hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Devlet hastanesinde kürtaj gerçeği

    Devlet hastanesinde kürtaj gerçeği
    expand

    Kürtajın 10 haftaya kadar yasal olmasına karşın uygulamada kadınların kürtaj hakkı dikkate alınmıyor. Mor Çatı'dan sonra Kadın Dayanışma Vakfı da bir araştırma yaparak Ankara'daki 30 kamu hastanesinden yalnızca 3'ünde her koşulda kürtaj yapıldığını, 8'inde hiç bir şekilde kürtaj yapılmadığını, diğerlerinde ise eş izni, 10 yerine 8 hafta koşulu ya da devletin karşılamadığı anestezi ücreti gibi engeller olduğunu ortaya koydu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kürtaj tartışmaları siyasetin gündeminden düşse de kadınlar için hayati önemini taşımaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtaj cinayettir" sözleriyle başlayan tartışma yasal değişikliği gündeme getirse de aslında hiç bir yasal düzenleme yapılmadı. Yasal değişiklik yapılmamasına karşın uygulamada çok şey değişti. 

    Kadın Dayanışma Vakfı, tıpkı daha önce Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın İstanbul’daki çalışmasına benzer şekilde bilimsel olmayan ancak kadınların nelerle karşılaşabileceğini göstermek için Ankara'daki kamu hastanelerinin kürtaj yaklaşımını araştırdı. Ortaya çok çarpıcı sonuçlar çıktı. Ankara’daki 30 kamu hastanesini arayarak “Hastanenizde kürtaj yapılıyor mu?” sorusunu soran Kadın Dayanışma Vakfı üyeleri, görüşülen hastanelerin yalnızca 3 tanesinde 10 haftaya kadar evli/bekar ayrımı yapılmadan isteğe bağlı kürtaj yapıldığını ortaya koydu. İsteğe bağlı kürtajın gerçekleştirildiği diğer 2 hastanede ise çeşitli şartlar öne sürülüyor. 3 hastanede kürtaj yalnızca evli kadınlara, eşlerinin onayı olması halinde yapılıyor. 5 hastane ise ancak anne veya bebeğe dair komplikasyon riski varsa kürtaj yapıyor. 8 hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor. 5 hastanede ise kürtaj yapılıp yapılmayacağı yüz yüze muayene sonrası doktorun vereceği karara bağlı kalıyor.  

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Yargılayıcı ve azarlayıcı bir ses tonu"

    Kadın Dayanışma Vakfı üyeleri sade bir vatandaşın kürtaj konusunda hastanelerden ne kadar bilgi alabildiğini de ölçebilmek adına, ilk aşamada telefonda kendilerini tanıtmadılar. Öncelikle telefona cevap veren santral görevlileriyle, daha sonra Kadın Doğum Servisleriyle görüştüler. Bu araştırmaya göre birçok hastanede kürtaj sorusuna dair kesin cevaba ulaşabilmek ortalama 4 farklı kişiyle görüşmeyi gerektirdi. Kürtaj yaptırmak için arayan bir kadınla görüştüğünü sanan birçok hastane personeli, özellikle kürtajın hiçbir şekilde yapılmadığı hastanelerde, yargılayıcı ve azarlayıcı bir ses tonu ve konuşma biçimiyle karşılık verdiler. Görüşülen hastanelerin 4 tanesi tam teşekküllü olmadıkları veya hastanede kadın doğum doktoru olmadığı için kürtaj yapılmadığını bildirdi. 

