Global piyasalardaki olumsuz hava ve gelişmekte olan piyasalardan çıkışların yanı sıra TCMB'nin TL'deki değer kaybını durdurmada yetersiz görülmesiyle bugün arka arkaya tarihi zirveleri test eden dolar/TL, TCMB'nin ara PPK toplantısı kararı alması ve bu toplantıda agresif faiz artırıma gideceği beklentileri ile sert geriledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

TCMB'nin yarın yapacağı ara PPK toplantısında faiz koridorunun üst bandını oluşturan yüzde 7.75 seviyesindeki gecelik borç verme faizinde 200-500 baz puan aralığında bir artırım bekleniyor.

Dokuz katılımcıdan biri faiz koridorunun üst bandında 200 baz puan artış beklerken iki katılımcı 225 baz puan, bir katılımcı 250 baz puan, üç katılımcı 300 baz puan, bir katılımcı 425 baz puan, bir katılımcı ise 300 ile 500 baz puan arasında artış bekliyor.

Katılımcılar benzer artışların yüzde 6.75 seviyesindeki piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanında da beklerken bu adımların aylık ortalama fonlama maliyetinin de mevcut yüzde 7'den yüzde 9'lu seviyelere çıkaracağı öngörülüyor.

TCMB'nin agresif bir artırım yapması halinde TL'de tansiyonu düşürebileceği, beklentilerin altında yapılacak artırımın ise TL üzerindeki baskıyı hafifletmeyeceği belirtiliyor.

Merkez Bankası yakın dönem gelişmelerinin değerlendirilmesi ve fiyat istikrarı için gerekli politika tedbirlerinin alınması amacıyla 28 Ocak'ta ara Para Politikası Kurulu toplantısı yapacağını açıkladı. En son Ağustos 2011'de ara PPK düzenleyen TCMB'nin yaptığı yazılı açıklamaya göre, PPK 28 Ocak 2014 Salı akşamı toplanacak ve karar saat 2400'de bir basın duyurusu ile açıklanacak.

Standard Bank gelişmekte olan piyasalar araştırma bölümü müdürü Timothy Ash, PPK sonucunun açıklanma saatine işaret ederken, "Neden gece yarısı? İlginç. Şüpheciler herhangi bir artırım kararını önce hükümete açıklamak istediklerini söyleyecektir. İlginç olan bir diğer unsur ise açıklamanın yarınki ilk çeyrek enflasyon raporunun ardından yapılacak olması. Tahmin, politika faizlerinin 300 baz puan artırılacağı ve devamının da geleceği yönünde. Eğer yapmazlarsa kredibiliteleri zarar görecek ve TL dolar karşısında hızlıca 2.50 seviyelerine kadar yükselecektir" dedi.

Ash, "Faiz koridorunun üst bandında 300-500 baz puan artış bekliyorum. TCMB hala enflasyona karşılık büyüme odaklı. TL geçici olarak ralli yaşayabilir ancak faizler kalıcı ve inandırıcı şekilde artırılmazsa TL daha fazla zayıflık için kırılgan olmaya devam edecektir. Hala cari açık, kısa vadeli borç ve politika sorunları devam ediyor" dedi.

Güne 2.33 civarından başlayan ve açıklama öncesinde tarihi zirve olan 2.39'a kadar yükselen dolar/TL, ara PPK toplantısı ilanı ardından kademeli olarak 2.3058'e kadar geriledi.

Böylece TL bugün dolar karşısında yüzde 3.7 değer kazanmış oldu. TL'nin bugün gördüğü tarihi zirve itibariyle yıl başından bu yana dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 10.2'ye ulaşmıştı.

Sabah saatlerinde 2.76'nın hemen altında olan ve 2.8312'ye kadar yükselen sepet bazında TL ise açıklama sonrası 2.74'ün altına kadar geriledi.

Dolar/TL saat 1654'te 2.3111/2.3125, sepet bazında TL ise 2.7340 seviyesinden işlem görüyor.

HSBC Portföy Stratejisti Ali Çakıroğlu, "Yüzde 4.50 seviyesinde bulunan haftalık repo faizinde 150 baz puanlık, yüzde 7.75 seviyesinde gecelik borç verme faizinde de minimum 75 baz puanlık artırım bekliyoruz. Bununla birlikte yüzde 6.75 seviyesindeki piyasa yapıcı bankalara uygulanan gecelik borç verme faizinde de minimum 75 baz puanlık artırım bekliyoruz" dedi.

Çakıroğlu, TCMB'nin rezerv opsiyon mekanizması ve/veya zorunlu karşılık oranlarında da değişikliğe gitme ihtimali bulunsa da bu tarafta bir adım atmak için PPK toplantısına ihtiyaç duyulmadığını hatırlatarak, yarınki yılın ilk enflasyon raporuna yönelik düzenlenecek basın toplantısının da para politikasının geleceğine ilişkin önemli bir gösterge olacağını söyledi.

Çin'de ekonomideki yavaşlama ve bankacılık sektörüne dair endişeler ile ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu hafta yapacağı toplantıda tahvil alımlarını daha da azaltacağı yönündeki beklentiler gelişmekte olan piyasaların baskı altında kalmasına neden oldu.

TCMB'nin geçen hafta döviz piyasasına doğrudan 3 milyar dolara yakın olduğu tahmin edilen döviz satışları da kurdaki tansiyonu düşürmeye yetmemiş, TCMB'nin başka adım atmayacağı beklentileri de TL'deki değer kaybının sürmesine neden olmuştu.

TAHVİL PİYASASI VE HAZİNE İHALELERİ

Tahvil-bono piyasasında ise 7 Ekim 2015 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi iki yılın en yükseği olan yüzde 11.01 seviyesinden açıldıktan sonra yüzde 11.14'e kadar yükseldi. Ancak ara PPK kararı sonrası gösterge faiz yüzde 10.66'ya geriledi.

Gösterge faiz spot kapanışta son işlemlerde yüzde 10.66, valörlüde yüzde 10.87 seviyesindeydi.

Öte yandan 27 Eylül 2023 itfalı tahvil ilk işlemlerde yüzde 10.84 seviyesinden açıldıktan sonra yüzde 11.02'ye yükseldi.

10 yıllık tahvil spot kapanışta son işlemlerde yüzde 10.39, valörlüde yüzde 10.32 seviyesindeydi.

Bir bankanın tahvil-bono işlemcisi, "Tahvil piyasasında zaten TCMB'nin faiz artırımına gideceği beklentileri nedeniyle faizler yükselişteydi. TCMB'nin ara PPK kararı kâr realizasyonuna neden oldu ve faizler geriledi. TCMB'nin piyasayı destekleyeceği ve daha öngörülebilir olacağı beklentisi de düşüşte etkili. Yarınki ihaleler de iyi geçecektir. Özellikle uzun kağıda ilgi daha çok olabilir" dedi.

Hazine'nin bugün gerçekleştirdiği 14 Kasım 2018 itfalı 6 ayda bir yüzde 4.40 kupon ödemeli sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik faiz yüzde 11.25 ile beklentilerin üzerinde, 8 Kasım 2023 itfalı 6 ayda bir yüzde 1.4 reel kupon ödemeli 10 yıllık TÜFE'ye endeksli tahvilin yeniden ihracında ortalama reel faiz yüzde 3.73 ile beklentilere paralel oluştu.

Reuters anketinde sabit kuponlu tahvilde ortalama bileşik faiz yüzde 10.97, TÜFE'ye endekslide ortalama reel faiz ise yüzde 3.70 bekleniyordu.

Hazine bugün gerçekleştirdiği iki ihalede ROT dahil 3,011.2 milyon TL'si piyasadan, 2,608 milyon TL'si kamulardan olmak üzere toplamda 5,619.2 milyon TL borçlanma gerçekleştirdi.

Sabit kuponlu tahvilde piyasaya satış beklentilerin üzerinde olurken, 10 yıllık tahvilde ise beklentilerin altında kaldı.

Sabit kuponlu tahvilde ROT'ta 567.7 milyon TL, ihalede 1,071.9 milyon TL olmak üzere piyasaya net satış 1,639.6 milyon TL olurken, ankette ROT dahil piyasaya satışın 1.21 milyar TL olması bekleniyordu. ROT'ta kamuya satış 1,154 milyon TL olurken, sabit kuponlu 5 yıllık tahvilde toplam satış ise 2,793.6 milyon TL oldu.

10 yıllık tahvilde ROT'ta 648.1 milyon TL, ihalede 723.5 milyon TL olmak üzere piyasaya net satış 1,371.6 milyon TL olurken, ankette ROT dahil piyasaya satışın 1.61 milyar lira olması bekleniyordu. ROT'ta kamuya satış 1,454 milyon TL olurken, 10 yıllık tahvilde toplam satış 2,825.6 milyon TL oldu.

Sabit kuponlu tahvilde ROT'ta PY teklifi 811 milyon TL, ihalede nominal teklif ise 1,837.7 milyon TL oldu.

TÜFE'ye endeksli 10 yıllık tahvilde ise ROT'ta PY teklifi 16,201.6 milyon TL, ihalede nominal teklif ise 3,369.9 milyon TL oldu.

Hazine yarın ise iki yıllık gösterge olan 7 Ekim 2015 itfalı 6 ayda bir yüzde 4.15 kupon ödemeli sabit kuponlu tahvili ve 10 yıllık gösterge olan 27 Eylül 2023 itfalı 10 yıllık 6 ayda bir yüzde 4.4 kupon ödemeli sabit kuponlu tahvili yeniden ihraç edecek.

Hazine Ocak ayında toplam 12.1 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 6.9 milyar TL'si piyasadan, toplam 10.6 milyar TL'lik iç borçlanma öngörüyor.