hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sağlık Bakanlığı: "379 köyde asbest saptanmıştır"

    Sağlık Bakanlığı: 379 köyde asbest saptanmıştır
    expand

    Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada akciğer kanserine yol açan asbest maddesi nedeniyle herhangi bir köyün toplu olarak taşınmasının gerekli olmayacağının öngörüldüğünü vurgulayarak, "Ülkemizde asbest sorunun olma ihtimali olan 58 ilin, bin 236 Köyünden asbest örnekleri alınmıştır. Alınan örnekler öncelikle Eskişehir Üniversitesinde ön değerlendirmeye alınmış, şüpheli bulunan örnekler analiz edilmek üzere TÜBİTAK'a gönderilmiş ve analiz sonuçları alınmıştır. Bu sonuçlara göre; 379 köyde "Asbest" saptanmıştır. Bu köylerde yaşayan nüfus toplamda 150 bin olup, basit önlemler ile bu kişilerde gelecek yıllarda gelişebilecek 3 bin kanser olgusu önlenebilecektir" denildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sağlık Bakanlığı akciğer kanserine yol açan asbest maddesiyle ilgili araştırmasına ve alınacak önlemlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

    Açıklamada, asbest maddesinin ne olduğu ve insan sağlığına olan zararına ilişkin, "Asbest, akciğer zarının (plevra) malign tümörü olan mezotelyoma ve akciğer kanserine doğrudan sebep olabilmektedir. Ayrıca kalıcı fonksiyonel kayıplara yol açan akciğer ve akciğer zarında kalıcı harabiyete (asbestozis, diffüz plevral fibrozis) de yol açabilmektedir. Söz konusu bu sorunlar, asbest ile yeterli miktar ve sürede temas etmiş popülasyonlarda görülmektedir. Asbeste maruz kalma dünya genelinde daha çok endüstriyel kaynaklıdır.

    Önümüzdeki 30 yıl boyunca gelişmiş ülkelerde endüstriyel asbest teması sebebiyle 500 bin kişinin kanser gelişmesi sonucu kaybedilmesi beklenmektedir. Şubat 2014'te Kanser Daire Başkanlığımızın da üyesi olduğu Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) asbest konusunda yayınladığı deklerasyonda asbestin yıllardır bilinen çok önemli bir kanserojen olmasına rağmen sadece 60 ülkenin gerekli önlemleri alabildiği vurgulanmıştır. Dünya genelinde, en önemli asbeste maruz kalma mesleki olmakla beraber, ne yazık ki ülkemizde çevresel etkenler ile de gerçekleşmektedir. Özellikle kırsal bölgelerde ak toprak olarak bilinen toprak ile sıva ve çatı izolasyonunda kullanılması en önemli maruziyet kaynağını oluşturmaktadır" bilgilerine yer verildi.

    "Asbest maruziyetinin önüne geçme çalışmaları 2009 yılında başlamıştır"

    Sağlık Bakanlığı, 2009 yılından itibaren asbest konusunda çalışma ve araştırmaların yapıldığını vurgulayarak, "Bakanlığımızca asbest maruziyetinin önüne geçmek amacıyla yapılan çalışmalar 2009 yılında başlamıştır. Sağlık Müdürlükleri görevlilerince köylere gidilerek muhtar ve vatandaşlarla görüşülerek toprakla temasın olabileceği yerler tespit edilmiştir. Tespit edilen yerlerin bir çoğunda evlerin boyanması, yolların asfaltlanması, asbestli toprağın getirildiği yerlerin kapatılması ve halkın bu toprağı kullanmaması için Müdürlük, Valilik, Belediye, Kaymakamlık ve ilgili Bakanlıkların İl Müdürlüklerince çalışmalar yürütülmüştür.

    Özellikle bir çok evin boyanması sağlanmış,  maddi durumu olmayan vatandaşlarımız Kaymakamlıkların yapmış olduğu maddi yardımlarla evlerini boyamış, birçok köy yolu asfaltlanmış, birçok yerde kullanım engellenmiş, farkındalık ve eğitim çalışmaları yürütülmüştür. 2012 yılında ise çok sayıda akademisyenin katılımı ile "Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Plan" çalışmaları başlatılarak yurt geneline yaygınlaştırılmıştır. Projede ülke genelinde mevcut durumun tespiti Faz I, gerekli ıslah çalışmalarının yapılması da Faz II olarak isimlendirilmiştir. Çalışmaya ilk etapta 30 ilde başlanmış ve bu illerdeki çalışmaları yürütmek üzere Halk Sağlığı Müdürlüğü temsilcisi ile akademisyenlerle "Türkiye Mezotelyoma Çalışma Grubu" oluşturulmuştur" ifadelerine yer verildi.
     
    "379 köyde "asbest" saptanmıştır"

    Sağlık Bakanlığı asbest konusunda yapılan çalışmalara ilişkin şu bilgilere yer verdi: "İllerden asbestin sebep olduğu hastalıklar ile ilgili son beş yıllık veriler istenmiş ve gelen verilerin değerlendirilmiştir. Faz-1 çalışmaları neticesinde ülkemizde asbest sorunun olma ihtimali olan 58 ilin, bin 236 Köyünden asbest örnekleri alınmıştır.

    Alınan örnekler öncelikle Eskişehir Üniversitesinde ön değerlendirmeye alınmış, şüpheli bulunan örnekler analiz edilmek üzere TÜBİTAK'a gönderilmiş ve analiz sonuçları alınmıştır. Bu sonuçlara göre; 379 köyde "Asbest" saptanmıştır. Bu köylerde yaşayan nüfus toplamda 150 bin olup, basit önlemler ile bu kişilerde gelecek yıllarda gelişebilecek 3 bin kanser olgusu önlenebilecektir. Asbest saptanılan köylerde ıslah çalışmaları yani Faz II çalışmalar başlatılacaktır.

    Ancak ilgili ıslah çalışmaların yapılması için; Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili birimleri,  Ulusal Kanser Danışma Kuruldan üyelerimiz ve Üniversitelerden uzman kişilerin yer aldığı bir grup oluşturulmuş ve çalışmalara devam edilmektedir."

    "Asbest nedeni ile herhangi bir köyün toplu olarak taşınmasının gerekli olmayacağı öngörülmektedir"

    Yapılan açıklamada asbest nedeni ile herhangi bir köyün toplu olarak taşınmasının gerekli olmayacağının öngörüldüğü vurgulanarak, "Islah çalışmaları evlerdeki asbestli boyaların sökülüp, yeniden badana edilmesi, çatı izolasyonlarının değiştirilmesi, yolların asfaltlanması, köylerin yeşillendirilmesi gibi basit önlemler olacağı tahmin edilmektedir.  Asbest nedeni ile herhangi bir köyün toplu olarak taşınmasının gerekli olmayacağı öngörülmektedir" denildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow