Son yılların dikkat çeken sporu drifti "kontrolsüzlüğün kontrolü" olarak tanımlamak belki de en doğrusu. 80’li yıllarda Japonya’nın virajlı dağ yollarında bir sokak sporu olarak başlayan bu disiplin, Keiichi Tsuchiya isimli yarış pilotunun öncülüğünde gelişmiş ve bir motor sporu branşı haline gelmiş. Şimdi ise trafiğe kapatılmış, güvenliği alınmış bir pist ise bu sporun en önemli gereksinimi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

“Kontrolsüzlüğün Kontrolü” drift için söylenebilecek en güzel tanım aslında. Hayatı tek düze yaşamak istemeyip, biraz heyecan, biraz sıradışılık katmak isteyenlerin sporu. Beygirlerin, lastik ve egzoz seslerinin, dumalar altından yarattıkları senfoninin, seyircinin haykırışları ile birleştiği belki de tek spor.

Drift, otomobillerin dansı. Estetik hareketlerin motor ve egzoz senfonisine ayak uydurduğu, temponun ve adrenalinin daima en üst seviyede olduğu bir hip hop dansından farksız. Serbest figürlerin esas olduğu hip hop gibi pilot da otomobili ile özgürlüğünü akrobatik figürlerle buluşturur.

Driftin çıkış noktası Japonya

Son yılların en çok dikkat çeken sporu olan drifti anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır. Tutkunun aşka dönüştüğü ender sporlardan biri olan driftin çıkış noktası Japonya. 80’li yıllarda Japonya’nın virajlı dağ yollarında bir sokak sporu olarak başlayan bu disiplin, Keiichi Tsuchiya isimli yarış pilotunun öncülüğünde gelişmiş ve bir motor sporu branşı haline gelmiştir.

Halen Japonya, Amerika, Asya ve Avrupa’da çeşitli ülkelerde şampiyonalar halinde yapılan bu spor ülkemizde de son altı yıldan beri Drift Akademi bünyesinde yapılıyor. İlk başlarda sadece bir hafta sonu aktivitesi daha doğrusu antreman gibi yapılan Drift, 2012’den bu yana TOSFED bünyesinde Apex Masters Drift Series şampiyonası olarak yapılmakta. Her yaştan seyircinin takip ettiği bu şampiyonaya her sene yeni yeni pilotlar dahil olmakta ve eski kurtlara taş çıkartmaktalar.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

“Ne kadar duman, o kadar randıman”

Her şeyden önce trafiğe kapatılmış, güvenliği alınmış bir pist bu sporun en önemli gereksinimi. Pistin nerede olduğu önemli değil. Şehir içinde bir otopark, bir yarış pistinin kombine virajları, ya da özel izinle trafiğe kapatılmış caddeler… Kullanılan otomobiller, arkadan itişli, özel güvenlik ekipmanlı 500 beygir ve üzeri. Bu sporun belki de en güzel yanı motor gücünün bir sınırı olmaması. Bütçeye göre 200 beygirden 1.000 beygir ve üzerine kadar otomobil hazırlamak mümkün. “Ne kadar duman, o kadar randıman” motor gücünün ana ilkesi. Yarışlarda üç hakem daha doğrusu jüri yer alır. Otomobillerin pist üzerinde belirlenen noktalara yaklaşma hızları, yaklaşma açıları, yaklaşma mesafeleri değerlendirilir. Ayrıca otomobil hakimiyeti, lastiklerden çıkan duman, seyircinin tepkisi de kriterlerdir ve puanlamaya girer.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Drift yarışları nasıl yapılıyor?

Yarışlar ikili çıkışlar halinde yapılır. Bir araç önde giderken diğeri onu  taklit ederek takip eder. Sonra öndeki araç arkaya geçer ve o diğer aracı aynı şekilde taklit ederek takip eder. Jüri, puanlamasına göre en yüksek puanı alan pilot ve aracı bir üst tura geçer. Eleme usulü ile yapılan yarışta katılımcı sayısına göre Top 16, top 8 , top 4 ve top 3 belirlenir.

Türkiye'de drift

Türkiye’de drift faaliyetleri, 2007 yılından bu yana Drift Akademi İstanbul tarafından yürütülmektedir. Hem eğitim hem organizasyon yapan Drift Akademi, bir çok organizasyona imza atmıştır. 2011 yılında kurulan Drift Kulübü sayesinde resmileşen drift faaliyetleri 2012 yılında TOSFED bünyesine dahil olmuş ve o yıldan beri TOSFED Ulusal Drift Şamiyonası adı altında resmi ve ulusal bir yarış statüsü haline gelmiştir. Toplam 4’er yarıştan oluşan şampiyona oldukça ses getirmiş ve toplamda 100.000’nin üzerinde izleyiciye ulaşmıştır.