığı anketle ilgili gerek TÜİK'in gerekse Diyanet İşleri
    Başkanlığının yapmış olduğu açıklamalar, tatmin edici olmadığı kadar kabul de edilemez. Söz konusu anketi TBMM ve Türkiye gündemine taşıdığımız günden itibaren gelen tepkiler, yapılan bu anketin toplumda nasıl bir infial yarattığını ortaya koymaktadır. Buna rağmen Diyanet İşleri Başkanı 'Hangi dine mensupsunuz', 'Kendinizi hangi mezhebe ait hissediyorsunuz', 'Alevi misiniz, Sünni misiniz', 'Sarhoş olmayacak kadar içki içmek günah mıdır', 'Sizce köpek giren eve melek girer mi', 'Misafirlikte kadınlar ve erkekler ayrı mı oturursunuz' gibi skandal soruların 'din hizmeti' maksadıyla sorulduğunu ileri sürerek özrü kabahatinden beter bir açıklamaya imza atmıştır."

    Söz konusu soruların "din hizmeti" açısından nasıl bir veri olabileceğini soran Tanrıkulu, "Diyanet İşleri Başkanı'nın bu ayrımcı,
    ayrıştırıcı ve fişleyici anketi bilimsel bir çalışma olarak lanse etmesi yurttaşlarla alay etmektir" görüşünü ifade etti.

    Tanrıkulu, "Bazı açıklamalarda, kişilerin anketi yanıtlanmak zorunda olmadığı ifade ediliyor. Eğer Diyanet İşleri Başkanlığı, TÜİK'in anketlerinin yanıtlanma zorunluluğu olmasından faydalanmak istemediyse, neden bu anketi herhangi bir özel kuruluşa yaptırmadı? Neden TÜİK tercih edildi? Keza, araştırmanın bir fişleme olmadığı, zira kişilerin isimlerinin ankete yansıtılmadığı savunulmaktadır. Bu, hakikati gizleme çabasıdır. Elbette her anket belli bir örneklem üzerinden yürütülür ve bunun üzerinden genellemelere gidilir. Fişleme tam da budur. Tek tek kişiler değil, inanç grupları, mezhepler fişleniyor" şeklinde konuştu.

    Hiçbir kurum ve hiçbir kişinin, hanelerin kapısını çalıp TÜİK gibi bir devlet kuruluşunun kimliğiyle yurttaşlara mezheplerini, dini aidiyetlerini
    sormaya, sorgulamaya veya tespit etmeye hakkı olmadığını ifade eden Tanrıkulu, böylesi bir faaliyetin her ne amaçla yapılıyorsa yapılsın, ayrımcılık ve suç olduğunu kaydetti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow