hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Nazi Almanyası ve Yahudiler
    expand

    Yahudi soykırımı hakkında bir başyapıt olmanın yanında, Nazi ideolojisini ve iktidarını anlamak için anahtar kaynaklardan biri olan tarihçi Saul Friedländer'in Nazi Almanyası ve Yahudiler artık Türkçe'de.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Nazi ideolojisini ve iktidarını anlamak için anahtar kaynaklardan biri olan Saul Friendlander'in Nazi Almanyası ve Yahudiler; Erez Manela ve Robert Gerwarth'ın derlediği Savaştaki İmparatorluklar; Michael Dillon'un Modernleşen Çin'in Tarihi ile Berivan Bingöl'ün Bizim Gizli Bir Hikayemiz Var kitapları İletişim Yayınları'ndan 11 Mart'ta çıkıyor. Çağdaş Türkçe edebiyatın en önemli isimlerinden Şule Gürbüz'ün yeni kitabı Öyle Miymiş?, Abdulrazak Gurnah'ın romanı Terkediş ve Herman Melville'in edebiyat klasikleri arasında yer alan Israel Potter'ını da okurla buluşturuyor.

    Demokrasi ne tür bir despotizm tehlikesi taşıyor?

    Nazi Almanyası ve Yahudiler Cilt 1 - Zulüm Yılları (1933-1939)

    Nazi ideolojisini ve iktidarını anlamak için anahtar kaynaklardan biri olan Nazi Almanyası ve Yahudiler, İletişim Yayınları'ndan çıkıyor. Tarihçi Saul Friedländer'in eseri, Yahudi soykırımı hakkında bir başyapıt olarak kabul görürken; kurbanların korkularına ve çektikleri ezaya da dikkat eden, onları da konuşturan bir tarih yazımı yöntemini benimsemesiyle de dikkat çekiyor.

    Tarihçi Saul Friedländer'in eseri, Yahudi soykırımı hakkında bir başyapıt olmanın yanında, Nazi ideolojisini ve iktidarını anlamak için anahtar kaynaklardan biridir.

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    1933-1939 arası dönemi ele alan bu ilk cilt, Nazi Almanyası'nda yaşamını sürdürmeye çalışan Yahudiler etrafındaki çemberin gitgide daralışını anlatıyor. Okura bu daralmayı hissettiren inanılmaz ayrıntılı bir tasvirle, bir korku rejiminin tablosunu çiziyor. Giderek takıntılı hale gelen bir takibat… Kurbanların çaresizliği… Kâh eğlenerek kâh korkarak olup biteni izleyen "seyirci" kitlesi… Kitap, nasyonal sosyalist Yahudi düşmanlığının, o zamana kadarki "geleneksel" anti-semitizmle farkı üzerinde duruyor. Nazi fanatizminin, nasıl bir girdap gibi felaketi derinleştirdiğini gösteriyor bize.

    Friedländer, kurbanların korkularına ve çektikleri ezaya da dikkat eden, onları da konuşturan bir tarih yazımı yöntemini benimsemesiyle de dikkat çekiyor.

    "Kusursuz derecede nesnel ve titiz bir çalışma. İnsanların içine düştüğü idraksizliği açıklıyor ama bereket versin, geçiştirmiyor. Şaşırtıcı ve insanı saran, unutulmaz bir kitap". Marcel Reich-Ranicki

    "İnşaat Ya Resullulah" şantiyeye dönen ülkenin fotoğrafını çekiyor

    Savaştaki İmparatorluklar 1911 - 1923

    Erez Manela ve Robert Gerwarth tarafından derlenen, Cihan Harbi'ni alışılagelmişin dışında hem daha geniş bir zaman aralığında hem de daha geniş bir coğrafyada ele Savaştaki İmparatorluklar 1911 - 1923, İletişim Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı. Üç büyük imparatorluğun haritadan silinmesine neden olan bölüşüm kavgasının "imparatorluklar savaşı" olarak tanımlandığı çalışmada, sömürgelerin yalnızca askerî kaynak olarak değil, ekonomik ve mali kaynak yönüyle de dahil edilmeleri sonucu savaşın nasıl "1. Dünya Savaşı"na dönüştüğü inceleniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    IŞİD Tuzağı: Batıyı savaşına çekerek hedefine ulaştı

    Elinizdeki kitap, Cihan Harbi'ni alışılagelmişin dışında hem daha geniş bir zaman aralığında hem de daha geniş bir coğrafyada ele alıyor. Üç büyük imparatorluğun haritadan silinmesine neden olan bu savaşı imparatorluklar savaşı olarak tanımlıyor. Ve bu savaşın, sömürgelerin yalnızca askerî değil, ekonomik ve mali kaynaklarıyla birlikte katılımıyla nasıl bir dünya savaşına dönüştüğünü inceliyor. Savaşın cephe gerisindeki etkileri ve Anadolu'da yaşanan katliam ve mübadeleleri de konuya dahil ediyor. 1911-1923 arasındaki bu büyük savaşın sonuçları, emperyal çöküşlerle birlikte sömürgesizleştirmenin başlaması ve bu yöndeki hareketlerin Wilson'ın "kendi kaderini tayin" hakkıyla yükselmesi; Paris Barış Konferansı'nda bu dağılmış imparatorlukların çözüm çabaları bağlamında tartışılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Benito Mussolini, Avrupa'nın büyük kara imparatorluklarının dağılması ve deniz imparatorluklarının karşı karşıya kaldığı yeni zorluklara dair şaşırtıcı derecede endişeli göndermesiyle o çok ünlenmiş yorumunu yaptı: Il Popolo d'Italia'ya yazdığı makalede, ne antik Roma'nın çöküşü ne de Napoléon'un yenilgisinin, Avrupa'nın siyasal haritasındaki mevcut değişimler kadar etkili olduğunda ısrar etti. "Tüm yeryüzü sarsılıyor. Bütün kıtalar aynı krizle paramparça oluyor. Bu tufanın etkisiyle sarsılıp titremeyen tek bir kara parçası bile yok. Eski Avrupa'da insanlar yok oluyor, sistemler çöküyor, kurumlar yıkılıyor." Bir kereliğine de olsa, Mussolini haklıydı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Fehim Taştekin savaşı anlattı: "Suriye Yıkıl Git, Diren Kal"

    Modernleşen Çin'in Tarihi

    İletişim Yayınları, binlerce yıllık bir kültürün mirasçısı olan Çin'in tarihini ayrıntılarıyla anlatan Modernleşen Çin'in Tarihi'ni yayımlıyor. Michael Dillon tarafından kaleme alınan bu eser, maddi ve kültürel birikimiyle Çin'in kapsamlı bir anlatısını sunarken, 19. yüzyıldan günümüze kronolojik bir bçimde Çin'in geçirdiği değişim ve dönüşümleri de anlatıyor.

    Çin yalnızca bir ülke değil, binlerce yıllık bir kültürün mirasçısı. Günümüzde ise dünya ekonomisi, siyaseti ve tarihi üzerinde yadsınamaz bir etkiye sahip. Michael Dillon, Modernleşen Çin'in Tarihi'nde maddi ve kültürel birikimiyle Çin'in kapsamlı bir anlatısını sunuyor. 19. yüzyıldan günümüze kronolojik bir sırayla Çin'in geçirdiği değişim ve dönüşümleri aktarırken aynı zamanda kültürel tarih ve değişimi hızlandıran veya değişime direnişi destekleyen fikirleri de ele alıyor. Hanedanlarla, imparatorluk dönemiyle, savaşlarla, isyanlarla, etnik-dinî çatışmalarla ve sosyalizmle resmedilmeyen bir modern Çin tarihi kabul edilemeyeceği için, tüm bu tarihsel kesitlere de özel bir ilgi gösteriyor.

    Türkiye'nin 1950'li yılları

    "Bu çalışma Çin'in modern dönemdeki tarih anlatısıdır. Her ne kadar ÇKP'nin iktidara geldiği 1949 esas alınarak ikiye ayırılan 20. yüzyıl daha fazla ağırlık taşıyor olsa da bazı noktalarda 19. Yüzyıl ayrıntılarıyla incelenmiş ve daha yakın tarihli gelişmeler de Çin'in uzun imparatorluk tarihi bağlamında ele alınmıştır." Mıchael Dillon

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Bizim Gizli Bir Hikayemiz Var - Dağdan Anneliğe Kadınlar

    Berivan Bingöl'ün kaleme aldığı Bizim Gizli Bir Hikâyemiz Var - Dağdan Anneliğe Kadınlar, İletişim Yayınları tarafından okurla buluşturuluyor. Bir sözlü tarih çalışması niteliği taşıyan bu kitapta Bingöl, bir zamanlar gerilla olarak PKK'ye katılmış, şimdi ise Güney Kürdistan'da ya da Avrupa'da yaşayan yirmi ayrı kadınla görüşerek onların deneyimlerini okura aktarıyor. Eski bir gerilla olarak bugün "normal" bir hayat sürmenin, anne olmanın nasıl bir tecrübe olduğu konusunda konuşan kadınlar, aynı zamanda onları gerilla olmaya iten koşulları da, örgütten ayrılmalarına sebep olan gelişmeleri de anlatıyorlar.

    Dağlarda başlayan hikâyeleri Güney Kürdistan'a, İsviçre'ye, Almanya'ya, Belçika'ya uzanan kadınlar… Geçmişte PKK'ye katılmış, bugün ise yurtdışında sürdürmek zorunda kaldıkları hayatlarına çocuklarıyla bağlanan, eski gerilla anneler… Her biri, gerillaya katılma sebeplerinden ve örgütteki deneyimlerinden başlayarak ayrılma süreçlerini, anılarını, kırgınlıklarını ve en önemlisi, annelik hallerini anlatıyorlar. Berivan Bingöl, yıllarca dağda kalarak gerilla hayatı yaşamış kadınların çocuklarıyla olan ilişkilerine duyduğu merakın peşine düşmüş, ülke ülke gezerek onları dinlemiş, kelimelerini yazıya dökmüş. Şimdi yirmi kadın, sözleriyle bize yirmi ayrı dünyanın kapısını açıyor. Kitapta, çok şey görmüş, yaşamış bu kadınların yalnızca çocuklarıyla olan ilişkilerine değil, aynı zamanda onların toplumla, devletle, örgütün kimi yapılarıyla, milliyetçi ve cinsiyetçi kalıplarla olan mücadelelerine tanık olacaksınız.

    "Devlet ve PKK İkileminde Korucular"

    "Onlar bizim ne yaşadığımızı bilmiyorlar. Bizi diğer anneler gibi düşünüyorlar, ama bizim gizli bir hikâyemiz var. O gizli hikâyeyi çocuklarımız bilmeli. İçinde ne varsa... Ama buna hazır oldukları zaman öğrenmeliler."

    "Aslında birçok şey de yaşanmadan anlatılmıyor. Düşün küçücük yaşta yaşadıklarını; sürgün, sürgünden dağa, dağdan buraya, buradan anneliğe... Bu kadar şeyi, hepsini bir hayata sığdırmak..."

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Öyle Miymiş?

    Çağdaş Türkçe edebiyatın en önemli isimlerinden Şule Gürbüz'ün yeni kitabı Öyle Miymiş?, İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Daha önce Kambur, Zamanın Farkında ve Coşkuyla Ölmek kitaplarıyla hem kendine has bir dil kuran hem de ciddi bir okur kitlesi edinen Gürbüz, yeni kitabıyla da okurlarını kendi evrenine davet ediyor..

    Arka kapaktan:

    "Ne yaptık biz sahi burda bunca vakit, dört mevsim, oğul uşak, bez tarak? Ne yapacaksın bir düzen var, ilahî düzen, yaprak düşüyor, güzelim kuşlar huzurda el pençe bekliyor, insan kendisi tokken başkalarının da hep bir şekilde doyurulduğunu sanıyor, yemiştir bir şey diyor, doymuştur, içmiştir, içmez olur mu, yoksa ölür diyor, ama ertesi gün ölü mü diri mi bakmıyor. Aslan elleri önde eceli arkasında yatmış yarı aç ama heybetli, oğlan beş bin yıl evvelin hatalarını yapıyor, ama aklına derslerde de okusa, kitaplarda da kavuşamıyor, o da anlaşılan geçiyor, kız üç bin sene öncenin heveslerinde, senin kıza bak dirilse bir Asurlu gülecek, ey Mezopotamya, eski krallık, asma bahçeleri, kuleler, yenisi ve iyisi yapılamazken bunca yıkılmak niye?"

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Terkediş

    Abdulrazak Gurnah'ın uygarlığın eşiğinde ufalanan bir ülkeyi, ülkeden göçenlerin yakasını bırakmayan suçluluk duygusunu, yurtsuzluğu, kalanların üzerine çöken karanlığı, din ve geleneğin şaşmaz bir süreklilikle muhafaza ettiği değerleri ve yok ettiği aşkları anlattığı kitabı Terkediş, İletişim Yayınları'ndan çıktı. Terkediş, kolonyalizmin bireysel ve siyasal düzlemdeki sonuçlarını üç neslin birbirine örülmüş hikâyeleri üzerinden anlatan bir insanlık epiği…

    Beş Paralık Roman, Türkçe'de

    Terkediş, modern dünya edebiyatında sömürgecilik sonrası dönemde yazılmış en parlak romanlardan biri.

    Terkediş, kolonyalizmin bireysel ve siyasal düzlemdeki sonuçlarını üç neslin birbirine örülmüş hikâyeleri üzerinden anlatan bir insanlık epiği. Gurnah, Terkediş'te uygarlığın eşiğinde ufalanan bir ülkeyi, ülkeden göçenlerin yakasını bırakmayan suçluluk duygusunu, yurtsuzluğu, kalanların üzerine çöken karanlığı, din ve geleneğin şaşmaz bir süreklilikle muhafaza ettiği değerleri ve yok ettiği aşkları anlatmakta. 1899'da çölde yolunu kaybeden ve yaralı halde Doğu Afrika sahilindeki bir şehre varan İngiliz seyyah Martin Pearce, bölge esnafından Hasanali'nin ve güzeller güzeli kardeşi Rehana'nın yardımıyla hayata döner. Pearce ile Rehana'nın hikâyesini üç kuşağın ortak yazgısına bağlayan Gurnah, nesnel ve sahici anlatısı etnik-ulusal kimliklerin ötesinde bir kimliğin mümkün olduğu yeni bir edebiyatın ve dünyanın habercisi.

    "Gurnah, Terkediş'te çöküşü yeni bir şafağa dönüştürmeyi başarıyor." Adam-Mars Jones

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Israel Potter - Sürgünde Elli Yıl

    İletişim Yayınları, bir edebiyat klasiğini daha okurlarla buluşturuyor: Herman Melville'den Israel Potter. Edebi maharetinin zirvesinde kaleme aldığı bu tarihî romanında Melville, Amerikan Bağımsızlık Savaşı gazisi Israel Potter'ın bir hayalet yazar tarafından yazılan otobiyografisini esas alıyor. Önsöz, kitaba dair görseller ve yazar-dönem kronolojisiyle zenginleştirilen bu eser, uzun yıllar boyunca zevkle okunmaya devam edecek.

    Ercan Kesal'ın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınları'ndan çıktı

    Ayşe Deniz Temiz çevirisi,
    Bill Christophersen'in önsözü ve romanın esin kaynağından bir alıntıyla,
    Yazar ve dönem kronolojisiyle,
    Kitaba dair görsellerle.

    Israel Potter Amerika tarihinin yol ayrımlarından olan Bağımsızlık Savaşı'nı tutsaklık, sürgün ve seyyahlık temalarıyla birleştiren bir başyapıt.

    Edebi maharetinin zirvesinde kaleme aldığı bu tarihî romanında Melville, Bağımsızlık Savaşı gazisi Israel Potter'ın bir hayalet yazar tarafından yazılan otobiyografisini esas alır. Roman kahramanının yıllar süren sürgün hayatının arka planında meşhur deniz muharebelerinin Melville'e özgü doğaçlama tasvirleri yer alır. Israel Potter'ın İngiltere ve Fransa'daki meşakkatli yolculuğu ve tarihî misyonu onu neredeyse mitik-kutsal bir figüre dönüştürürken bağımsızlık retoriği Eski Ahit'ten Yunan mitolojisine muhtelif göndermelerle örülür. Israel Potter, Batı medeniyetinin mirasının Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nda yarattığı yeni mizaca ilişkin benzersiz bir anlatı.

    "Melville, Israel Potter'da sıradan insanın ulaştığı zirveyi vurgular." Ray Browne

    Nazi Almanyası ve Yahudiler

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow