Fransa'da patlak veren olaylar sonrası gözler bir kez daha sosyal medyaya çevrildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olayların "sosyal medyadaki dezenformasyon içeren paylaşımlarla büyüdüğünü" söyledi ve sosyal medya yasası için harekete geçildi. Peki sosyal medyanın siyasete etkisi ne? CNN TÜRK Dış Haberler Muhabiri Gaye Sude Kayışlı detayları aktardı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

17 yaşındaki Nael’in polis kurşunuyla öldürülmesiyle başlayan protestolarda, Fransa’nın başkenti Paris’te yer yerinden oynadı. Polisle göstericiler karşı karşıya geldi. Ortalık savaş alanına döndü. Görüntülerin sosyal medyada yayılmasıyla protestolar çığ gibi büyüdü. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hedefine sosyal medyayı aldı. Sosyal medya kısıtlaması için harekete geçildi.

Sosyal medya hesapları kontrol altına alınmak için devletler tarafından kısıtlanmaya başlandı. ABD ve Fransa’dan buna yönelik hamleler geldi. ABD'de sosyal medyaya yönelik adım atıldı. ABD yargısı, Başkan Joe Biden yönetiminden bazı üst düzey görevlilerin, sosyal medya şirketleriyle görüşmelerini ve iletişim kurmalarını kısıtladı.

SOSYAL MEDYA BİR MİLLİ SORUN MU?

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık konu ile ilgili detayları şu ifadeleri aktardı;

“Özellikle senatoya gelen metne baktığımızda kamu düzeni ve kamu güvenliğini bozmaya teşvik eden sosyal medya paylaşımlarına erişim engeli getirilebileceği ifade ediliyor. Hatta burada hemen Türkiye’deki basın kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanundaki 29. madde ciddi anlamda tartışılmıştı. Eleştirilere sahne olmuştu fakat gördüğünüz üzere aynı durumun Fransa’da olduğu bu yasaya benzer bir yasanın benzeri Fransa’da olacağını görüyoruz.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Önce Fransa ardından ABD’de yaşanan bu olaylar artık sosyal medyanın devletler tarafından bir risk, tehdit olarak görüldüğü dolayısıyla bir milli sorun olarak değerlendirileceğini gösteriyor. Biz bundan sonraki süreçte sosyal medya ve siyaset iktidar ilişkilerini çok daha değerlendirmeye çok daha fazla konuşmaya başlayacağız.

Biden yönetimi yetkilileri özellikle sosyal medya yöneticileri ile aynı Fransa’da olduğu gibi içeriğin kaldırılması, silinmesi ve gizlenmesine yönelik baskı ve teşvik aracılığı ile gerek sms, gerek eposta ile görüşme yapamayacaklar.

Artık bize şunu gösteriyor durum. Sosyal medya şirketlerine yönelik artık uluslararası bir kuruluş kurulması gerektiği, ülkelerin, devletlerin aynı şekilde bunun üyesi olması gerektiği ve artık yasal zemine uyması gerektiğini gösteriyor.”

Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say, “Dezenformasyon ile savaşmanın en etkili yönteminin regülasyonlar ile belli noktalarda da toplumun eğitilmesi ile belli noktaya ulaşılması inancındayım. Baktığınız zaman Fransa ile taban tabana zıt bir karardan bahsediyoruz. Bir taraftan özgürlüğü tamamen yüksek mahkeme aracılığı ile sosyal medya özgürlüğünü ve sansür edilemezliğini destekliyor. Bu noktada da biden hükümetinin belli bir baskı uyguladıkları düşündükleri için bunu yasaklıyor. Bu benim düşünceme göre çok doğru bir karar olduğu inancındayım. Diğer tarafta da tamamen bir yasakçı tutumdan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

TÜRKİYE ÇOK DAHA ÖNCE ADIM ATTIĞI SOSYAL MEDYA YASASI’YLA NE AMAÇLIYOR?

Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Bu ülkeler için ciddi risk haline geldi, artık ülkeler sosyal medyayı dizginlemek için bu tarz yasa çıkarabilecek. Türkiye son derece önce davrandı, öngörülü oldu, dezenformasyonun önüne geçebilmek için yasayı meclisten geçirmişti” sözlerini kullandı.

Gökhan Say, “Kesinlikle teknolojiyi engellemek hiçbir zaman fayda getirmediğini görüyoruz. Fakat doğru kullanıma teşvik etmek için yapılacak olan birtakım hamlelerin çok değerli, kıymetli olduğuna inanıyorum. O yüzden o bilinci yaratmak her şeyden daha kıymetli” ifadelerini kullandı.