hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Darbe sanığı yüzbaşı: 'Darbecileri engellemeye gittiğimizi sanıyorduk'

    Darbe sanığı yüzbaşı: Darbecileri engellemeye gittiğimizi sanıyorduk
    expand
    KAYNAKAA

    Darbe girişimi sırasında Kırklareli'deki birliğinden İstanbul'a gitmek üzere hareket eden askerler arasında yer alan Yüzbaşı Murat Baydur, yargılandığı davada İstanbul'a darbeye karşı koymak üzere gittiklerini sandığını ileri sürdü. Baydur, "Vatandaşlar askeri konvoyun önünü kestiğinde çok korkmuştuk. Çünkü ne yapacağımızı dahi bilmiyorduk'' dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kırklareli'nde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan eski 2. Mekanize Piyade Taburu Bölük Komutanı Piyade Yüzbaşı Murat Baydur, ''Darbe girişiminin yaşandığı gece polis ve vatandaşlar askeri konvoyun önünü kestiğinde çok korkmuştuk. Çünkü ne yapacağımızı dahi bilmiyorduk'' dedi.

    Darbe sanığı yarbaylar birbirine girdi

    FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanığın yargılanmasına altıncı günde devam edildi. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi salonunda görülen duruşmaya, eski Tuğgeneral Doğan ve eski Yarbay Çiçek'in de aralarında bulunduğu 38'i tutuklu 81 sanık katıldı.

    Darbeci general, korumaların sayısını artırmış

    Duruşmada savunma yapan, darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı eski 2. Mekanize Piyade Taburu Bölük Komutanı Piyade Yüzbaşı Murat Baydur, hakkındaki suçlamaları reddetti. Görev yaptığı 20 yıl boyunca üniformasına leke gelmeyecek şekilde görev yaptığını belirten Baydur, önceliğinin her zaman vatan olduğunu aktardı. Görev süresince hiçbir zaman istirahat yapmadığını belirten Baydur, ''Emir komutasını üstlendiğim bölüğüm ile ülkeme hizmet sağladım. 2013 yılından bu yana Lüleburgaz'da başarılı bir subay olarak görev yapıyorum. Amirlerim de bu yönde düşünecek olmalıdır ki, tarafıma şerit rozet, takdir ve para ödülü vermişlerdir. Ek olarak belirtmem gerekir ki, askeri lise imtihanlarına ne FETÖ'cü bir dershane ne de başka birine gitmeden kendi çabalarımla kazandım. 15 Temmuz günü mesai rutini bozacak bir faaliyet icra etmeden basladı ve normal saatinde bitti. Bölük komutanları ile toplanarak tabur komutanı ile bir toplantı yapmadık. Mesai içinde tabur komutanının emri üzerine tabela yenilenmesi ve taburun bahçesine dikilmek üzere ladin ağacı işlerini yürüttüm'' diye savunma yaptı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hakim eski tugay komutanını uyardı: 'Bir daha olursa salondan çıkarılırsın'

    'Eşim KPSS'ye rahat çalışsın diye İstanbul'a gittim'

    Baydur, darbe girişiminin yaşandığı gün mesai bitiminde eşinin KPSS'ye rahat çalışması için kızıyla birlikte İstanbul'da ailesinin yanına gittiğini anlattı. İstanbul'da ailesiyle ve arkadaşlarıyla görüşmeyi planladığını taburdan aranarak göreve çağrıldığını aktaran Baydur, savunmasına şu şekilde devam etti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Mesai bitiminde evime gittiğimde eşimin KPSS'ye çalıştığını gördüm. Eşim KPSS'ye rahat çalışsın diye İstanbul'a gittim. İstanbul'a giderken yanımda kız çocuğumu da aldım. 15 Temmuz gecesi köprünün kapandığı bilgisine ulaştığımda, taburdan aranarak göreve çağrıldım. İstanbul'a giderken garnizon terk izni almadım, tabur komutanına da sözlü bilgi vermemiştim. Yeniden Lüleburgaz'a döndüğümde, kızımı eve bıraktım ve yıkanması için kirli çamaşır sepetine koyduğum üniformalarımı alarak sivil aracım ile tabura gittim. Tabur bölgesinde kimse yoktu. Bir arkadaşımı görerek taburun nerede olduğunu sorarak garajda hazırlık yapıldığı bilgisine ulaştım. Sonrasında araçların seslerini duydum. Araçlar benzinlik yolu üzerinde yol düzeni alıyorlardı. Bir süre daha zaman olduğunu düşünerek tabur binasına dönerek duş aldım."

    Daha sonra tabur komutanı Latif Çiçek ile görüştüğünü dile getiren Baydur, Çiçek'in kendisine KOKTOD planını anlattığını söyledi. Askeri araçların ve personelin hazırlandığı esnada taburda olmadığını öne süren Baydur, şöyle devam etti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Bir süre sonra Çiçek bize çıkış emri verdi. Çiçek'in aracı önde askeri konvoy arkada olmak üzere yola çıktık. TEM otoyolunda polis ekipleri bizi durdurdu. Ardından vatandaşlar toplanmaya başladı. Tabur komutanı Çiçek ile Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısının konuştuğunu gördüm. Ben o esnaya kadar İstanbul'a darbecileri bastırmak ve polislerin de bize eskortluk edeceğini düşünüyordum. Darbe girişiminin yaşandığı gece polis ve vatandaşlar askeri konvoyun önünü kestiğinde çok korkmuştuk. Çünkü ne yapacağımızı dahi bilmiyorduk."

    Baydur'un savunması sırasından Tuğgeneral Doğan ile Latif Çiçek'in konuştuğu ve Doğan'ın zaman zaman gülümsediği görüldü.

    'Darbecilere karşı silah kullanacaktık'

    Çiçek tarafından verilen emirleri yerine getirdiklerini ifade eden Baydur, FETÖ ile hiçbir bağlantısının olmadığını ileri sürdü. İstanbul'a darbecilere karşı gittiklerini sandığını belirten Baydur, o gece birçok kez tereddüt yaşadığını ve Çiçek'e danıştığını anlattı. Sıkı yönetim emrini hiç görmediğini iddia eden Baydur, savunmasını şu şekilde sürdürdü:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Darbeci ve hainlere karşı İstanbul'a gittiğimiz takdirde silah kullanacaktık. İstanbul'a gidene kadar personelin silah veya emir dışı bir şey yapmaları konusunda uyardım. Onların kalplerinde vatan sevdasına yakından sahip oldum. O gece personelim o titizlikle hareket etmişlerdir. Onlarda benim gibi kalkışmayı bastırmak için gidileceğini bildiklerinden ortaya canlarını koymaktan çekinmemişlerdir. Vatanın bekası, bölünmez bütünlüğü söz konusu iken darbeyle mücadele için 15 Temmuz'da da şehit ve gazi olmaktan korkmayan personelin hiçbir suçu yoktur. Onlar ve ben kanunsuz bir emre uymadık. Personelimin benim emrim dışında kesinlikle bir hareketi olmamıştır. Fetullah Gülen ile ilgili komutanlarımdan edindiğim bilgiler ışığı altında FETÖ denilen hain yapılanmaya karşı nefret duymaya başladım. Bu nefretim her geçen gün arttı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu grubu terörist olarak nitelendirmesini sevinçle karşıladım."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow