hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Temsilciler Meclisi'nden Trump'a görüşme öncesi mektup

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesi ABD Kongresinde hazırlanan ve Türkiye aleyhinde ifadeler içeren mektup, 15 Temmuz darbe girişimini ve yaşattığı mağduriyetleri görmezden gelen yaklaşımıyla dikkati çekti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kongre üyeleri Bill Johnson ile Bradley S. Schneider'ın öncülük ettiği ve 435 üyeli Mecliste 62 vekilin imzaladığı mektup, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün darbe girişimini, verilen şehitleri, gazileri ve bu süreçte yaşanan mağduriyetleri görmezden gelen yaklaşımıyla tepki çekti.

    Vekiller son saatlerde imzaladı

    Mektubun imzaya çıktığı ilk süreçte son tarih olarak belirlenen 12 Mayıs Cuma günü sadece 13 vekilin imzaladığı, yeterli desteği alamadığı için ilgili kişiler tarafından sürenin pazartesi gününe uzatıldığı ve ancak son saatlerde bazı vekillerin bunu imzaladığı belirtildi.

    Mektupta, Türkiye'de FETÖ'ye karşı yürütülen mücadeleden duyulan rahatsızlık "dolaylı" olarak dile getirilerek, FETÖ bağlantılı medya kuruluşlarının kapatılması ve PYD/PKK ile ilgili birçok konuda Türkiye aleyhinde tezlere yer verildi. Mektuba, aralarında FETÖ'ye yakınlığı kamuoyunca da bilinen Bradley S. Schneider, Bill Johnson ve Dana Rohrabacher gibi isimlerin imza attığı bildirildi.

    'Duyduğumuz rahatsızlığı dile getiriyoruz'

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Başkan Trump’a hitaben yazılan ve Dışişleri Bakanı Rex Tillleson’a da gönderilecek olan mektubun içeriği özetle şöyle:

    - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karşılamaya hazırlandığınız şu günlerde Türkiye’deki demokratik değerlerin dramatik olarak gerilemesinden ve insan haklarının uğradığı erozyondan duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmek için size yazıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmenizde şu konulara öncelik vermenizde ısrarlıyız.

    - Türkiye’nin demokratik kimliği uzun yıllardır Türk-Amerikan ilişkilerinin ve bu ülkenin bölgedeki rolünün bir parçası. Türkiye NATO ittifakına ilk çok partili seçimlerinin yapıldığı yıldan iki yıl sonra 1950’de katıldı. Türkiye’nin demokrasisi hem ittifak için önemli bir güç, hem de Balkanlar ve Ortadoğu’da istikrar kaynağı oldu. 

    'İfade özgürlüğü boğuldu'

    - Ancak son yıllarda Erdoğan ve yandaşları, ifade özgürlüğü gibi temel hakları boğmak ve demokratik olmayan eylemlerine her türlü muhalefeti engellemek için mahkemeleri kullanarak hukukun üstünlüğüne yönelik saldırılarını sürdürüyor. Binlerce Türkü – özellikle de gazetecileri – hapse attılar ve kendi vatandaşlarını – hatta ülkedeki Amerikalıları – kendi geleceklerinden korkan bir duruma soktular.

    'Şeffaflıktan uzak referandum'

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    - Erdoğan’ın demokratik kurumları hepten zayıflatması için temel oluşturan ve şeffaflıktan uzak olarak gerçekleştirilen son anayasa referandumundan özel olarak endişeliyiz. Referandum medya ve sivil toplumdan eleştirel seslerin hapse atıldığı, medya üzerinde sıkı kontrollerin uygulandığı bir olağanüstü hal altında yapıldı. Referandumun meşruiyetini izlemekle görevli AGİT’in seçim gözlemcileri, yaygın biçimde usulsüzlük tespit ettiler.

    120 gazeteci hapiste

    - Türk medyası Erdoğan hükümetinin sansürüne ve sindirme çabalarına maruz kalırken gazeteciler hedef alıyor. Sınırsız Gazeteciler Örgütü’nün 2017 dünya basın endeksinde Türkiye 180 ülke arasında 155 sırada yer alarak dünyanın basın özgürlüklerinde en kötü ülkeleri arasına girdi. Uluslararası Af Örgütü verilerine göre 120 gazeteci hapiste ve 150’den fazla medya kuruluşu güç kullanılarak kapatıldı.

    Muhalif siyasetçiler hapse atıldı

    - Hükümet terörle mücadele adı altında siyasi muhalefet gruplarına ve etnik Kürtlerin de aralarında olduğu azınlık topluluklarına yönelik doğrudan tehditlerini arttırdı. Muhalif siyasi parti liderleri ve milletvekilleri hapse atıldılar. Medya haberlerine göre 16 Nisan referandumundan sonra da hükümet bu gruplara yönelik baskılarını sürdürdü.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Demokratik değerler ve insan hakları'

    Türk-Amerikan ilişkileri böylesine kritik bir andan geçerken ABD Türkiye’deki demokratik değerlere ve insan haklarına saygının desteklenmesi noktasında samimi ve kararlı davranmalıdır. Bu hem Türkiye’nin kendi geleceği hem de ABD ve NATO’nun bölgedeki uzun vadeli çıkarları için gereklidir. O nedenle de Türkiye’nin demokrasisini hem Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağınız görüşmenin hem de ABD’nin ondan sonraki süreçte Türkiye politikasının önceliği haline getirmenizi bekliyoruz. 

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow