Ayrıntı Yayınları Mayıs'ta da birbirinden değerli yazarların heyecanla beklenen kitaplarını okurla buluşturuyor.İspinoz ve Fransız Balkon romalarındaki izleği sürdüren Ahmet Coşkun, yeni romanı Acuka'da da incinmiş, örselenmiş, engellenmiş bir roman kahramanının iç dünyasına yerleşiyor. Kamburunu, kısa boyunu, cılız bedenini, sırtındaki eğriliği taşımaktan yorulmuş bir adamın Acuka adını taktığı komşusu Madam'a duyduğu aşkın, daha doğrusu karşılığı olmayan bir tutkunun hikayesi bu. Roman kahramanının bunalımını sakatlığın bıraktığı bir maraza indirgemiyor Coşkun; sevgisizlikten, annesizliğin, kadınsızlığın yok edici yalnızlığından kaynaklanan çaresizliğini, acısını ve öfkesini, çarpıcı bir kurgu ve ustalıklı bir dille sergiliyor.Kitabın Adı: AcukaYazar: Ahmet Coşkun Dizi Adı: Türkçe EdebiyatSayfa Sayısı224Fiyatı: 15 TL Diciembre adlı tiyatro kumpanyasının son kalan iki mensubu, Henry ve Patalarga, eski ve unutulmaz bir deneyimi bir kez daha yaşamayı kafaya koymuş; oyundaki üçüncü karakterin rolünü yeni mezun Nelson'a vermiş, Peru kırsalında Ahmak Cumhurbaşkanı adlı oyunla turneye çıkmıştır. Kitap boyunca Peru'nun yakın tarihini, ülkeyi perişan eden iç savaşı, o savaşın etkilerini, bu üç aktörün çok ilginç ve sürprizlerle dolu kişisel hikâyeleri aracılığıyla öğreniriz. Kitabı bir aşk, ihanet, kıskançlık, intikam ve cinayet hikâyesi olarak da okumak mümkün, çünkü hepsi var, ama hepsinin toplamından fazlasını, büyük bir başarıyla anlatıyor Alarcon. Kitabın Adı: Geceleri Daireler Çizerek YürürüzOrijinal Adı: In night we walk in circlesYazar: Daniel Alarcon Çevirmen: Nuray OnoğluSayfa Sayısı: 352 sayfaFiyatı: 25 TL Vedat Türkali, beş yıl aradan sonra yazdığı bu romanında Türkiye'nin 70'li yıllarına ayna tutuyor. Üniversiteli, sol görüşlü bir gencin gözünden Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinin birinin geniş bir panoramasını verirken, barınamadığı bir toplum içinde yolunu çizemeyen Muhsin'in tutkulu ilişkilerini de zor günlerin öyküsüne katıyor. Kökleri o yıllara dayanan ve günümüzde çokça tartışılan siyasal gelişmeler, sağ-sol çatışmaları, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi konuların ve olayların bir nehir gibi aktığı roman, 12 Eylül Darbesi'ne doğru giderken, kahramanlarının hayatları üzerinden bir döneme farklı bir bakış açısı getiriyor. Kitabın Adı: Yalancı Tanıklar KahvesiYazar: Vedat TürkaliDizi Adı: Türkçe EdebiyatSayfa Sayısı: 432 sayfaFiyatı: 20 TL Bugün Kürt siyasal kavgasını yürütenler ülkedeki tüm halkların, dillerini, dinlerini, mezheplerini, tüm insanca haklarını savunuyorlar. Tekeli ellerinde tutan devlet partilerinin ülkemizi düşürdükleri ağır ortamdan kurtarılması için zorunlu olan ANAYASA yapımını bile beceremedikleri bir dönemde bu topraklarda yaşayan tüm halklar için en doğru olanı, ülkemizin kurtuluşa giden yolunu halkların kardeşliği çizgisindeki etkinliği ile Kürt halkı gösteriyor bugün. Değeri bilinmeyen bu olgu, barışı gerçekten isteyen bir devlet için tarihsel bir sunudur.Bu kitap Vedat Türkali'nin, yıllardır zulüm gören, önce kendileri sonra da istekleri yok sayılan, görmezden gelinen bir halkın özgürlük mücadelesine katkı ve eleştirilerini ifade ettiği yazılar, konuşmalar ve röportajlarından oluşuyor. Öğrenilmiş tanımlar çerçevesinde bizim gibi olmayana karşı varolan nefret ve düşmanlık söylemleri hepimizin malumu, devletin ötekisinin her an değişebileceği de. Onun için önemli olan herkese özgürlükten yana olmak. Bu konuda, asli bir düşman aranacaksa eğer, bunun halklar değil, halkların özgürlüğüne mani olmaya çalışanlar olduğunu düşünen ve Kürt hareketine destek veren Türkali'nin fikirlerine kulak vermek de mühim. Tüm bunlar ekseninde Özgürlük İçin Kürt Yazıları, aslında hepimizin özgürlüğü için Kürt yazıları niteliği taşıyor... Kitabın Adı: Özgürlük için Kürt Yazıları 2Yazar: Vedat TürkaliDizi Adı: Türkçe EdebiyatSayfa Sayısı: 160 sayfaFiyatı: 10 TL Vedat Türkali'nin edebiyat ve siyaset alanında dönen tartışmalar ekseninde, çeşitli mecralarda dile getirdiği ve yazdığı düşünceler, kendisine yöneltilen eleştiri ve değerlendirme yazılarıyla birlikte, bunlara verdiği yanıtlardan oluşan kitap, okura bir panaroma sunmakta. Yazarın öncelikle Yalancı Tanıklar Kahvesi olmak üzere yazdığı tüm romanlar, Kürt sorunu, güncel siyasi meseleler ve edebiyata dair fikirlerini bu derlemede bulmak mümkün. Tüm Yazıları Konuşmaları, neden okuduğumuzu nasıl düşündüğümüzü ve tartıştığımızı; bize dokunan/dokunmayan her şeyi, usta bir yazar ve ona ilişkin yazılanlar çerçevesinde yeniden değerlendirmek için, bir bakıma önemli çeşitlilik sunuyor. Kitabın Adı: Tüm Yazıları Konuşmaları 2Yazar: Vedat TürkaliDizi Adı: Türkçe EdebiyatSayfa Sayısı: 352 sayfaFiyatı: 20 TL Türkiye'de sol-sosyalist ideolojinin yeşerip serpilmesinde 1961'de kurulan TİP'in yabana atılmayacak bir önemi vardır. 1968'in devrimci hareketlerine söylemsel olarak kanallar açan TİP'in siyaset mesaisi hayli müşkül olmuştur: Linçlere maruz kalınmış, kimi üyeleri yargısız infazlara kurban gitmiş, 12 Mart darbesinde sakıncalı bulunarak tümden kapatılmış, kurucu kadroları cezaevlerine atılmıştır. Dönemin Adalet Partisi ve CHP arasında sıkışmış siyasal atmosferine taze bir soluk katan TİP'in Karadeniz sathındaki örgütlenmesi de türlü zorluklarla şekillenmiştir. Giresun'un Bulancak ilçesinden avukat Şansal Dikmen'in siyasal hayatı, hem I. TİP'in hem de 12 Mart sonrası yeniden örgütlenen II. TİP'in Karadeniz'deki serüvenini, solun büyük umutlarını ve hayal kırıklıklarını, gözler önüne seriyor. Kitabın Adı: Fırtınalı Denizin Kıyısında: Şansal Dikmen KitabıYazar: Derviş Aydın AkkoçDizi Adı: Yakın TarihSayfa Sayısı: 240 sayfaFiyatı: 15 TL Attâr'ın eğitim amacıyla kaleme aldığı ilahî aşk, mecazî aşk, yunanî aşk, fakr, samimi dindarlık, dürüstlük temalarını işlediği bu manzum eser, iki yüzden fazla uzun veya kısa hikâyeden oluşur. Eserin bir başka özelliği ise Mevlana'nın Mesnevisi'ni yazarken birinci derecede yararlandığı kaynaklardan biri olması. Eczacılık mesleğinden gelen bu ünlü sûfî şair mesajını vermek için Musevîlikten, Hıristiyanlıktan, Zerdüştlükten, Müslümanlıktan, tasavvuftan, büyük padişahların, filozofların, din adamlarının hayat hikâyelerinden yararlanırken, dönemin İran'ının ve Doğu toplumlarının yaşayışlarına ayna tutuyor. İlâhînâme'deki hemen bütün hikâyeler, hangi anlamında olursa olsun, aşk ekseninde döner.Kitabın Adı: İlahinameYazar: Feridüddin AttarÇevirmen: Mehmet KanarDizi Adı: İdeaSayfa Sayısı: 304 sayfaFiyatı: 25 TL Bizans Tarihi ve Uygarlığı Merkezi'nden Cécile Morrisson yönetiminde yürütülen bu eşsiz çalışma, Doğu Roma veya tarihçilerin sonradan yakıştırdığı isimle Bizans İmparatorluğu'nun kuruluş dönemini anlatıyor. Bu Doğu imparatorluğu Batı'dan daha istikrarlı ve daha zengindir aslında ve Iustinanos'un Vandallar'dan Afrika'yı, Ostrogotlar'dan İtalya'yı ve Vizigotlar'dan İspanya'nın güneyini geri almasının da gösterdiği üzere, Roma Birliği fikrine hiçbir zaman sırtını çevirmemiştir. Bizans Dünyası üst başlığı altındaki üç ciltlik çalışmanın ilk cildi olan Doğu Roma İmparatorluğu 330-641, Konstantinopolis'in kuruluşundan (MS 330) Herakleios dönemi sonuna kadar (MS 641) geçen dönemi kapsıyor.Kitabın Adı: Bizans Dünyası: Doğu Roma İmparatorluğu 330-641Orijinal Adı: Le Monde ByzantinYazar: Cecile Morrisson Çevirmen: Aslı BilgeDizi Adı: HistoriaSayfa Sayısı: 544 sayfaFiyatı: 40 TL Duke University, Kadın Çalışmaları profesörü olan Kathi Weeks, Çalışma Sorunu kitabında, çalışmanın ya da ücretli emeğin içkin bir toplumsal ve politik iyi olduğu önkabulüne cesaretle kafa tutuyor. Marksist ve feminist hareketler dahil, bütün ilerici politik hareketler eşit ücret, daha iyi çalışma koşulları ve karşılığı ödenmemiş çalışmanın emeğin değerli bir biçimi olduğunun kabul edilmesi için mücadele ederken, bir yandan da çalışmayı doğal ya da kaçınılmaz bir faaliyet/eylemlilik olarak kabul etme eğilimindedir. Ancak Kathi Weeks'e göre, çalışmayı bir veri olarak alarak aslında çalışmayı depolitize etmiş, başka bir ifadeyle çalışmayı politik eleştiri alanının dışına çıkarmış oluruz. İstihdam/Çalıştırma günümüzde büyük oranda özelleşmiştir ve dünyanın büyük bir bölümünde çalışma temelli eylemlilik dumura uğramıştır. Genel olarak ücret karşılığı çalışmayı gelir dağılımının birincil mekanizması, etik bir yükümlülük ve kendimizi ve başkalarını toplumsal ve politik özneler olarak tanımlamanın bir aracı olarak kabul ediyoruz. Marksist ve feminist eleştiri çizgisini izleyen Kathi Weeks ise bu kitabında, insanların acımasızca istihdam ilişkilerine bağımlı olmadan da üretken ve yaratıcı olmalarına imkan sağlayan bir çalışma-sonrası toplum önermesi kaleme alıyor. Çalışma, Kathi Weeks'e göre, politik teorinin meşru, hatta vazgeçilmez bir konusudur.Kitabın Adı: Çalışma Sorunu: Feminizm, Marksizm, Çalışma Karşıtı Politika ve Çalışma Sonrası TahayyüllerOrijinal Adı: The Problem with WorkYazar: Kathi WeeksÇevirmen: Tamer TosunDizi Adı: İnceleme AraştırmaSayfa Sayısı: 336Fiyatı: 25 TL Kitabın üzerine eğildiği asıl mesele, ilkçağlardan bu yana, bilhassa kapitalizmin ortaya çıkışıyla birlikte çocukların deneyimsiz, saf, bilgisiz, bilinçsiz denilerek yetişkinler dünyasından nasıl dışlandıkları, haklarından nasıl mahrum edildikleri, birçok bakımdan (pedagojik, işgücü, cinsel vs) nasıl sömürüldükleri, araçsallaştırılıp nesneleştirildikleridir. Çocuk ve Demokrasi'ye yazdığı önsözde Gündüz Vassaf, asıl meselenin çocukları anlamak değil, onlarla anlaşabilmek olduğunu söylüyor. Evet, çocuklar ne terbiye edilmesi gereken birer şeytan ne de korunacak birer melektir. Bu kitaptaki makalelerinde Kemal İnal, çocukluk konusunda akademik dünyada çok az ele alınan, belki de pek önemseyen birçok noktaya dikkat çekerek, çocuk ve çocukluğun aslında toplumun temel yapıtaşları olduğu gerçeğine parmak basıyor. Kitabın Adı: Çocuk ve DemokrasiYazar: Kemal İnalDizi Adı: Ayrıntı PedagojiSayfa Sayısı: 544 sayfaFiyatı: 33 TL Başkasından gelen bir dua ya da bir bekleyiş midir yazı? Ahmet Bozkurt Orpheus'un Bakışı'nda, temsilin aporetik iz'i olarak adlandırdığı bir kavramsallaştırmanın Batı düşüncesinde yerleşikleşmiş bir ilişkisiz ilişkinin söylem sicillerini, yazının felce uğratılmış dilbilgisel köklerini açığa çıkarıyor. Yazının söylem sicillerini oluşturan tarihsel-toplumsal imgelem alanını ıskalamadan dışarının çağrısının taşıdığı bir başkalık bilgisinin koridorlarında yürüyen Orpheus'un Bakışı psikanaliz, trajik, yerlilik, modernizm, sinema, şiirsel imgelem ve yapısökümcü söz-yazı karşıtlığı içerisinde dolayımlanmış bir kurucu estetiğin imkânlarını sorguluyor.Kitabın Adı: Orpheus'un BakışıYazar: Ahmet Bozkurt Dizi Adı: ScholaSayfa Sayısı: 160 sayfaFiyatı: 12 TL Bu kitap Türkiye'de psikolojinin insan anlayışından ve insanlara yaklaşımından radikal bir kopuşu anlatmaktadır. Bu kopuş epistemolojik bir duruş üzerinden yol almaktadır. Bu sebeple kitabın alt başlığı olan niteliksel psikoloji, ana akım psikolojinin anlamla olan mesafeli ilişkisini kabul etmemektedir. Türkiyeli okuyucu Türkçede ilk defa bu kitapta insanlara ve eylemlerine, inşa ettikleri anlam düzeyinde yaklaşmanın dili ile tanışacak, bu sırada bu dilin ve kurduğu dünyanın ana akım psikolojinin kurduğu dünya ve kurduğu dilden farkını görecektir. Daha sonra Türkiye'de ilk defa okuyucu örnek çalışmaları yine bu coğrafyadan verilen söylem analizleri, anlatı analizi, konuşma analizi gibi başlıklar altında çeşitli niteliksel yaklaşım ve analizlerle tanışacaktır.Kitabın Adı: Psikolojide Söz ve Anlam Analizi: Niteliksel DuruşYazar: Sibel Arkonaç Dizi Adı: İnceleme-AraştırmaSayfa Sayısı: 240 sayfaFiyatı: 18 TL