hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Cumhurbaşkanı Gül'den "paralel yapı" açıklaması

    Cumhurbaşkanı Gülden paralel yapı açıklaması
    expand

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Devlet sistemi içerisinde Anayasa, kanunlar bağlayıcıdır. Devlet sistemi içerisinde ayrı devletler, ayrı oluşumlar, referanslarını başka yerlerden alan dayanışmalar kesinlikle söz konusu olamaz" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı. Gül, buradaki konuşmasında, "paralel yapı" tartışmalarına, seçim döneminde yaşanan gergin siyasi ortama ve ekonomik meselelere değindi ve iş adamlarına, "telaşa kapılmamak lazım" mesajı verdi.

    Gül, yapılan reformlar, kararlı uygulamalar sonucunda Türkiye'nin üst orta gelirli bir ülke olduğunu belirtti. Bunun gerçekleştirilmesine yönelik Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda her şeyin ortaya konulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

    "Yapacağımız şey nedir? Önce tabii kimler bugün yüksek gelirli ülke, onlara şöyle bir baktığımızda, birinci şart tabii ki çok yüksek demokratik standartları gerçekleştiren ülke yüksek gelirli bir ülke olabilir. Tabii ki yüksek demokratik standartlar dediğimizde hukukun üstünlüğü, hukuk standartlarının yüksekliği, hukukun uygulanmasındaki şeffaflık ve hukukun verdiği güvence. Hukuk her şeyin başıdır. Buna en açık misal 2000 yıllara kadar Türkiye'de yılda 1 milyar doların üzerinde yabancı sermaye gelmezken hukukumuza güvenmediği için gelmiyordu. Ama yapılan tüm reformlar neticesinde eğer son on yıl içinde her sene en az on milyar dolarlık yabancı sermaye geliyorsa Türkiye'ye olan güvenden dolayı, çok açık bir misal. Bizim daha ileri gidebilmemiz için muhakkak ki bütün bunları konsörve etmemiz ve bütün bunları çok daha güçlendirmemiz gerekir. Bu vesileyle de şunu söylemek isterim, tabii ki devlet sistemi içerisinde anayasa, kanunlar bağlayıcıdır. Devlet sistemi içinde ayrı devletler, ayrı oluşumlar, referanslarını başka yerlerden alan dayanışmalar kesinlikle söz konusu olamaz. Türkiye'nin şeffaflaşması, Türkiye'de hukukun eşit, herkese bu çerçeve içerisinde uygulanması, Türkiye'nin yüksek gelirli bir ülke olma yolundaki en önemli sınavlarıdır."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AB müzakereleri

    Bunun gerçekleştirilmesine yönelik Avrupa Birliği müzakere süreçlerinin en iyi mekanizmalar arasında yer aldığını aktaran Gül, "AB'ye Türkiye, sadece Avrupa Birliği'ne üye olmak için girmeyi istemiyor ki. Türkiye'nin AB üyeliği aslında herhangi bir Avrupa Birliği'nin demokratik, hukuk ve ekonomik standartlarına ulaşmadır amacı" ifadelerini kullandı. Müzakereleri başarıyla bitirdikten sonra Norveç'in kendi tercihiyle AB üyesi olmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, "Ama böyle bir ülke olabilmek için de çok kararlı bir şekilde müzakere sürecini yürütmemiz ve müzakere süreci içindeki bütün fasılları yerine getirmemiz gerekir. Bu fasılların yerine getirilmesidir işte Türkiye'yi her alanda yüksek standartlara kavuşturacaktır ve ulaştıracaktır" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Türk ekonomisinin lokomotifi artık özel sektördür"

    Eğitimin de yüksek gelirli bir ülke olunması için önem verilmesi gereken konular arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, eğitimin niteliğinin önemine dikkat çekti. Son dönemde ülke ekonomisinin büyümesinde biraz geriye düşüldüğünü dile getiren Gül, "Bunu tekrar toparlayabilmek gerekir, bu yine özel sektörle olacaktır. Çünkü Türk ekonomisinin lokomotifi artık özel sektördür. Özel sektör istihdam
    yaratmaktadır. Özel sektör vergi ödemektedir. Özel sektör ihracat yapmaktadır. Özellikle belli bir hacmin, ölçeğin üzerindeki bütün firmalarımız kamu firması gibi sahiplenilir ve hepinizin başarılı olmasına hepimiz çok özen gösteririz" diye konuştu.

    "Maalesef böyle"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Moral motivasyonun iş dünyasında ve her alandaki önemine değinen Gül, seçim döneminde yaşanan gerilimleri hatırlatarak, "Türk siyasi geleneği maalesef böyle. 1950'den beri baktığınızda en parlak dönemlerde bile siyasi geleneğimizin yeri geldiğinde ne kadar sert olduğunu görüyoruz" dedi.

    Gelişmiş demokrasilerde, daha yüksek gelirli ülkelerde bu tip geleneklerin de değiştiğine dikkati çeken Gül, "İnanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda bunlar da değişecektir. Ama bunlar iş aleminin, sizin hiç kimsenin moralini bozmaması gerekir. Şunun da kıymetini herkes bilmesi lazım; istikrar, güven ortamı ancak büyümeyi gerçekleştirir. İstikrar ve güven ortamı varsa köklü reformlar yapılabilir ve önemli adımlar atılabilir. Son döneme baktığımızda bunun bütün avantajlarını gördük" ifadelerini kullandı.

    "Telaşa da hiç kapılmamak lazım"

    Türkiye'nin şimdi önüne bakması gerektiğini belirten Gül, şunları söyledi:

    "Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri, diğer seçimler var diye, telaşa da hiç kapılmamak lazım. Nihayette her şeyin kuralları da belli. Mahalli seçimler yapıldı, büyük bir katılımın olduğunu gördük. Çeşitli itirazlar söz konusu oldu ama bütün hukuki mevzuat çerçevesi içerisinde itiraz mekanizmaları çalıştı ve hala çalışanlar da var. Ama genel olarak baktığımızda halkın da ne kadar çok sahiplendiğini görüyoruz. Önemli olan kurallarda belirsizliğin olması, daha önce yaşadığımız belirsizlikler veya ortaya çıkartılan suni krizler, nihayette yeni düzenlemeleri getirdi. Şimdi önümüzde kurallar belli. Onun için herkesin işine gücüne bakması gerekir. İş aleminin özellikle başarısı hükümetin de başarısıdır. Türkiye'nin de başarısıdır. Devletin de başarısıdır. Nihayette çıkıp da şu kadar istihdam oluşturuldu, yarattık denirken. Bu istihdam devlet memurlarının çokluğuyla veyahutta kamuda çalışanların çokluğuyla sağlanamaz ki, özel sektör ne kadar gelişirse ne kadar işlerinizi büyütürseniz, ne kadar sizler başarılı olursanız Türkiye'nin ekonomik göstergelerindeki olumlu göstergeler de o kadar çok gelişir. Onun için sizler moralinizi hiç bozmayın, herkes işine gücüne koyulsun. İnanıyorum ki, bu söylediklerimin herkes farkındadır. Konjonktür gereği tabii ki  tartışmalar olur."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Demokratik ülkelerde çoğulculuk her şeyin başı olduğunu dile getiren Gül, "Çoğulculuğun olmadığı yerlerde tartışma söz konusu olmaz. Tartışmalar olacaktır, önemli olan tartışmaların kırıcı, dışlayıcı olmaması ve tartışmalar neticesinde hepimizin kutuplaşmamamız. Bunun ötesinde herkes fikrini söyleyecektir, herkes düşüncesini ortaya koyacaktır" diye konuştu.

    Türkiye'nin geleceğinin parlaklığından hiçbir zaman şüphe etmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

    "Hepimiz yeri geldiğinde düşüncelerimizi ifade edeceğiz, herkes edecektir. Muhakkak ki bunlar da hep dinleniyordur, bütün bunlara hepsine önem veriliyordur. Türkiye'nin Avrupa Birliği konularına TÜSİAD'ın ne kadar sahip çıktığını yakından bilen bir kişiyim. O bakımdan dolayı hepinizi gerçekten tebrik ederim. Çünkü sadece kendi camiamızın meseleleriyle değil bütün Türkiye'nin meseleleriyle de yeri geldiğinde ilgileniyorsunuz ve güzel önerilerde bulunuyorsunuz. Bugünkü toplantının neticesinde herhalde uzmanlar seviyesinde yapılan tartışmalarda da bu yönde, bir çok yeni öneriler gelecektir. Bu önerileriniz raporlar halinde ilgililere verilecektir. Bunların uygulamaya geçilmesinde de sizin çok büyük katkılarınız olacaktır."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow