Hafta sonunda Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşulan konulardan biri de 2017'deki dünyayı bekleyen 10 riskti. Onlar arasında Türkiye de var. Referandum süreci listede sekizinci sırada.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Irak'ta ve Suriye'de DEAŞ operasyonları, Amerika'da Trump dönemi, seçim dönemine giren Avrupa ülkelerindeki siyasi belirsizlik. 53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşulan bu başlıklar, aynı zamanda 2017 yılında dünyayı bekleyen en büyük riskler.

Raporun ilk sırasında ABD var. Trump'ın politikalarının öngürülemez gerginliklere gebe bir profil çizdiği belirtiliyor. Trump'a Çin'den gelecek cevaplar 2017'nin ikinci en büyük riski.

Avrupa Birliği'ndeki güç dengesi, Fransa seçimleri ve İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı, Avrupa'da da yönetim riski ortaya çıkarıyor. Hindistan, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, Çin, Türkiye, Suudi Arabistan'da iç meseleler nedeniyle ekonomik reformların durma ihtimali de küresel ölçekte bir güvenlik riski sayılıyor. ABD ve Avrupa'da merkez bankalarının siyasileşme ihtimali, Beyaz Saray ile Silikon Vadisi arasındaki gerilimin artması, Kuzey Korenin nükleer tehditleri de diğer riskler.

Listenin sekizinci sırasında Türkiye'deki referandum var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olağanüstü hal üzerinden günlük işler üzerindeki etkisini artırıp bunu referandum üzerinden 'resmileştireceği' belirtiliyor. Bu durumun ülkenin ekonomik sorunların yanı sıra, komşuları ve Avrupa ile ilişkilerdeki gerilimleri artırabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.