    Görüşülen hastanelerin yalnızca 3 tanesinde isteğe bağlı kürtaj 10 haftaya kadar her koşulda yapılıyor. Bu 3 hastane dışındaki 2 hastanede daha isteğe bağlı kürtaj yapılıyor; ancak, bir tanesinde 350 TL ile 600 TL arası tutan anestezi ücretinin devlet tarafından karşılanmadığı, kadının kendisinin ödemek zorunda olduğu vurgulandı. Diğer hastanede ise 9 haftaya kadar her koşulda kürtaj yapıldığı söylenmesinin üzerine, evli/bekar olmanın kürtaja erişimde fark yaratıp yaratmadığını anlamak için sorulan soruya “18 yaş üstü ve bekarsa Kaymakamlıktan evrak gibi gerekli evraklar isteniyor” cevabı verildi. Bu evrakın içeriği sorulduğunda “Onu Aile Planlaması Polikliniği'ne geldiğinizde öğrenebilirsiniz” denildi. Kadın Dayanışma Vakfı’ndan arandığı söylenerek evrakın içeriği tekrar sorulduğunda ise “Onun bilgisini telefonda vermezler, gidip görüşebilirsiniz” cevabı verildi. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kadın evliyse...

    Görüşülen hastanelerin 3 tanesinde kürtaj yalnızca kadın evliyse, hastaneye eşi ve evlilik cüzdanıyla birlikte gelirse, ve eşten imzalı onay alınırsa gerçekleştiriliyor. Bu 3 hastanenin bir tanesinde kürtaj 10 değil 8 haftaya kadar yapılıyor. Yalnızca kadın evliyse kürtaj yapıldığı söylenen bir diğer hastanenin Kadın Doğum Bölümü’nde telefona cevap veren kişi “Bekar kadınlara kürtaj yapılmıyor mu?” sorusuna kürtajın fiilen “yasaklı” halini ortaya koyacak şekilde “Yok tabii yapılmıyor, zaten yasaklı olan bir şey şu anda” cevabını verdi. Görüşülen hastanelerin 5 tanesinde kürtaj yalnızca komplikasyon varsa, bebeğin ve/ya annenin hayatı tehlikedeyse yapılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde “sadece düşüklerde” kürtaj yapıldığı söylendi. Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi’nde ise sadece tıbbi zorunluluk varsa kürtaj yapıldığı şu şekilde ifade edildi: “Yani ben çocuğumu istemiyorum dersen alınmaz, ama anne sağlığını tehdit eden bir durum varsa, veya çocuk engelliyse, bir tehlike varsa her zaman yapılır”. Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde ise ”canlı bebek”lerin alınmadığını şöyle anlatıldı: “Ölü bebekse önce Kadın Doğum’da ultrason çekiliyor. Sonra hastanenin radyoloji doktorları ultrason çekiyor ve kalp atışı olmadığına dair rapor veriyor. Tekrar Kadın Doğum’a geliniyor, burada doktorlar 3. ultrasonu çekiyor, ve ölü bebek alınıyor. Kalp atışı varsa hiçbir şekilde alınmıyor.” 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Sonuçta Bakanlık'tan gelen bir emir bu” 

    Görüşülen hastanelerin 8 tanesinde hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor. Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisi'nde hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmama nedeni “Sonuçta Bakanlıktan gelen bir emir bu” cevabıyla açıklandı. 

    Geriye kalan 5 hastanede ise kürtaj yapılıp yapılmayacağı tamamen doktorla yapılacak yüz yüze görüşme ve muayeneden sonra doktorun vereceği karara bağlı. 

    Kadın Dayanışma Vakfı bilimsel olmayan bu araştırmayla "Kürtaja erişimin birçok kadın için neredeyse imkansız olduğunu" vurguluyor.

    Yasa ne diyor?

    1983 yılında kabul edilen ve 2012 yılında siyasi iktidarın değiştirileceğine dair açıklamalar yapması üzerine kadınların verdiği örgütlü tepki sayesinde yürürlükte kalmaya devam eden 2827 numaralı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un gebeliğin sona erdirilmesini düzenleyen 5. maddesine göre “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.” 

    Yine aynı maddeye göre reşit olmayan ve evli kadınların kürtaj talebi vasisinin ya da eşinin iznine tabi. Kadın haklarını gözeten hukukçular 83 yılındaki bu yasanın, bugünkü Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun ile çeliştiği bu nedenle yeniden düzenlenmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü mesela Medeni Kanun'da aile içi kararların ortak alınması hükmü yer alıyor. Hukukçular, kadının kürtaj isteğine eşin izin vermemesi durumunda Aile Mahkemesi'ne başvurulmasını öneriyor. 

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow