Ankara'da Gezi Parkı eylemlerine katıldıkları için yargılanan 35 kişi hakkında derhal beraat kararı verilmesi talebi, mahkemece reddedildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ankara'da, 3 Haziran 2013'teki Gezi Parkı odaklı gösterilere katılarak, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettikleri" savunulan 35 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı sanıklar ve avukatları katıldı.

Duruşmada, sanık avukatlarının, 2911 sayılı yasanın, "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri" başlıklı 23. ve "kolluk kuvvetlerine direnilmesine" ilişkin 32/2. maddelerinin, Anayasa'nın "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı" başlıklı 34. ve kanunların, yürürlüğe konulan uluslararası sözleşmelerle çelişmesi halinde milletlerarası sözleşmelerin esas alınacağına ilişkin 90. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, maddelerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması talepleri reddedildi.

Sanık avukatlarından Doğan Erkan, benzer iddialarla açılan soruşturma ve davalarda verilen takipsizlik ve beraat kararlarını örnek gösterdi. Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin bazı mahkemelerin derhal beraat, bazı savcıların ise barışçı protesto hakkını gerekçe göstererek takipsizlik kararları verdiğini anlatan Erkan, mahkemeden derhal beraat kararı istedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda derhal beraat talebi reddedilerek, sanık savunmalarına geçildi. Sanıkların birçoğu olaylara katılmadıklarını ve haksız yere gözaltına alındıklarını anlattı.

Sanıklardan İbrahim Deniz, olay yerine demokratik hakkını kullanmak için gittiğini ancak kimseye zarar vermediğini ifade etti ve içinde çeşitli malzemelerin bulunduğu çantayı Kurtuluş Parkı'nda bulduğunu öne sürdü. Hakim Hasan Tekbaş'ın, "Keşke almasaydın" sözü üzerine Deniz, "İnsan yolda böyle bir çanta bulunca, refleks olarak alıyor" dedi.

Sanık Özgün Yazgan da Kızılay'da yemek yediği yerin yakınına gelen gaz bombası nedeniyle yemeğini bırakarak dışarı çıktığını, bu sırada polisin, "Bu provokatör. Gözaltına alın" dediğini kaydederek, "72 saatim içeride geçti. Ben Gezi Parkı nedir, bilmem. Çalışan biriyim" diye konuştu.

Sanık Emre Baştürk ise Kızılay'da gözaltına alındığını bildirerek, "Olaylara katılmadım. Esnaf arkadaşlarımla Kızılay'da yemek yedim. Güvenli yer olduğunu düşünerek, önlem alan polislerin önünde duruyordum. Bir grup polis geldi ve beni gözaltına aldı. Diğer polisler, 'Beyefendiyi niye aldınız? 15-20 dakikadır duruyordu?' diye sordular. Onlar da talimat geldiğini söylediler" ifadelerini kullandı. Baştürk, gözaltındayken hakarete uğradığını ve darbedildiğini savundu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Sanık Utku Deniz Kadıoğlu da gösterilere katılmadığını ifade ederek, "Arkadaşlarımla, Bahçelievler'e gitmek üzere Kızılay'da buluştuk. O sırada Kızılay'da biber gazı atıldığı için birileri tıbbi maske dağıtıyordu. Biz de birer tane aldık. Arkadaşımın sırt çantası olduğu için polis durdurdu, çantasından limon ve Talcid çıktı. Bendeyse bir şey çıkmadı. Buna rağmen arkadaşım hakkında takipsizlik kararı verildi, bana dava açıldı" diye konuştu.

Duruşma, savunması alınmayan sanıkların savunmalarının alınması için ertelendi.