hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hava operasyonuyla ilgili dava zamanaşımına uğradı

    Hava operasyonuyla ilgili dava zamanaşımına uğradı
    expand

    Şırnak'ın iki köyüne 20 yıl önce düzenlenen ve 38 kişinin yaşamını yitirdiği hava operasyonuyla ilgili yürütülen soruşturma zamanaşımına uğradı. Soruşturmayı yürüten Genelkurmay Askeri Savcılığı takipsizlik kararı verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şırnak'ın Kuşkonar ile Koçağılı Köyü'nün 1994 yılında savaş uçaklarınca bombalaması sonucu 38 kişinin ölümü ile ilgili soruşturmayı yürüten Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, dosyanın 20 yıllık zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

    Köylülerin avukatı Tahir Elçi, AİHM'in Türkiye'yi rekor tazminata mahkum ettiği soruşturmada verilen takipsizlik kararına itiraz edeceklerini belirterek, "Takipsizlik kararı AİHM'in kararının reddedilmesi anlamına geliyor. Bu karar, Avrupa Konseyi Bakanlar komitesi ile Türkiye arasında ciddi bir krize yol açacaktır" dedi.

    Şırnak merkezi bağlı Kuşkonar ve ve Koçağıllı köylerinin 26 Mart 2004 tarihinde savaş uçaklarınca bombalanarak 38 kişinin ölümü ile ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır'daki Terörle Mücadele Kanunu ile yetkili Cumhuriyet Savcılığı görevsizlik kararı vererek, dosyayı 2'nci Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdi.

    Askeri Savcılık ise yetkisizlik kararı vererek, dosyayı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığına gönderdi. Zaman aşımına 1 ay kala soruşturma dosyasını alan Genelkurmay Askeri Savcılığı ise, 9 Nisan 2014'de aldığı karar ile dosyanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

    "Deliller yeterince toplanamadı"

    Askeri savcılık kararında, dosyadaki deliller itibarıyla zamanında olayın gerektiği şekilde soruşturulup delillerin yeterince toplanmadığı / toplanamadığı, maddi olayın ve ceza sorumluluğu bulunan kişilerin açık bir şekilde tespitinin yapılmadığı / yapılamadığı, maddi delillerin tam olarak ortaya konmadığ ı/ konamadığı, olay yeri keşfinin ve olay yerindeki tespitlerin yapılmadığı / yapılamadığı, bu anlamda tıbbi ve kriminal inceleme sonuçlarının bulunmadığını belirtilerek şöyle denildi:

    "Mernis ölüm tutanaklarında müteveffaların ölüm nedenlerinin ecel, hastalık, cinayet, nedeni bilinmeyen sebeple ve enkaz altında kalma gibi nedenler olarak gözüktüğü, hatta müteveffa, mağdur ve müşteki olarak dosyada yer alan isimlere ilişkin nüfus kayıtları incelendiğinde, müteveffa olarak gözükenlerin bazılarının sağ olduğu, bazılarının Mernis sisteminde kaydının bulunamadığı görüldü. Muhtelif tarihlerde adı geçen köylerde oturan kişilerin olayın gelişimine ilişkin farklı ve birbirleriyle çelişen beyanlarda bulundukları, bu kapsamda bir kısmının kendilerinin devletin yanında yer almaları sebebiyle ve nevruz kutlamalarına katılmadıkları için PKK terör örgütü tarafından cezalandırma maksadıyla yapılan saldırı sonucu, diğer bir kısmının ise uçak bombalaması sonucu olayın gerçekleştiğini beyan ettikleri görüldü."

    "Kamu davası açılması mümkün değil"

    Askeri savcılığın kararında, 19 yıl 11 ay geçtikten sonra Askeri Savcılığa intikal eden soruşturma dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile Askeri Savcılıkça kısa bir süre içerisinde dosyaya dahil edilen bilgi ve belgeler çerçevesinde, maddi olayın ve muhtemel sorumluların tüm gerçekliğiyle ortaya konulamadığı belirtilerek, "Mevcut deliller ile kamu davası açılmasının mümkün olmadığı, kaldı ki muhtemel oluşacak suçlar yönünden dava zamanaşımı değerlendirmesi yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır" denildi.

    "Kovuşturmaya yer olmadığına... "

    Genelkurmay Askeri Savcılığı 10 sayfalık kararın sonunda ise, 26 Mart 1994 tarihinde Şırnak ili Kuşkonar ve Koçağılı köyleri kırsalında icra edilen hava operasyonu sonucu 38 kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanması olayı ve şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınan ve aralarında emekli Korgeneral Hasan Kundakçı'nın da bulunduğu 4 subay ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi.

    "AİHM kararının reddi anlamına geliyor"

    Köylülerin avukatı, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, zaman aşımı nedeniyle verilen takipsizlik kararına itiraz edeceklerini, hem Anayasanın 90'ıncı maddesi, hem de Türkiye'nin taraf olduğu insan hakları sözleşmeleri ve AİHM kararırları uyarınca, devlet görevlileri tarafından yaşam hakkının ağır ihlaline ilişkin suçların insanlığa karşı suç sayıldığından zaman aşımına uğrayamayacağını söyledi.

    Bu kararın aynı zamanda AİHM'in verdiği kararın yerine getirilmemesi anlamına da geldiğini söyleyen Elçi şunları kaydetti:

    "Yani takipsizlik kararı AİHM'in kararının reddedilmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla resmi makamlar bu durumda AİHM kararını yerine getirmemiş olacaklar. Bu da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ile Türkiye hükümeti arasında kararın infazı noktasında ciddi bir krize yol açacaktır."

    AİHM, 2 milyon 305 bin euro tazminata hükmetmişti

    Strasbourg'taki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türk savaş uçaklarının bombalaması sonucu Kuşkonar Köyü'nde 25, bu köye 8 kilometre uzaktaki Koçağılı Köyü'nde ise 13 kişinin ölümü, 13 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili Türkiye'yi suçlu bulmuştu.

    Mahkeme Türkiye'yi 'Hava saldırısı emri vermek', 'Yeterli soruşturma yapmamak', 'İnsan yaşamını dikkate almadan bombalama yapmak' ve 'Uçuş kayıtlarını gizlemek' suçlarından yakınları ölen ailelere 2 milyon 305 bin Euro tazminat ödemesini kararlaştırmıştı. Adalet Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığının bazı hususlardaki uyarısını da dikkate alarak karara itiraz etmişti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow