hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Davutoğlu İstanbul'da sanayicilere seslendi

    Davutoğlu İstanbulda sanayicilere seslendi
    expand
    KAYNAKAA

    İstanbul'da organize sanayi bölgesi yöneticilerine seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin dıştan gelen kaynaklarla büyüme yolunu "tercih etmediğini" ileri sürerek, gerçek büyüme motorunun insan kaynağı ve demokrasi olduğunu söyledi. Muhalefeti ikna edici olmaktan uzak vaatlerde bulunmakla suçlayan Davutoğlu, istikrar vurgusu yaptı, "1 Kasım'dan sonra inşallah çok güçlü şekilde istikrarı devam ettireceğiz" ifadesini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Davutoğlu, Four Point By Sheraton Hotel'de İstanbul'daki Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yöneticileriyle kahvaltıda bir araya geldi; sanayicilere politikalarını anlattı. Sanayileşmenin önemini vurgulayan ve İstanbul Madeni Eşya Sanatkarlarının (İMES) oynadığı role dikkat çeken Davutoğlu, geride kalan 13 yılı anlattı. İktidarlarında dev projelerin hayata geçirildiğini söyleyen Davutoğlu, sanayi üretiminin olmadığı durumlarda ülkelerin krize düştüğünü belirterek, Yunanistan'ı örnek gösterdi. Davutoğlu, "Hizmet sektörü önemlidir ama ülkenin ekonomisini, üretimini, istihdamını sağlayan motor alan, sanayileşme ve reel sektör alanıdır" dedi.

    Ekonomik ve siyasi istikrara ilişkin mesajlar veren Davutoğlu, sanayicilerin desteğini isteyerek, "Milletimizin eliyle siyasi istikrarı sağlarsak, ekonomik istikrar bizim işimiz. Hiçbir yerde ekonomi ile siyasetin ayrı düştüğü durumlar söz konusu olmaz. Siyasi istikrar varsa siyasi öngörülebilirlik varsa ekonomik istikrar ve planlama da mümkün hale gelir. Ama siyasi bir kaosa hele hele bir güvenlik kaosuna, etrafımızdaki ateş çemberi içindeki ülkelerde gördüğümüz gibi, düşerseniz ekonomik hayatın sürmesi mümkün değil" diye konuştu.

    Siyasi istikrarın ekonomiye etkisiyle ilgili Suriye örneğini vererek, "Siyasi istikrarsızlığın Halep'i ne hale getirdiğini hepimiz gördük. O açıdan en öncelikli mesele ülkede demokrasi ve özgürlükler ile istikrarı aynı anda sağlayabilecek bir siyasi ortamın tesis edilmesidir. Milletimizin iradesiyle, siyasi güven iklimini tesis edersek ki inşallah tesis edeceğiz. Milli ram olmak bizim işimiz. Biz, Türkiye'nin büyüme heyecanını, kalkınma aşkını, üretim iradesini temsil ediyoruz" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Siyasi irade ve stratejik planlamanın olmadığı durumlarda rakamların anlam taşımayacağını dile getiren Davutoğlu, yönetimde istikrar vurgusu yaptı. "Yani temelde yönetmek işi, ülke yönetimi, şirket yönetimi gibi irade işidir. İrade kaybolduğunda, planlama imkanı da söz konusu olmaz" ifadesini kullandı.

    Daha sonra sözü seçimlere getiren Davutoğlu, sanayicilere diğer partilerden şikayet etti, "Ülkenin yönetim boşluğuna düşmemesi için bizlerin neler yaptığını görüyorsunuz" dedi. Rakibi partilerin vaatlerinin ikna edici olmadığını ileri süren Davutoğlu, diğer partileri karamsar tablo çizmekle, felaket tellallığı ile suçladı.

    13 yıllık iktidarları dönemini, "muhteşem bir yönetim tecbüresi" diye tanımlayan Davutoğlu, "Bu felaket tellallığı ülkeyi külliyen, pesimist, karamsar bir psikolojiye sokma çabası inşallah başarıya ulaşamayacak. Değer üreten, dünya rekabet eden bir Türkiye inşa etme yolunda bizim hızımızı da kesemeyecek" diye konuştu.

    Emek yoğun sektörde yatırımcıların talebi halinde sembolik kira karşılığında anahtar teslimi fabrika verecekleri vaadini İstanbullu sanayicilere de yineleyen Davutoğlu, bunun bir sonraki aşamada bütçeye, devlete katkı sağlayacak bir vaat olduğunu söyledi. Gençlere iş kurmaları için vadettikleri teşvikleri de tekrarlayan Davutoğlu, seçim beyannamelerindeki hiçbir vaadin bütçeye yük getirmeyeceğini belirtti. Bunları tek tek hesap ettiklerini söyleyen Davutoğlu, "Muhalefetin taahhütleriyle arasındaki fark bu" ifadesini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sanayicilerden yoğun teknolojik projelere ağırlık vermelerini isteyen Davutoğlu, "Vergi kolaylaştırmalarını sağlarız, arsa temin ederiz, ne isterseniz yaparız ama Türkiye'nin niteliksel anlamda bir sıçrama yapabilmesi için sizden talebimiz; Ar-Ge'ye, yüksek teknolojili yatırımlara ağırlık vermeniz ve istihdamı teşvik edecek şekilde genç istihdamına çözüm noktasında bizimle çalışmanız. Gençlerin istihdam edilmediği yerlerde büyük sosyal huzursuzluklar yaşandığını hep beraber görüyoruz. Onun için bu dönemde en fazla bu konularda yakın ilişki içinde olmaya önem vereceğiz" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Esnafların vergilendirilmesi, gümrük işlemlerinin hızlandırılması, patentleme maliyetlerine ilişkin seçim beyannamelerinde yer alan vaatlerini anlatan Davutoğlu, "Özellikle Ar-Ge, kurumsallaşma, markalaşma gibi alanlara yönelik desteklerimizi daha da geliştirerek sürdüreceğiz" dedi.

    İktidarları döneminde "Türkiye idealinin hayata geçtiğini" söyleyen Davutoğlu, en değerli unsurun reel büyüme alanlarında gerçekleştirilen başarılar olduğunu dile getirdi. Özel sektörün 2002-2014 dönemindeki yatırım miktarlarına değinen Davutoğlu, 2002'de 31 bin olan kurulan şirket sayısının 2014'te 59 bine çıktığını belirtti. Davutoğlu, bu yılın ilk 8 ayında kurulan şirket sayısının geçen yılın aynı dönemine göre de yüzde 17 arttığını söyleyerek, bunun Türkiye'de reel sektörün nasıl geliştiğini gösteren bir husus olduğunu ifade etti.

    Davtoğlu, KOBİ'lerin reel sektörün bel kemiğini oluşturduğunu ve Türkiye'nin dönem başkanlığında yapılacak G-20 toplantısında KOBİ'lerin ana temalardan biri olmasını sağladıkalrını anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    KOBİ'ler ne kadar dinamik ve rekabetçiyse ekonominin de o kadar dinamik ve rekabetçi olabileceğini söyleyen Davutoğlu, 2002'de 230 milyar dolar olan milli gelirin, geçen yıl 800 milyar dolara ulaştığını belirtti. Davutoğlu, "Bakın biz, doğalgaz veya petrol bulduğumuz için değil, dışarıdan bize aktarılan paralar dolayısıyla büyüyor değiliz" ifadesini kullandı.

    Türkiye'nin gerçek büyüme motorunun insan kaynağı ve demokrasi olduğunu öne süren Davutoğlu, "Demokrasimizi koruyup insan kaynağını harekete geçirdiğimiz zaman Türkiye'nin büyümesini engelleyecek hiçbir güç olamaz" dedi.

    Türkiye'nin dıştan gelen kaynaklarla büyüme yolunu "tercih etmediğini" söyleyen Davutoğlu, "Türkiye kendi insanının birikimini, o insanın tecrübesini, niteliğini değiştirerek, dönüştürerek büyümeye gayret ediyor ve bu yolla tamamıyla Türkiye'ye has bir büyüme modeli gerçekleştirilebildi" ifadesini kullandı.

    KOBİ'lerin Türkiye ekonomisinin omurgası olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Her ölçekte sanayicimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Herkes emin olsun ki önümüzdeki süreç KOBİ'lerimiz için büyük bir hamle dönemi olacaktır" diye konuştu.

    Davutoğlu, en büyük vaatlerinin, güven, istikrar, öngörülebilirlik olduğunu belirterek, "13 yıllık istikrar döneminde zihninizde bu konuda hiç şüphe olmadı. 1 Kasım'dan sonra inşallah çok güçlü şekilde istikrarı devam ettireceğiz" dedi. 

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow